Çalışma yaşamına ilişkin birçok nokta Covid-19 salgınıyla birlikte dönüşmüş, salgının farklı ekonomik sektörlerdeki yansımaları emek açısından sorunlu bir tablo ile karşılaşılmasına neden olmuştur. Bu alandaki etkiler bütün sektörler için homojen bir nitelik sergilememiş, özellikle enformel çalışmanın yaygın olduğu belirli hizmet alanları için salgının emek üzerindeki etkisi güvencesiz çalışma pratikleri ve sosyal koruma mekanizmalarının dışında konumlanma neticesinde çok daha yıkıcı olmuştur. Bu çalışma çerçevesinde de yarı-yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla yaratıcı sektörler içinde faaliyet gösteren müzisyenlerin salgına bağlı olarak değişen çalışma ilişkilerine ve koşullarına odaklanılmaktadır. Çalışma neticesinde pandeminin, müzisyenler açısından, çoğunlukla enformel çalışmanın sektörel bir norm olması sonucunda deneyimlenen ancak görünmez olan güvencesizliği net bir şekilde açığa çıkardığı görülmektedir. Çalışmanın enformel niteliği nedeniyle sosyal koruma mekanizmalarının dışında konumlanma müzisyenlerin salgın sürecinde yaşadığı iş ve gelir kaybına ilişkin sorunların derinleşmesini beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte müzisyenler tarafından pandeminin etkilerini azaltmak amacıyla dijitalleşme ekseninde yeni çalışma ve iletişim biçimleri de kurgulanmaktadır. Sonuç olarak pandemi süreci müzisyenler özelinde “sanatçı” olmak ile “emekçi” olmak arasındaki geçişkenliği net bir şekilde ortaya çıkarmakta, enformel ilişkiler ekseninde şekillenen çalışma yaşamı, müzisyenler açısından güvencesizliği bir ortak kesene dönüştürmektedir