Tarihte birçok farklı isimle anılan avokado (Persea americana Mill), Amerika'dan gelen tropikal bir meyvedir. En büyük üreticisi Meksika olup günümüzde birçok farklı ülkede üretimi yapılmaktadır. Ülkemizdeki avokado üretimi de hızla artmaktadır ve üretim son 19 yılda 14 kat artarak 2019 yılında 4209 tona ulaşmıştır. Yüksek besin içeriği ve sağlığa yararlı etkilerinin yanı sıra tıbbi amaçlar için de yetiştirilen bu meyve birçok araştırmacının odak noktası olmuştur. Avokado yapısında yüksek düzeyde (ortalama %15) yağ içeren nadir meyvelerden biridir ve yağın bileşimi zeytinyağı ile büyük benzerlik göstermektedir. Bunun yanında, meyve, farklı yağ asitleri, vitaminler, mineraller, karotenoidler ve diğer fitokimyasallar gibi temel besinler açısından oldukça zengin bir bileşime sahiptir. Yapılan araştırmalarda, avokadonun yapısında bulunan biyoaktif bileşiklerin antimikrobiyal, antiinflamatuvar, antikanser, antidiyabetik ve antihipertansif gibi sağlığa yararlı etkileri olduğu ve özellikle kolesterolü düşürmede ve kardiyovasküler hastalıkları önlemede avokado tüketiminin önemli olduğu ifade edilmektedir. Tüm bu yararlı etkileri nedeniyle avokadonun son 10 yılda üretimi ve günlük diyette tüketimi önemli ölçüde artmıştır. Bu derlemede avokadonun tarihçesi, çeşitleri, üretimi, bileşimi ve içerdiği biyoaktif bileşenlerin sağlığa etkileri ele alınmıştır.
Bor, endüstri ve tarımda yaygın olarak kullanılan ve çevrede doğal olarak bulunan bir bileşik olduğundan birçok araştırmacı tarafından ilgi odağı olmuştur. Bu makalede, içme suyu, gıdalar ve farklı kaynaklardan kaynaklanan bor maruziyetinin insan ve hayvanlar üzerindeki etkileri ve çeşitli gıdaların bor miktarları verilmiştir. Bor bileşenlerine insanlar ve hayvanlar oral, solunum ve temas yoluyla maruz kalmaktadır. Maruziyet sınırları bu bileşenlerin etkileri üzerinde oldukça önemlidir. Önerilen miktarlarda vücuda alınan borun çeşitli metabolik, beslenme, hormonal ve fizyolojik süreçlere etkisi değerlendirildiğinde, insanlarda temel bir besin ögesi olmasa da diyet açısından önemli olduğu ve hücresel fonksiyonlarda olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Hem hayvan hem de insanlar için bor alımı <1.0 mg/gün düzeyinde olduğunda olumlu etkilere sahipken fazla alınmasının sakıncalı olabileceği bilinmektedir. Önemli bor kaynakları olarak günlük diyette meyve, sebze, kabuklu yemiş ve bakliyatlara yeterli miktarlarda yer verilmelidir. Ayrıca içme suyu da yetişkin bireyler için birincil bor kaynağıdır. Hayvanlar üzerinde borun gelişimsel ve üreme toksisitesine ilişkin veriler doğrultusunda kanserojenliğine dair net bir kanıt yoktur. Bor vücuttan kolayca atılabilen bir element olup kanserojen veya mutajen olduğunu gösteren bir veri bulunmamaktadır. Bor bileşenlerinin diyet gereksinimleri, metabolik fonksiyonları, terapötik uygulamaları ve önemli düzenleyici etkileri üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
There are important limitations affecting product quality and human health during the production, processing, and consumption of seafood. Biogenic amines (BA), which are formed by microbial decarboxylation of amino acids in seafood, are important indicators of fillet quality due to their potential risks in food poisoning and bad odors (Yassoralipour et al., 2012). The importance of BAs for food is due to their potential toxicity when they are taken into the body more than the maximum intake specified in the Food and Drug Administration (FDA) and the codex and may result in headache, respiratory distress, heart palpitations, high or low blood pressure, and other allergic reactions. Not all BAs have the same toxic effect, and in general, it has been reported that histamine is the main cause of food poisoning, while potentials of the toxic effect of putrescine and cadaverine to other amines. In the literature, histamine poisoning levels are stated as follows for 100 g of fish: <5 mg histamine = safe, 5-10 mg histamine = possibly toxic, 20-100 mg histamine = probably toxic, >100 mg histamine = toxic (Özoğul & Özoğul, 2019).Although the legislation does not have an upper limit of BA levels in foods, there are some limits for histamine only, and there are mostly limitations on fishing products for this value. In the United States, the maximum allowable level for histamine in Scombroidtype fish is 50 mg/kg by FDA, 200 mg/kg by Codex Alimentarius, 100 mg/ kg by European Union regulations, 200 mg/kg by legal regulations in Germany, and 100 mg/kg by legal regulations in Canada, Finland, and Switzerland. In the Turkish Food Codex, the highest acceptable histamine value for fish is 200 mg/kg (Özoğul & Özoğul, 2019; Özdestan & Üren, 2012).
The spray‐drying process yielded functional bergamot juice powder with high antioxidant activity, phenolic content, and vitamin C content. Optimal drying conditions were determined as 10% maltodextrin concentration, 146.02°C inlet temperature, and 39.99% pump rate, preserving powder's bioactive properties. Under these drying conditions, bergamot juice powder exhibited an antioxidant activity of 62.2% DPPH scavenging activity, a total phenolic content of 3862.1 ppm, and a vitamin C content of 1385.9 ppm. The bergamot juice powder, with a water activity of 0.2, bulk density of 0.4 g/mL, tapped density of 0.5 g/mL, porosity of 89.6%, hygroscopicity of 8.6%, and cohesiveness of 37.2%, is highly suitable for further processing. High‐pressure liquid chromatography analysis revealed the presence of major phenolic compounds in both fresh bergamot juice and spray‐dried powder, although their concentrations were lower in the powder form. The major phenolics identified in the fruit juice were naringin (197.5 ppm), eriocitrin (105.9 ppm), neoeriocitrin (53.4 ppm), neohesperidin (68.8 ppm), and naringenin (119.8 ppm). However, in the powder form, the bitterness‐associated compounds, naringin and neohesperidin, exhibited a significant reduction of 85.0% and 90.3%, respectively. Compared to dimethyl sulfoxide (48.4%), ethanol (37.9%), and distilled water (17.3%), ultrasound‐assisted extraction with acetone solvent demonstrated the highest efficiency (61.7%) in obtaining phenolic compounds from bergamot juice powder. In conclusion, spray‐drying is an effective method for obtaining functional bergamot juice powder, and ultrasound‐assisted extraction can further enhance phenolic compound extraction efficiency. These findings have potential applications in the food, cosmetics, and pharmaceutical industries, with opportunities for further research in functional foods or nutraceuticals.Practical ApplicationSpray‐drying yields functional bergamot juice powder with high bioactive properties. Optimal drying conditions can be applied in industrial settings. Ultrasound‐assisted extraction enhances phenolic compound extraction efficiency. Potential applications in food, cosmetics, and pharmaceutical industries.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.