Background:
Every working woman has the right to continue to live as a healthy individual. The working
environment has important effects on general health status and reproductive health of women. If menopouse period of
women is not taken into consideration and if appropriate arrangements are not made at workplaces, their work
performance and productivity decrease. It is important to have detailed knowledge about factors creating risk for health in
order to develop effective policies and programs directed towards preventing them.
Objective:
This study was performed to determine perceived effects of menopause on work life and attitudes of an
institution towards menopausal women.
Methods:
The study population included 419 women aged 45-55 years and working at a university. Out of 419 women,
291 could be contacted. Data were collected with a questionaire composed of questions about descriptive characteristics,
effects of menopause on work life and support from and attitudes of the institution about menopause. Data collected to
reveal menopausal women’s experiences at work were analyzed with statistical methods frequency, percentages and
mean.
Results:
The mean age at which menopause started was 47 years and 89.7% of the women experienced menopausal
complaints.
Conclusions:
Physical conditions at work and stressors were found to increase menopausal complaints and had a negative
effect on work performance.
Jinekolojik kanserler sonucu yaşanan semptomlar ve uygulanan kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedaviler kadın tarafından beden imajına, cinsel kimliğine ve üreme yeteneğine yönelik bir tehdit olarak algılanmakta olup, hasta ve ailesinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle kadın ve ailesi tanı, tedavi, tedavi sonrası nüks ve palyatif dönem gibi hastalığın her aşamasında karmaşık emosyonel ve davranışsal tepkiler gösterebilmektedirler. Jinekolojik kanser tanısının konulması kadınların cinsel aktiviteye yönelik ilgisiz olmasına, orgazma ulaşmada yetersizlik yaşamasına, kadınlık algısı, üreme yeteneği, beden algısı ve sosyal etkileşimlerinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Ayrıca kesintiye uğrayan sosyal roller bireyin engellenme, tedirginlik, endişelenme ve bilinmezlik duygusu yaşamasına yol açmaktadır. Onkolojinin günlük sürecinde psikolojik bozukluklar sıklıkla gözden kaçırılır. Bu süreçte hasta ve ailesinin yaşam kalitesinin artırılması için desteğe gereksinim vardır. Psiko-sosyal tedavi ve bakım; hasta ve ailenin baş etme becerilerini geliştirerek, hastalığa uyumlarını arttırmaktadır. Bu nedenle hemşirelerin en ideal bakımı sağlayabilmesi için, hastanın psiko-sosyal bakım gereksinimlerini de dikkate alması gerekmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.