“…Nefret söyleminin günümüze kadar farklı alternatif ve yenilikçi teknolojileri de içeren dağıtım kanallarına uyum göstererek, yayılım alanı bulduğu bilinmektedir: Geçmişte fanzinler (Dojčinović, 2014: 147;Rogers, 2021), Commodore 64 bilgisayar ve bir modem ile arayanların nefret mesajları indirmesine olanak tanıyan sofistike bir sistem (Duffy, 2003: 292), nefret odaklı çevrimiçi oyunlar (Daniels, 2008: 135) gibi formatlarda yayılabilen nefret söylemi, günümüzde sosyal medya platformları ve beraberinde gelen yenilikçi ve etkileşime müsait ağ kurma olanaklarıyla toplumun farklı bileşenlerine yönelik riskler oluşturmaktadır. Güncel çalışmalar bu duruma yönelik farklı örnekleri barındırmaktadır: Güney Afrika'da, Afrikalı göçmenlere yönelik yabancı düşmanı faaliyetlerin sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden organize edilmesi, aşırı-sağ Hindu milliyetçi grupların çevrimiçi ortamlarda varlık göstererek "internet Hinduları" isimli bir birlik altında örgütlenmesi ve aşağılayıcı yorumlar üretmesi (Udupa, vd., 2021: 1) veya Türkiye'de Suriyeli mültecilere yönelik nefret söyleminin video temelli bir sosyal medya platformunda yayılma zemini bulması (Kurt, 2019) dijital nefret söyleminin sosyal medya Hakemli, uluslarası, e-Dergi Peer reviewed, international, e-Journal platformları aracılığı ile nasıl yayılabileceğini ve nefret söyleminin yeni teknolojilere nasıl uyum sağlayabileceğini anlamak üzere ipuçları sunmaktadır.…”