This research aims to draw a theoretical and empirical framework for
This research seeks the relationship between corporate reputation and organizational commitment. Research relies on the theory of configuration as a theoretical framework. The theory suggests that the highest organizational performance can be achieved through configurations produced by different methods. The work performance of employees who have high organizational commitment and therefore organizational affiliation is expected to increase from the configuration theory approach. Organizational commitment is key to all configurations that increase organizational performance. The data were collected through surveys conducted in two educational institutions (state and private). The results of the research showed that the perception of corporate reputation has a strong positive effect on the sense of organizational commitment. Employees of institutions perceived by internal stakeholders are developing a strong organizational affiliation, which is a concrete indicator that organizational performance configurations can be maximized in the institutions that build up the fundamentally positive reputation. It has been concluded that the employees develop organizational belonging in the institutions where they perceive their reputation positively, so that organizational performance configurations will produce strong outputs in organizations with favorable reputation. On the other hand, it is seen that especially those who are in the upper and middle level in the organization and those who have more income (in this case) have perceived the reputation more positively and their organizational commitment has improved more.
Sahip olduklarımızın bizi tanımladığı bir dünyada, hızlı tüketim alışkanlığı, günümüzde üzerinde oldukça fazla tartışılan bir kavram olarak durmaktadır. Süreklilik göstermeyen sahipliğin sebebi, popüler kültür ürünlerindeki hızlı tüketim olarak ele alındığında, popüler kültür ürünleri üretilmiş, çoğaltılan ürünler olarak nitelendirilebilir. Popüler kültür özellikle de son yüzyıldaki teknolojik ilerleme ve dijitalizasyon ile diğer kültürleri (seçkin-yüksek kültür, kitle kültürü, halk kültürü) içerisine katmakta ve benzeştirmektedir. Medya, popüler kültürün geniş kitlelere aktarılmasında hatta oluşturulmasında önemli fonksiyonlar üstlenirken, alıcı konumunda bulunan izleyici/okuyucu ve dinleyici kitlesi, kültür endüstrisinin ekonomik, kültürel, ideolojik temelinin öznesi durumuna dönüşmüştür. Zira popüler kültürün, özellikle de popülerin üretim ve dağıtım sürecinin, içinde bulunduğumuz yüzyıldaki teknolojik ilerlemenin etkisiyle, kitle iletişim araçları ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade edebiliriz. Bu çalışmada, popüler kültür çeşitli yönleriyle tartışılarak, popüler kültür ile ilgili görüşlerden hareketle, dijital yayıncılık platformu Netflix'de en çok izlenen dizilerden biri olan Squid Game dizisi ve dizinin diğer popüler kültür ürünlerine dönüşümü, medyada yer alan haber ve içerikler doğrultusunda incelenmiştir.
Öz: Bu çalışma çok uluslu ve ulusal örgütlerde örgüt içi iletişim ve iş tatmini ilişkisini saptamayı ve bu ilişkideki boyutları karşılaştırılmayı amaçlamıştır. Buradan hareketle, ulusal ve uluslararası iki örgütte, çalışanların iç iletişimine yönelik algıları ve bu algıların iş tatminine etkisi bir GĠRĠġÖrgütlerin performansına etkisinin açıkça kanıtlanmasıyla örgütsel iletişim, teorisyenlerin soru(n)larından biri olagelmiştir. Bu ilgi, örgüt içi iletişimin ne olduğundan ve ne yaptığından, etki ettiği kavramlara kadar uzanan çok sayıda çalışmanın literatürde yer almasını olanaklı kılmıştır. Bu araştırmalar, 1980'li yıllara kadar yöneticilerin yönetim hedeflerine ulaşmada çalışanların işbirliğini sağlamak için iletişimi nasıl kullanacaklarını tespite çalışmıştır (Grunig, 2005, s.564). Çalışan tatminini, performanslarına etkiyi ve verimliliği izole ederek gerçekleştirilen bu ilk dönem araştırmaları, örgüt içi iletişimin sadece ve basitçe tek bir alana indirgemişlerdir. Ancak geçmişten günümüze örgüt içi iletişimin çok boyutlu ve karmaşık yapısı, onun çözümlenmesinde aktif bir argüman olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Bu çözümlemelerde örgüt içi iletişimin en önemli etkilerinden birinin iş tatmini olduğundan hareketle, bu çalışma, örgüt içi iletişimin çalışanların iş tatminine etkisini konu edinmiştir. Çalışmada, "Örgüt içi iletişimin boyutları ile iş tatmini arasında ilişki var mı?" ve "Örgüt içi iletişimin hangi boyutları iş tatminine nasıl etki ediyor?" soruları istatistiki analizlere başvururarak açıklanacaktır. Değişkenler arasındaki deterministik olacak biçimde inşa edilen ilişkide, örgüt içi iletişim ve iş tatmini etkileşiminin karmaşık yapısına, onu analiz ederek ve yorumlayarak bir kavrayış geliştirilmeye çalışacaktır. Bu kavrayışta örgüt içi iletişimin hangi boyutlarda iş tatminine etki ettiğini araştırmak, örgütün insan kaynakları politikalarının hedeflerini hangi esaslara göre oluşturacakları sorusuna ışık tutacaktır. Ancak öncelikle bir teorik uzam sunmak, tartışmaya bir arka plan oluşturması bakımından yerinde olacaktır.
Postmodern dünyada halkla ilişkilerin aktivist rolünün arayışındaki bu çalışma, farklılıkları keşfederek cılız seslere güç veren ve değişimin ajanı olan halkla ilişkilerin izini aramaktadır. Postmodernizm, halkla ilişkilere farklılıklar, karşıtlıklar yoluyla yeni anlamları üretebileceği bir zemin sunar. Bu zeminde halkla ilişkiler, işlevselci bir yaklaşımla ortaya konan amaçlara ve uygulamalara-ki bunlar büyük ölçüde örgüt merkezli bir yaklaşımı temsil eder-meydan okur. Bu araştırmada katılımcıların bakış açıları, Q-örneklemede sistematik sıralar ile modellenmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler PQMethod 2.35 programı ile analiz edilmiştir. BİST Kurumsal Yönetim Endeksi'ne dahil olan 20 örgütün halkla ilişkiler uygulayıcıları araştırmaya dahil edilmiştir. Örgüt yönlü kararlar, halkla ilişkiler uygulayıcılarının aktivist rolünün varlığına ilişkin şüpheli bir bakışa neden olmuştur. Zira uygulayıcıların toplumla ilişki kurarken örgütün politikalarını takip etmesi ve kamuları örgütün kararlarına ikna etmedeki rolleri, değişim arayışı ve zayıf sesleri güçlendirme ile aynı yerde işleyemez. Halkla ilişkilerin aktivist rolüne ilişkin arayış bu araştırmanın sonuçlarına bağlı olarak şimdilik bir beklenti olarak durmaktadır. Yine de zayıf da olsa kanıtların varlığı aktivist bir halkla ilişkiler için başlangıç noktası olarak sayılabilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.