Bu çalışmanın amacı badminton sporunda branşa özgü koordinasyon ve pliometrik çalışmaların çeviklik ve koordinasyon ile sıçrama yeteneği üzerine ve diğer biyomotor yetenekler üzerine etkisini ortaya çıkarmaktır. Metot: Çalışma gruplarını yaş ortalaması 21,00±1,00 yıl olan badminton sporcuları oluşturmuştur. Ön-ve son-testler olarak çeviklik testleri (T-test ve Tekrarlı çeviklik testi) bacak kuvveti testleri (çoklu sıçrama testi, sabit sıçrama testi, durarak uzun atlama, tek ayak ileri sıçrama testi), Yo-Yo Aralıklı Toparlanma Testi Seviye 1 (YYATTS1) ve kan laktat testi yapılmıştır. Gruplar arası farklılığın istatistiksel analizi için bağımsız örneklem t-testi, grup içi farklılığın istatistiksel analizi eşleştirilmiş t-test kullanılarak değerlendirilmiştir (p<0,05). Bulgular: Bağımsız örneklem t-testine göre pliometrik ve kontrol grupları arasında sağ ve sol tek ayak sıçrama, durarak uzun atlama (p<0,05), YYATTS1 mesafesi (p<0,01) ve laktat değerlerinde anlamlı farklılıklar vardır fakat diğer bütün biyomotor özelliklerde pliometrik ve kontrol grupları arasında ön-ve son-test değerlerinde istatistiksel açıdan anlamlı fark görülmemiştir (p>0,05). Eşleştirilmiş t-test sonuçlarına göre çoklu sıçrama, sabit sıçrama, durarak uzun atlama (p<0,05) ve YYATTS1 mesafe (p<0,01) değerlerinde anlamlı farklılık bulunur iken diğer biyomotor özelliklerinde ise istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Kontrol grubunda ise ön-ve son-test farkına bakıldığında sabit sıçrama ve YYATS1 mesafe değerlerinde anlamlı farklılık bulunur iken diğer biyomotor özelliklerinde ise istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamamıştır (p>0,05). Sonuç: Sonuç olarak, pliometrik grupta gerçekleşen değişimlerin daha fazla olmasının nedeni bu dönemde düzenli planlanmış olan koordinasyon ve pliometrik çalışmalardan açıklanabilir. 8 haftalık bir sürede bu grup için düzenlenmiş olan koordinatif egzersizler ve pilometrik çalışmalar anlamlı bir değişikliğe yol açmıştır. Özellikle badminton da önemli parametrelerden olan sıçrama ve çeviklik özelliğini geliştirici çalışmalara antrenman öncesinde fazla miktarda yer verilmelidir.
The purpose of this study is to investigate the effect of different learning methods on learning tennis stroke skills, retention of learned skills and mobility time compared to traditional learning methods. Twenty-four (12 boys, 12 girls) high school students who have just started tennis education in a high school in Istanbul participated in this study voluntarily (Age: 15.00 ± 0.00 years, weight: 63.46 ± 10.64 kg, height: 1.65 ± 0.06 m, and body mass index 23.26 ± 2.91 kg/m2). Subjects were divided into two homogeneous groups of 12, each with equal numbers of boys (6 girls, 6 boys) according to the pre-test results. One of the groups was named control group, and the other group was named differential learning group. The training sessions were held 3 days a week for 10 weeks and each training lasted 90 minutes. The International Tennis Number (ITN) test was applied to determine the tennis ground stroke accuracy and mobility time. A modified version of the ITN mobility test was applied using the Fitlight TrainerTM device. Repeated Measures Anova test was used to examine the difference between pre-test, post-test and retention test of the same group. One Way Anova was used for the interaction between groups, measurement (pre-test, post-test, retention test) means. p < 0.05 was accepted for the significance level in the interpretation of statistical procedures. As a consequence; It can be said that the differential learning method is more effective than traditional training methods in the accuracy of tennis ground hits, but there is no significant difference between the two groups in retention of learning. Moreover, no significant difference was found in mean differences between groups and from pre-test to post-test and retention test within groups.
The aim of this study is; to investigate the effects of differential training method on hand and leg visual reaction time in high school tennis trainees. 24 trainees (12 girls, 12 boys) attending a tennis course in a high school participated in the study voluntarily. It was determined that the mean age of the participants was 15.00±0.00 years, their body weight was 63.46±10.64 kg, their height was 1.65±0.06 m, and their body mass index was 23.26±2.91. According to the results of the pre-tests, 2 homogeneous groups of 12 people were created. One group formed the Differential Group (DG), the other the Traditional Group (TG), and each group included 6 girls and 6 boys. The training sessions were held 3 days a week (90 minutes each) and lasted 10 weeks in total. In the study, the visual reaction time (separately for hand and leg) was performed as a pre-test and a post-test using the Fitlight TrainerTM device. Paired Sample t test was used to examine the difference between pre-test and post-test of the same group. Independent Sample t test was used to measure the intergroup interaction between pre-tests and post-tests. To interpret the statistical significance level, p < 0.05 was accepted. As a conclusion; it was observed that both training methods shorten the visual reaction time, but there was no significant difference between the groups in pre-test and post-tests.
Bu çalışmanın amacı üst klasmanda yer alan hakemlerin futbol maçı süresince algılanan zorluk derecesi (AZD) ile maksimal kalp atım hızı (MakKAH), ortalama kalp atım hızı (OrtKAH) ve iş yükü arasındaki ilişkinin analiz edilmesi ile süper lig ve 1.lig düzeyinde yönettikleri maçlar arasındaki fizyolojik parametrelerinin değerlendirilmesidir. Çalışmada 2014-2015 sezonunda Süper lig ve 1.lig müsabakalarında görev alan 15 hakemin fizyolojik değerleri ele alınmıştır. Çalışmada yer alan tüm hakemlerin birinci ve ikinci devre süresince ayrı ayrı fizyolojik olarak (MakKAH, OrtKAH, AZD, iş yükü ve toparlanma) nabız (1 dk sonra) değerleri incelenmiştir. Ligler arasındaki farklılık analizi için Wilcoxon testi kullanılırken, kalp atımı değerleri, iş yükü ve AZD arasındaki ilişkiyi belirlemek içinde Pearson korelasyon testi yapılmıştır. Üst klasman hakemlerin süper lig ile 1.ligde yönettikleri maçların fizyolojik açıdan değerlendirilmelerine bakıldığında, süper ligde oynanan maçlarda kalp atım değerlerinin 1.lige göre biraz daha yüksek olduğu tespit edilmiştir, fakat iki farklı ligde yönetilen maçlarda istatistiksel açıdan anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Yapılan korelasyon analizine göre ise AZD ile MakKAH, OrtKAH ve iş yükü arasında istatistiksel açıdan pozitif yönde ilişki bulunmuştur (p<0,05). Sonuçları değerlendirdiğimizde üst klasman düzeyinde yer alan bir hakemin fiziksel açıdan iki farklı ligde maç yönetme temposu ve yeterliliği arasında fark görülmediği söylenebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.