Toplumların yaşadığı değişimler ve gelişmeler hem bireyleri hem toplumları birçok yönde etkilemiştir. Bu bağlamda sanayi devrimine bağlı olarak ekonomik, siyasal ve toplumsal dönüşümler ortaya çıkmıştır. Buna ek olarak hızlı kentleşme bireylerin yaşamlarında önemli değişimlere yol açmıştır.Sanayi devrimi, Avrupa'da 18. yüzyılda, yeni icatların üretime etki etmiş olması ve bu bağlamda makineleşmiş endüstriyi beraberinde getirmesiyle oluşan gelişimlerin ana mal birikimini arttırmasıyla ortaya çıkmıştır (Yıldız, 2013). Sanayi devrimi batılı toplumların yaşamlarında köklü değişikliklere neden olmuş, fakat bu değişiklikler çok hızlı gerçekleşmemiştir. 18. yüzyılın ortalarında çıkan sanayi devrimi, günümüze kadar devam etmektedir (Tanilli, 2006). Sanayi devrimiyle binlerce yıllardır kullanılan odunun yerini kömürün alması, köylerden kentlere yüksek rakamlarda göçlerin başlaması ve kentlere göçen tarım işçilerinin sanayi alanına geçmesi, hızlı ve çarpık kentleşme gibi birçok durumla karşılaşılmıştır.Sanayi devriminden sonra modern kentlerde sosyal yaşam her açıdan ölçülü planlamaya, bir başka deyişle üretim ve verimliliğe dayalı bir düzene evirilmiştir. Bu anlamda birey rekabetçi koşullarla mücadele etmek durumunda kalmıştır (Bauman, 2014;2016). Birey metropolde izole olmuş yabancı ve yalnızlık yüklü bir kimliğe bürünmüştür. Kentin gayri şahsi ilişkiler dizgesi, bir özne olarak bireyin var oluşuna imkân tanımamaktadır. Kişisel, sosyal ve duygusal yaşamın renklerini donuklaştırmaktadır (Simmel, 1996; Aytaç,