Plevral hastalıklar klinikte karşımıza plevral kalınlaşma ve plevral efüzyon olarak çıkmaktadır. Plevral efüzyon, plevral boşlukta sıvı birikmesidir. Çalışmamızda, plevral efüzyon veya plevral kalınlaşma nedeni ile kliniğimize yatırdığımız ve Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS) yaptığımız hastaların klinik özelliklerini ve postoperatif patolojik sonuçlarını literatür bilgileri eşliğinde paylaşmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem 2017 Ocak ile 2020 Ekim arasında plevral efüzyon ve plevral kalınlaşma nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği'ne yatırılan ve VATS uygulanan 58 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaş, cinsiyet, hastanede yatış süreleri belirlendi. Plevral sıvıların biyokimyasal testleri, sitolojileri, plevral biyopsi sonuçları ve hastanede yatış süreleri kaydedildi. Plevral biyopsilerin patolojileri malign ve benign olarak ayrılıp karşılaştırmalı olarak incelendi. Bulgular VATS ile biyopsi yapılan 58 hastanın 42'si (%72,4) erkek, 16'sı (%27,6) kadındı. Ortalama yaş 58,4 ±16,2 idi. Erkeklerin yaş ortalaması 58,2, kadınların yaş ortalaması ise 61,2 idi. Hastanede yatış süresi ortalama 4,1±1,4 gün idi. Hastaların 12'sinde (%20 ,6) plevral efüzyona eşlik eden plevral kalınlaşma mevcuttu. Plevral sıvı sitolojilerine bakıldığında 44 (%75,8) hastanın benign, 14 (%24,2) hastanın malign sitoloji olduğu görüldü. Biyopsi sonucu 17 (%29,3) hastada malign iken 41 (%70,7) hasta benign olarak değerlendirildi. Malign olarak sonuçlanan hastaların 11'i (%64,7) adenokarsinom idi. Benign sonuçların ise 29'u (%70,7) kronik aktif inflamasyon olarak sonuçlandı.
SonuçAnalizlerimizin sonucunda, VATS'ın plevral hastalıkların tanı ve tedavisinde güvenle kullanılabilecek efektif minimal invaziv bir yöntem olduğunu düşünüyoruz.