2014
DOI: 10.4274/uob.07
|View full text |Cite
|
Sign up to set email alerts
|

Yüksek Riskli Kasa İnvaze Olmayan Mesane Kanserinde Erken Sistektomi mi yoksa Mesane Koruyucu Tedavi mi Tercih edelim?

Abstract: Üroonkoloji Bülteni 2014;13:93-98 Bulletin of Urooncology 2014;13:93-98

Help me understand this report

Search citation statements

Order By: Relevance

Paper Sections

Select...
2

Citation Types

0
0
0
3

Year Published

2015
2015
2024
2024

Publication Types

Select...
3

Relationship

0
3

Authors

Journals

citations
Cited by 3 publications
(3 citation statements)
references
References 33 publications
0
0
0
3
Order By: Relevance
“…Ancak KİOMK başlığı altında değerlendirilen bu tümörlerin rekürrens ve progresyon açısından farklı özellikler gösterebildiği bilinen bir durumdur. Mesane tümörünün (MT) tanı ve tedavisinde altın standart yöntem olan transüretral rezeksiyon (TUR) 12 . Froehner ve arkadaşlarının çalışmasında total komplikasyon oranı yaşlı popülasyonda genç nüfusa kıyasla daha fazla olarak bildirilmiştir (%72'ye karşın %64) 13 .…”
Section: Introductionunclassified
See 1 more Smart Citation
“…Ancak KİOMK başlığı altında değerlendirilen bu tümörlerin rekürrens ve progresyon açısından farklı özellikler gösterebildiği bilinen bir durumdur. Mesane tümörünün (MT) tanı ve tedavisinde altın standart yöntem olan transüretral rezeksiyon (TUR) 12 . Froehner ve arkadaşlarının çalışmasında total komplikasyon oranı yaşlı popülasyonda genç nüfusa kıyasla daha fazla olarak bildirilmiştir (%72'ye karşın %64) 13 .…”
Section: Introductionunclassified
“…Radikal sistektomi ile kür elde etme, %20-30 oranlarında görülen hatalı düşük evrelenen hastaların tedavi edilebilmeleri, uygulanan lenfadenektomiye bağlı tanısal ve terapötik yararlar dışında tekrarlayan sistoskopi ve intravezikal tedavilerden kaçınmak gibi avantajlar sözkonusudur. Dezavantajları ise intravezikal BCG ile yanıt alınabilecek %50 hastanın fazladan tedavi edilmiş olması ve perioperatif morbidite ve mortalite oranlarının belirgin yüksek olmasıdır 12 . Froehner ve arkadaşlarının çalışmasında total komplikasyon oranı yaşlı popülasyonda genç nüfusa kıyasla daha fazla olarak bildirilmiştir (%72'ye karşın %64) 13 .…”
Section: Introductionunclassified
“…Rekürrens ve progresyon risklerinin ayrı ayrı belirlenmesi klinisyene, hastalarla her iki sonucu ayrı ayrı tartışabilme ve tedaviyi şekillendirme imkanını vermiştir. Örneğin; rekürrens açısından yüksek riskli ama progresyon açısından düşük riskli bir hastada BCG tedavisinin olası yan etkileri de göz önüne alınarak intravezikal kemoterapi ön planda tutulurken progresyon riski daha yüksek hastalarda BCG tedavisi ve hatta cerrahi tedavi planlanabilmektedir (8). AÜB kılavuzları da, bu çalışmada belirtilen uygun prognostik faktörleri ve EORTC risk tablolarını esas alarak, tedavi planlamasını kolaylaştırmak üzere hastaları üç ayrı risk sınıfında değerlendirmeyi önermektedir (Tablo 3) (9).…”
unclassified