Prosopografi olarak bilinen yöntemin öncüsü olan Lewis Bernstein Namier, İngiliz siyasetinin derinliklerini keşfedebilmek için yalnızca siyasi hareketlerin öncülerine odaklanmak yerine, parlamentodaki her bir bireyin ayrıntılı biyografilerini çıkarmıştı. Bu yöntemle Namier, insanların neden siyasete atıldığını sorusuna bir yanıt bulmayı amaçlıyor ve aynı zamanda parlamenterler arasındaki kişisel, bölgesel yahut sosyolojik bağları açıklamaya çalışıyordu. Böylelikle, elbette ideolojik yaklaşımların önemli bir payı olsa da, bireylerin politikaya girme arzusunun içinde gizlenmiş dürtülerin birtakım ‘ortak paydalar ve çıkarlar’ olduğu anlaşılıyordu. Namier’in öncülüğünü yaptığı bu yöntemi kendisine rehber edinmiş bu çalışmada benzer bir deneme Türkiye siyasetine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine uyarlanmaya çalışıldı. Yalnızca siyasi partilerin liderlerine veya ön plana çıkmış isimlerine odaklanmaktan ziyade, yaş, cinsiyet, medeni hal, memleket ve meslek gibi temel sosyolojik özellikler çerçevesinde, 2002 ile 2018 yılları arasındaki her bir milletvekiline odaklanan bu çalışma neticesinde, ideolojik zıtlıklarıyla bilinen siyasal yapıların dahi esasında sosyolojik bakımdan birbirine son derece yakın oldukları ve her ne kadar politikacılara dair dünya genelinde mevcut olan olumsuz bakış Türkiye’de de egemen olsa da, siyasetçilerin esasında o toplumun özelliklerini fazlasıyla barındırdığı yansıtılmaya gayret edildi.