Bu araştırmanın amacı; öğretmen adaylarının eleştirel düşünme tutumlarını cinsiyet, akademik başarı, sınıf düzeyi ve bölüm türü değişkenleri açısından incelemektir. Uygulama; İstanbul'daki bir vakıf üniversitesinin eğitim fakültesinde öğrenim gören 326 öğretmen adayı (197, Kadın; 129, Erkek) ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının eleştirel düşünme tutumlarını belirlemek için literatürde yer alan "Eleştirel Düşünme Ölçeği (EDÖ)" kullanılmıştır. Bunun yanında cinsiyet, genel not ortalaması, sınıf düzeyi ve bölüm türü gibi veriler de toplanmıştır. Veriler üzerinde yapılan Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testleri ve korelâsyon analizi sonucunda; öğretmen adaylarının eleştirel düşünme tutumları ile bölüm türü ve akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ulaşılan sonuçlar, ilgili literatür ışığında değerlendirilmiştir.
Amaç: Bu çalışma Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi sağlık çalışanlarında başağrısı sıklığını, başağrısının karakteristiğini, sosyo-demografik özelliklerini, çalışma koşulları ve memnuniyet durumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Kesitsel tipteki bu çalışmada olgular, teknisyen (n=32, %15,9), hemşire (n=100, %49,8), sözleşmeli personel (n=29, %14,4) ve memurlar (n=40, %19,9) olarak 4 grupta incelendi. Olgulara sosyodemografik faktörler ve baş ağrısı-nın özelliklerine ilişkin bir anket yüz yüze görüşme yöntemiy-le uygulandı. Başağrısının tanısı için Uluslararası Başağrısı Topluluğunun kriterleri kullanıldı. Bulgular: Çalışma, yaş ortalaması 30.3±6.8 (20-56) yıl olan, 57'si (%28,4) erkek, 144'ü (%71,6) kadın olan, toplam 201 olguda gerçekleştirildi. Olguların çoğu üniversite mezunuydu (n=122, %60,7; p<0.0001). Evli olgular (130, %64,7) çoğun-luktaydı. Olguların çoğu 10 yıl ve daha az çalışma süresine (154, %76,6) sahipti. Olgularda başağrısı görülme sıklığı; teknisyenlerde %50, hemşirelerde %58, sözleşmeli personellerde %37,9 ve memurlarda %62,5 idi (p<0.05). En yüksek MİDAS skoru ortalaması teknisyenlerde (7.8±4.9) iken, en düşük skor hemşirelerdeydi (5.9±4.7), (p<0.0001). Baş ağrısı ile kadın cinsiyeti arasında r=0,228, p=0.001 pozitif korelasyon saptandı. Çalışma koşullarından memnuniyetin en az olduğu grup teknisyenlerdi. Sonuç: MİDAS skoru ve başağrısı süresi en fazla teknisyenlerde gözlendi. Çalışma memnuniyetin en az olduğu grup da yine teknisyenlerdi. Çalışanların çoğu doktor tavsiyesi olmadan ağrı kesici alıyordu. Özellikle ağrı kesici kullanımı hakkın-da hasta eğitimi tüm sağlık birimlerinde verilmelidir.
Recently, there was a struggle to control the volume of production and the volume of production between countries and regions in the world. Rather, western countries had a desire to attract investments in the east to their own countries and regions. This desire has led to the emergence of the Industry 4.0 phenomenon of the West, which is Germany. In other words, with this phenomenon, the industry is aimed to digitize production more and contribute to the issues of speed, efficiency and flexibility by providing digitalization in production. With these changes, Industry 4.0, was seen that the system was working better than it was and production was made cheaper than the system, when taking the muscle strength out of the system. While the positive contributions of Industry 4.0 have resonated with all sectors, it has also started to have an impact on the agricultural sector. Problems such as scarcity in the world, not using natural resources effectively and not using technology in the agricultural field, have caused the emergence of digitalization in the agricultural sector. "Agriculture 4.0", wich means making smart production with smart farming practices by using the concepts, information and technologies in the literature. In line with the possibilities and technological developments offered by Industry 4.0, it enables the sensors to be seen in all agricultural machines from the tractor to the crop tools and the communication of the machines in the entire production process by entering the internet of things into the agricultural sector. As a matter of fact, with the agriculture 4.0, the traditional agriculture paradigm has not been sufficient anymore and it contributes to sustainability, to be productive, to protect the rural texture, to protect the environmental quality and to provide accessible food by undergoing changes and agricultural practices. In the study, the problems experienced in the agricultural sector, the effects of Agriculture 4.0 on these problems and how they will benefit are discussed. The use of technology has given the system its name and agriculture has also taken its share in the developments. Accordingly, what are the practices of Agriculture 4.0 in the world and how their contributions are investigated.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.