Yazılı kaynaklara göre Türklerin ataları tarafından kurulduğu bilinen en eski devlet Asya Hun Devletidir. Hunlarla ilgili en erken kayıtlar M.Ö. 2070 yılında Xia Xou Hanedanlığı’nın efsanevi öyküsüne dayanmaktadır ve buna göre bilinen ilk hükümdarı Chunwei’dir. Çin kaynaklarında bu efsane dışında kuzeyden gelip Çin topraklarına akınlar yapan konar göçerler Rong, Di, Yi, Shan Rong, Quan Yi, Quan Rong olarak adlandırılmaktaydılar. Buna göre Çin Kaynaklarında Hunların atalarına kuzey Di, Xia döneminde Xunyu, Yin döneminde Guifang, Zhou zamanında Yen-yün ve Han zamanında ise Xiongnu denilmiştir. Bunlardan Rong ve Di’ler Zhou Hanedanlığı tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra Sarı Irmağın batısına yerleştirilmişlerdir ve bunlar Kızıl Di ve Ak Di olarak iki kısma ayrılmışlardır. Hunlardan önceki Çin’in kuzey topraklarında adları zikredilen Rong, Di ve Yi kabileleri M.Ö. 771-481 yılları arasında anılmaktadırlar. Çin kaynaklarında bahsi geçen ve Modu’n tarafından itaat altına alınan boylardan biri de daha sonra Türk yazıtlarında Tölesler olarak zikredilen Dinglinglerdir. Modu’nun kuzey ve batı seferleri sırasında ilk kez adı Kırgızlar ile birlikte Modu’nun M.Ö. 201’de gerçekleştireceği Çin akınından önce zikredilen bu konar göçer Türk boyu makalemizin de konusu ile muvazi olarak Baykal Gölü ve çevresini yurt tutmuşlardır. Dinglinglerin atalarının pek çok araştırmacı tarafından Andronovo Kültürü’nü meydana getiren topluluk olduğu ifade edilmektedir. Baykal Gölü ve özellikle güney doğu kıyıları başta olmak üzere Tunç Çağı’ndan itibaren ve Demir Çağı boyunca fazla derin olmayan, geniş granit vb. levhalarla çevrili benzer özelliklere sahip sığ düzenlenmiş mezarlar Orhun havalisine kadar yayılmıştır. M.Ö. 1000 yıllarına kadar dayandırılan ve bu bakımdan Karasuk Kültürü ile diğer taraftan Glazkov Kültürü ile de bağlantıları olduğu düşünülen bu kültür dönemi mezarları özellikle Hunlar tarafından da tatbik edildiğinden oldukça önem arz etmektedir. Andronovo Kültürü’nün ardından son görüldükleri topraklar olması bakımından Hakasya ötesinde meydana gelen gelişmeler oldukça önem arz etmektedir. Zira her ne kadar tarihi kaynaklar bakımından Hunların Moğolların ataları oldukları çürütülse de antropolojik ve maddi kültür bakımından Hunların Baykal ve Yenisey bölgesi konar göçer Evropoidleri ile olan bağlantıları bulunmaktadır. Bu bakımdan Baykal ve Ötüken’e doğru kültürel gelişim devam etmiştir. Bu çalışma ile Türkiye’de henüz spesifik olarak çalışılmamış ve Hunlarla bağlantıları açıkça görülen Yassı Taş Mezar Kültürü veya Plaka Taş Mezarları olarak adlandırılan dönemin ön kültürlerle olan bağlantılarını ortaya koymaya ve mezar kültürü ve maddi kalıntılar bakımından ilişkilerini ortaya koymaya çalışacağız. Bu bakımdan Kazakistan, Yenisey ve Baykal üçgeninden Moğolistan’a uzanan hat doğrultusunda kültür devamlılığını gösteren Andronovo, Begaz Dandıbay, Karasuk ve Yassı Taş mezarlarının bağlantıları ve Hun mezarlarının özelliklerini belirterek maddi kalıntılar ve özellikle mezar yapı üslubu bakımından kültürel devamlılığı gösterilecek ve coğrafi bakımdan gelinen son noktada Çin Kaynakları referansına göre bölgede erken görülen Türk boyları bağlantıları ortaya konulacaktır.