Yağmur sularının sulama sisteminde kullanılması: İstanbul Baltalimanı Polisevi Tesisleri otel binası örneği

Abstract

Küresel ısınma, çevre kirliliği, bilinçsiz su tüketimi ve su kaynaklarının eşitsiz dağılımı, su kaynaklarının azalması ve susuzluk sorununu giderek artmaktadır. Bu durum, su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir yönetimini zorunlu hale getirmektedir. Bu çalışmada, İstanbul Baltalimanı Polisevi Tesisleri otel binası çatısında biriken yağmur suyunun depolanıp otomatik sulama sisteminde kullanılmasına yönelik bir uygulama ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, yağmur suyu hasadı konusunda farkındalık yaratmak ve bu tür uygulamaların kentlerde yaygınlaşmasını teşvik etmektir. Böylece, bahçelerde otomatik sulama sistemlerinde kullanılan su gibi yapı dışındaki su tüketimi için alternatif su kaynaklarının kullanımıyla doğal su kaynaklarının korunması hedeflenmektedir. Çalışma alanı, meteoroloji verileri, uydu görüntüleri ve altyapı durumuna göre analiz edilmiştir. Su toplama kapasitesi, çatı yüzeyi ve sert zemin miktarları hesaplanarak, depolanacak ve toplanacak yağmur suyu miktarları belirlenmiştir. Yağmur suyu hasadı için gerekli tesisat ve altyapının hazırlanması amacıyla boru çapı ve adeti ile belediyelerin konumlandırdığı su toplama kanalları tespit edilmiştir. İstanbul Baltalimanı Polisevi Tesisleri otel binası çatısı ve balkonunda 1332 m²’lik alanda biriken 635 ton yağmur suyu toplanmış, ancak mevcut depolama alanlarının yetersizliği nedeniyle sadece 6 tonu depolanabilmiştir. Depolanan su, polyester depoda tutularak otomatik sulama sistemine aktarılmıştır. Boru çapı 6.873522 mm olarak hesaplanmış ve 70 mm çapında 27 boru kullanılması önerilmiştir. Çatı ve balkon alanlarında biriken yağmur suyunun büyük kısmı, belediyelerin yağmur suyu toplama kanallarına yönlendirilmiştir. Sonuç olarak, alanın yağmur suyu kazanım potansiyeli belirlenmiş ve suyun depolanması için öneriler sunulmuştur. Bu tür uygulamaların teşvik edilmesi, su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımını artırarak su krizlerinin önlenmesine ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına önemli katkılarda bulunabilir.