ÖzAtasözleri bir toplumun tarihinin ve deneyimlerinin toplamıdır. Topluma ait kültürel ve sosyal de erleri yansıtır. Kültürel bir süreklili i oldu undan geçmi ten günümüze köprüler kurar.Atasözlerinin ço unda kafiyeli, ölçülü bir dı yapı söz konusudur. ç yapısı ise çok katmanlı bir anlam zenginli ine sahiptir. Bu bakımdan atasözleri bu ahenkli ve sanatlı söyleyi in de yardımıyla Türkçenin söz varlı ını nesilden nesile aktarırlar.Atasözlerini konularına göre çe itli ekillerde tasnif etmek mümkündür. Bazıları hayattan alınacak dersleri ifade ederken bazıları da töreleri, gelenek ve görenekleri bir sonraki ku a a bildirir. Toplum tarafından kabul gördüklerinden, yazılı kanunların olmadı ı dönemlerde örf ve âdete ba lı kuralları olu tururlar.Bu çalı mada Türkiye Türkçesi atasözlerinden seçilen örneklerin çok katmanlı anlam yapısı dikkate alınarak atasözlerinden çıkarılan yargıların sözlü hukuk kuralları çerçevesinde gündelik hayatın i levselli ine katkısı ortaya konacaktır.Anahtar Kelimeler: Türkiye Türkçesi, Atasözü, Sözlü Hukuk Kuralları, Sözlü Kültür. AbstractProverbs are the sum of a society's history and experiences. They reflect the cultural and social values of the society. Because of its cultural continuity, they establish a bridge from past to present.Most of proverbs have a rhyming outer structure. On the other hand, its inner structure has a multilayered meaning richness. In this regard, proverbs with the help of harmonious and ingenious narrating transfer Turkish oral culture from generation to generation.It is possible to classify proverbs according to their subjects. Some are of lessons about life, some are about customs, some are about rules of society. As they are commonly accepted, they form the rules depending on customs and traditions in periods when there were no written laws.In this study, we will examine functionality of the selected samples in Turkey Turkish proverbs in daily life with regard to oral law rules considering their multilayered meaning structure.
Halk anlatıları bir toplumun inanışlarını, geleneklerini, hayata bakışını yansıtır. Sözlü kültür döneminin en önemli kaynakları olan bu anlatılar, geçmişten günümüze toplumun değerleri ve toplumsal kabulleriyle şekillenmişlerdir. Anlatılarda yer alan kahramanların konumlandırılışı, statülerinin belirlenişi bu değer ve kabullerin sonucudur. Mitlerde kutsal bir öykünün kahramanı, destanlarda olağanüstü güç ve becerilerle yiğitlik sergilerken halk hikâyelerinde gerçek dünyanın yaşam şartlarına uyum sağlayan kahramanlara dönüşmüştür. Statü, kahramanın metnin içindeki durum veya konumunu belirler. Kahramanın özellikleri bu konum veya durum etrafında halkın hayata bakışını anlamlandırmaya yardımcı olurken, anlatılar aracılığıyla kültürel oluşumların ve halk inanışlarının somutlaştırılması söz konusu olur. Bu makalede mitlerde, destanlarda ve halk hikâyelerinde bulunan birinci dereceden kahramanların anlatı içindeki konumu ve durumu dikkate alınarak statüleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede sıralanan halk edebiyatı türlerinden her biri için üç örnek seçilmiştir. Mitlerde üç tanrı kahraman; destanlarda, çoğu zaman adlarını destana veren birer yönetici kahraman; halk hikâyelerinde erkek kahraman, kadın kahraman ve kahramanların aileleri olmak üzere üçer kahraman statü yönünden incelenmiştir.
İnsanların deneyimlerini, yaşam biçimlerini, geleneklerini aktarmaya katkı sağlayan bir araç olarak tiyatro günlük yaşamda karşılık bulan pek çok olayı veya durumu konu edinir, kişiler aşina olunan tiplerle temsil edilir. Teknolojik gelişmelerle değişen şartlar, tiyatronun yanında topluma hitap edebilme gücüne sahip olan sinema ve televizyonun da halk arasında geniş bir etki uyandırmasına olanak sağlar. İzleyici, tiyatroda oynadıkları rollerle sevilen tipleri, sinema perdesinde veya televizyon ekranında da görmeyi tercih eder. Bu çerçevede geleneksel Türk halk tiyatrosunda Karagöz ile Hacivat, Kavuklu ile Pişekâr, İhtiyar ile İbiş olarak görülen ikili komiklerin devamı niteliğindeki Zeki-Metin ikilisinin filmlerinde gelenekten beslenen bir mizah anlayışının görüldüğü söylenebilir. İkili arasında yanlış anlama, anlamazlıktan gelme gibi hususlarla yaşanan zıtlaşma, üstün gelme mücadelesi, jest, mimik ve yapılan kalıp hareketler tıpkı geleneksel Türk halk tiyatrosunda olduğu gibi gülmeye yol açar. Bu çalışmada Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın filmlerinde geleneksel Türk halk tiyatrosunun etkisi karşılaştırmalı yöntemle ele alınarak mizah ve gülme unsurları Henri Bergson’un gülme teorisi bağlamında değerlendirilmiştir.
Bir millete ait maddi ve manevi değerler, kadim zamanlardan günümüze anlatılarak, yazılarak, görsel unsurlar kullanılarak geleceğe taşınmıştır. Çağın değişimi ile kültürel unsurların aktarılma ortamları farklılaşmıştır. Yazıyla başlayan gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema ve internet yoluyla varlığını sürdürmeye devam eden elektronik kültür ortamı, halk kültürü unsurlarının aktarılma alanlarını oluşturur. Bu ortamlar arasında sinema, aynı anda pek çok kişiye hitap edebilmesi, görsel-işitsel olarak dikkatleri toplama gücünün yüksek olması ve halk kültürüne ait unsurları aktarma gibi özellikleriyle öne çıkar. İnsanı ve yaşamı merkeze alan sinema ile kültür, zamanla birbirini besleyen iki unsur haline gelmiştir. Toplum, günlük yaşam içinde yer alan duygu, durum ve olayların bir benzerini beyazperde de görür. Halk kültürü unsurlarıyla bezenen görsellerin varlığı, halk arasında yapılagelen pek çok uygulamanın oyuncuların konuşma, kıyafet, tavır ve davranışlarına yansıması sinema filmlerinin ve oyuncularının toplum tarafından benimsenmesinin önünü açar. Türk sinemasının önemli sanatçılarından biri olan Türkan Şoray’ın yer aldığı filmlerde, Türk halkına ait temel kültürel değerler, gelenekler ve halk kültürü unsurları büyük ölçüde varlık gösterir. Bu çalışmada Türkan Şoray’ın başrol oyuncularından biri olduğu ‘Güllü Geliyor Güllü (GGG)’ (1973), ‘Sultan Gelin (SG)’ (1973), ‘Bir Aşk Masalı Ferhat ile Şirin (BAMFİŞ)’ (1978), ‘Hazal (H)’ (1979), ‘Yılanı Öldürseler (YÖ)’ (1981), ‘Berdel (B)’ (1990), ‘Şahmaran (Ş)’ (1993) filmleri Sedat Veyis Örnek’in halkbilimi kadroları tasnifi ışığında incelenerek bu filmlerde yer alan halk kültürü unsurlarının işlevleri ortaya konulacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.