Psychometric properties of the Drug Abuse Screening Test (DAST-10) in heroin dependent adults and adolescents with drug use disorderObjective: The psychometric properties of the Drug Abuse Screening Test (DAST-10), developed to screen individuals for drug problems, are evaluated in Turkish patients with drug use disorder.Method: Participants included 100 adolescents with drug use disorder in a substance abuse treatment program for adolescents, 123 heroin dependent adults in a residential substance abuse treatment program, and 35 alcohol dependents from the same clinic who did not report a drug abuse problem.Results: The DAST-10 was found to be a psychometrically sound drug abuse screening measure with high convergent validity (r=0.76) when correlation with the Drug Use Disorders Identification Test (DUDIT) was measured and to have a Cronbach's alpha of 0.92. In addition, a single component accounted for 59.35% of total variance, and the DAST-10 had sensitivity and specificity scores of 0.98 and 0.91, respectively, when using the optimal cut-off score of 4. Additionally, the DAST-10 showed good discriminant validity as it significantly differentiated patients with drug use disorder from alcohol dependents. Sonuç: Bu bulgular, DAST-10'un madde kullanım bozukluğu olan Türk hastalarda tek boyutlu yapıda ölçüm yapan geçerli ve güvenilir bir madde kötüye kullanımı tarama ölçeği olduğunu desteklemektedir. Ek klinik popülasyonlarda ve cezaevi ortamlarındaki gibi yüksek riskli popülasyonlarda daha ileri çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Yatarak tedavi gören erkek alkol ve eroin bağımlısı iki grupta agresyon ve dürtüsellik Amaç: Bu çalışmanın amacı alkol ve eroin bağımlılığı olan iki ayrı grupta agresyon ve dürtüselliğin değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmaya yatarak tedavi gören ardışık 94 alkol bağımlısı ve 78 eroin bağımlısı erkek hasta ile 63 sağlıklı kontrol alındı. Hastalar ve kontroller Buss-Perry Agresyon Ölçeği ve Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 ile değerlendirildi. Bulgular: Alkol ve eroin bağımlılarında dürtüsellik ve agresyon düzeyi kontrol grubundan daha yüksek saptandı. Gruplar arasında farklılık göstermeyen tek alt ölçek sözel agresyondu. Agresyon ve dürtüselliğin şiddeti hem alkol bağımlılarını hem de eroin bağımlılarını kontrol grubundan ayırt ediyordu. Agresyon ve dürtüselliğin alt ölçekleri bağımsız değişken olarak alındığında yaş, düşmanlık ve motor dürtüselliğin alkol bağımlılarını; fiziksel agresyon ve planlanmamış dürtüselliğinin eroin bağımlılarını kontrol grubundan ayırt ettiği görüldü. Agresyon ve dürtüsellik düzeyleri alkol ve eroin bağımlılarını birbiriden ayırt etmemekle birlikte alkol ve eroin bağımlılarında agresyon ve dürtüselliğin farklı boyutları kontrol grubundan ayırt ediciydi. Sonuçlar değerlendirilirken çalışma grubunun tedavi arayışındaki erkek hastalardan oluştuğu ve çalışmanın kesitsel yapısının dürtüsellik, agresyon ve bağımlılık arasındaki nedensellik ilişkisinin tanımlanmasını engelleyeceği dikkate alınmalıdır. Sonuç: Bulgular hem agresyon hem de dürtüselliğin madde bağımlılarının tedavisinde odaklanılması gereken önemli kavramlar olduğunu ve farklı madde bağımlılıklarında farklı alt boyutların dikkate alınması gerektiğini düşündürmektedir.
ÖzetAlkol ve madde bağımlılığı kronik bir hastalık olup alkol madde bağımlılığı geliştikten sonra yaşam boyunca devam etmektedir. Bu yüzden doğal gidişi remisyon ve depreşmeler belirler. Alkol madde bağımlılarında zaman zaman remisyon dönemleri arkasından depreşme dönemleri ortaya çıkabil-mekte ve bu depreşme dönemleri de kişileri alkol maddenin tüm olumsuz etkileri ile karşı karşıya bırakabilmektedir. Depreşme riskini belirleyen günümüze kadar pek çok faktörden söz edilmiştir. Bu faktörler bireysel, durumsal olabildiği gibi fizyolojik temelleri de olan faktörlerdir. Bunların birbirleri ile karşılıklı etkileşimi depreşme açısından oldukça önemlidir. Depreşme bağımlılık gelişmiş kişilerin tekrar alkol madde kullanmaya başlamalarını önlemek için üzerinde oldukça fazla çalışılmış bir alandır. Bağımlı hastaların remisyon dönemlerinde yaşadıkları zorlukların veya tekrarlayan depreş-me süreçlerinin ayrıntılı olarak tanımlanabilmesi alkol madde bağımlılığında tedavi stratejilerinin belirlenmesi ve sonraki depreşme süreçlerinin önlenmesi konusunda bağımlılık alanında çalışan klinisyenlere yol gösterici olacaktır.Anahtar sözcükler: Alkol ve madde bağımlılığı, remisyon, depreşme. AbstractAlcohol and substance addiction is a chronic disease and continues throughout individual's life once after addiction develops. Therefore its natural course is characterized by remissions and relapses. In addiction, relapse periods can be followed by remission periods and individuals encounter with negative effects of alcohol and substances in these relapse periods. Many factors have been defined to determine the risk of relapse up to the date. These factors can be situational or personal and they also have physiological bases. Interaction of these factors with each other is critical in terms of relapse. Relapse is a quite well studied area in the literature, in order to prevent the individuals from restarting alcohol and substance use again. Defining the challenges of addicted patients in remission periods and recurrent periods of relapse in detail will guide clinicians to determine treatment strategies in addiction and to prevent subsequent relapse periods.
RESULTS may suggest that together with depression when impulsivity is the problem, both dimensions of impulsivity and personality must be evaluated and the treatment should be shaped accordingly for alcohol-dependent inpatients.
Eroin bağımlısı erkek hastaların 12 aylık izleminde dürtüsellik ve agresyon şiddeti Amaç: Bu çalışmanın amacı hastaneden taburcu olduktan 12 ay sonra halen idame tedavisi olarak buprenorfin/nalokson kullanan hastalar ile depreşen hastaların dürtüsellik ve agresyon puanlarındaki değişimi incelemekti. Yöntem: Ardışık olarak kliniğe yatışı yapılan 78 erkek eroin bağımlısı hastadan 52'si taburculuktan 12 ay sonra yüz yüze görüşme ile değerlendirildi. Hastalara hem başlangıçta hem de 12 ayın sonunda Barrat Dürtüsellik Ölçeği ve Buss-Perry Agresyon Ölçeği uygulandı. Sonuçlar: Yatarak tedavi gören 52 eroin bağımlısı hastanın %44.23'ünün (n=23) 12 aylık izlemde depreşme yaşadığı görüldü. Sosyodemografik veriler gruplar arasında fark göstermedi. Depreşen grupta (DG) başlangıçta sözel agresyon düzeyi idame grubuna (İG) göre daha düşükken, izlem sonunda fiziksel agresyon ve dürtüsellik puanları DG'da İG'na göre daha yüksekti. On iki ayın sonunda İG'de agresyon (düşmanlık) ve dürtüsellik (motor ve plansızlık) şiddeti daha düşükken, DG'da agresyon (motor ve sözel agresyon) ve dürtüsellik (dikkat ve plansızlık) şiddeti daha yüksekti. Lojistik regresyon modellerinde başlangıç değerlendirmesinde depreşmeyi düşük sözel agresyon ve yüksek motor dürtüsellik belirlerken, izlemde öfke ve motor dürtüselliğin belirlediği görüldü. Sonuç: Motor dürtüsellik depreşmeyle ilişkili önemli bir boyut gibi gözükmektedir. 12 aylık izlem sırasında agresyon ve dürtüsellik puanları DG'de yükselirken, İG'de düşmüştür. İG'da saptanan daha iyi sonuçlar hastaların değişen yaşam biçimleri ve yaşam kalitesi, işlevsellik, kişiler arası ilişkiler, fiziksel ve mental sağlık alanlarındaki iyileşmelerle ilişkili olabilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.