Bergos, Rumeli'de ilk fethedilen yerlerden biri olup fethinden itibaren Vize sancağına bağlı bir kazadır. XVII. yüzyıl başlarından itibaren avârız tahrirleri önem kazanmıştır. Bu kapsamda 1712 yılında Bergos kazasının tahriri yapılarak avârız defteri hazırlanmıştır. Bu çalışmada söz konusu avârız defteri esas alınarak Bergos kazasının merkezinde bulunan mahallelerdeki askerî görevliler, din görevlileri, fakir ve yoksul nüfusun durumu incelenmiştir. Yine Bergos kazası köylerinin tahsis edildiği selâtîn ve ümerâ vakıfları da konu edilmiştir. Yapılan tahrir sonucu vergi tabanını esas olan nüfus ve avârız hânesi tespit edilerek değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Osmanlı Devleti'nde sefer organizasyonu yüzyılların tecrübesiyle olağanüstü bir planlama ile yapılırdı. Bu bakımdan dönemindeki Avrupa devletlerine göre üstün olduğu bilinmektedir. Osmanlı Devleti, geniş sınırlarını gerek batı gerekse doğu cephelerinde savunmak ve güven altında tutmak için yoğun gayret sarfetmiş, bu amaçla sık sık seferlere çıkmıştır. Seferlerde şüphesiz askerlere iaşe ve mühimmatın zamanında ulaştırılmasının önemi büyüktür. Savaşa gidecek ordunun toparlanması, sıcak savaş mahalline yürüyüşü, yolda ve cephede her türlü ihtiyacının karşılanması çok önceden ve merkezden planlanmaktaydı. Bir sefer hazırlığında tüm ülkede yoğun bir faaliyet yaşanmaktaydı. Bu minvalde 1716 yılında yapılan Avusturya seferi için Anadolu ve Balkanlardan ordu için birçok malzeme ve bunları taşımak için yük ve binek hayvanı tedarik edilmiştir. Yük ve binek hayvanları seferlerdeki her türlü zahire, mühimmat gibi ağırlıkların taşınmasında kullanılmaktadır. Sefer Avusturya istikametine yapıldığı için Balkanlardan daha çok araba ve arabayı çekmek için camus tedarik edilmiştir. Bunun yanında topkeşan beygiri ve bir miktar deve de alınmıştır. Anadolu'dan ise yük ve binek hayvanları olarak deve, at ve katır tedariki yapılmıştır. Özellile at ve katır sadece Anadolu'dan alınmıştır. Bunlar ya satın alma ya da kiralama yoluyla tedarik edilerek İstanbul'a gönderilmiştir.
Hamalızâde Ahmed Pasha served as the governor of Raqqa at several intervals between 1731 and 1745. During the years he served there, the Ottoman-Iran struggle continued along a wide border. From time to time, regional campaigns were organized to save the cities occupied by Iranian forces. For this reason , military shipments were made from the provinces close to the border regions. In this context, Ahmed Pasha mostly worked in cities such as Baghdad, Mosul, Kirkuk, Erzurum and Kars. It is known that during the Raqqah Governorate, he and his attendants performed very severe implementations against the people, and therefore could not return to Ruha, which was his post in the last period of his life. Although he had useful services for state, he was dismissed from his post because of his oppression and persecution against local community, and it was decided to be exiled to Rhodes Island. However, although there were very crowded groups around him, he died while he was going to Marj Dabiq from Kilis. It was determined that he had a considerable amount of inheritance (muhallefat) with the death of Ahmed Pasha. Primarily the goods, assets and animals found in Marj Dabiq and then in Ruha were listed and sold. With Hamalızâde Ahmed Pasha's governorship, activities on the eastern border, and finally his death, detection of his inheritance by recording and sales process were examined by taking advantage of the chronicles of the period, along with the registeries and documents in the Ottoman State Archives.
Sultan İbrahim, 1640-1648 yılları arasında saltanat sürmüş olup, döneminde çok dikkat çekici bir olay olmamakla birlikte şahsiyeti çok tartışılmıştır. Babası I.Ahmed ve annesi Kösem Sultan'dır. Kendisinden önce kardeşleri Osman ve Murad padişahlık yapmışlardır. XVII. yüzyılda Osmanlı Devletinde siyasi, ekonomik, idari, askeri ve sosyal birçok alanlarda kriz ve değişimler olmuştur. Buna ilave olarak Osmanlı hanedanı için de çok ilginç bir durum gerçekleşmiştir. Zira İbrahim, IV. Murad'ın son döneminde Osmanlı hanedanının hayatta kalan tek erkek üyesidir. Bu durum Osmanlı hanedanında saltanat için risk oluşturmuştur. Uzun süre sarayda tecrit edilmiş bir hayat yaşadığı için saltanatı süresince bazı uygunsuz tavırları onun akli melekelerinde problem olduğu şeklinde anlaşılmıştır. Aslında şehzadeliği döneminden gelen psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle zaman zaman devlet işlerinden kendini çekmiş, bunun sonucunda da etrafındaki insanların nüfuzunun artmasına yol açmıştır. Bu da yönetimde zaman zaman istikrarın bozulmasına sebep olmuştur. Bu dönemde yaşanan en önemli dış olay ise Girit seferlerinin başlamasıdır. Çalışmada Sultan İbrahim'in tahta çıkışından başlayarak bu dönemde yaşanan olaylar ele alınmıştır. Genel olarak XVII. yüzyıl ve özel olarak da bu dönem gerek Osmanlı tarihçileri gerekse batılı elçi ve seyyahaların dikkatini çekmiş ve çok sayıda eser yazılmıştır. Bu nedenle daha çok bu dönemi anlatan kronik eserler esas alınmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.