AimThis study was to determine the effects of the two types of catheter material (vialon biomaterial and teflon) on pain intensity, dwell time, and phlebitis score for peripheral intravenous catheter (PIVC) placement.MethodsParticipants (N = 208) were randomly assigned to the vialon biomaterial group (n = 104), the teflon group (n = 104). After the PIVC placement, the intensity of pain and phlebitis score were evaluated. Catheter dwell mean time was determined.ResultsThe pain intensity scores were similar immediately after inserting the PIVC. No difference was observed between the pain scores in both groups (p ≥ .050). Catheter dwell mean time for the vialon biomaterial catheter group (4.72 ± 1.20 days) was significantly longer compared to the teflon catheter group (4.10 ± 0.92 days) (p ≤ .001). It was determined that the catheter was removed due to phlebitis development in 16.3% of the vialon biomaterial catheter group and 53.8% of the teflon catheter group. An advanced level of statistically significant difference was found between the two groups in terms of phlebitis development scores (p ≤ .001).ConclusionsThis study concluded that vialon biomaterial catheter (BD Insyte™ Autoguard™ BC winged) demonstrates longer dwell time of PIVC, lower phlebitis rate and phlebitis score than teflon catheter (BD Venflon™).
ÖZAmaç: Literatürde periferik intravenöz kateter (PİK) uygulaması sırasında gerçekleştirilen hatalı ve tekrarlı girişimlerin ağrı, flebit ve hematom gibi komplikasyonlara neden olduğu belirtilmektedir. Bu bağlamda çalışma, PİK uygulamalarında komplikasyonların önlenmesine yönelik güncel kanıtların sistematik olarak analiz edilmesi amacıyla planlandı. Yöntem: Çalışmanın evrenini Medline, Scopus, Cochrane ve CINAHL veri tabanları taranarak, ulaşılan makaleler oluşturdu. İncelemeye, son 10 yılda yayımlanmış, yayın dili İngilizce olan, tam metnine ulaşılabilen, PİK uygulamalarında komplikasyonların önlenmesine yönelik yapılan girişimlerin değerlendirildiği makaleler dahil edildi. Tarama için İngilizce "peripheral venous catheters", "pain", "phlebitis", "ecchymosis", "hematoma", "peripheral venous catheters guideline" ve "nursing care" anahtar kelimeleri kullanıldı. Dahil edilme ölçütlerine uyan 13 makale veri özetleme formu doğrultusunda incelendi. Bulgular: Değerlendirilen çalışmalarda, PİK uygulaması sırasındaki ağrının azaltılmasında lokal anestezik sprey, krem, salin solüsyon ve lidokain kullanımının etkili olduğu görüldü (n=5). PİK kalış süresinin arttırılması, ağrı, flebit, hematom belirti-bulgularının azaltılmasına yönelik yapılan çalışmalar incelendiğinde ise; kateter materyalini (n=1), kateter türünü ve uygulama bölgesini (n=2), sabitlenme için kullanılan pansuman türünü (n=2) ve kateterin vende kalış süresini (n=3) inceleyen randomize kontrollü deneysel çalışmalar olduğu görüldü. Bu çalışmalarda vialon içerikli kateterler ile bireyin hareket durumunu kısıtlamayan geniş venlerin tercih edilmesi, kateter seçimi yapılırken de bireye ve tedaviye uygun kateterlerin seçilmesi (No=18-22G), transparan pansumanlarla tespit edilen kateterlerin flebit belirti-bulguları açısından değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca PİK uygulamalarında 8 saatte bir yapılan değerlendirmede komplikasyonlar görülmediği sürece kateterin 96 saate kadar güvenle kullanılabileceği belirtilmektedir. Rutin aralıklarla kateter değişimi ise, hastaların tekrarlı ağrılı uyarana maruz kalmasına, maliyet ve iş yükü artışına neden olduğundan önerilmemektedir. Sonuç: Çalışmanın PİK uygulamalarında komplikasyonların önlenmesinde güncel yaklaşımların belirlenmesine ilişkin kanıt oluşturacağı, mevcut araştırma sonuçlarının uygulama alanına aktarılmasında hemşirelere rehberlik edeceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Periferal intravenöz kateter, ağrı, flebit, ekimoz, hematom, hemşirelik bakımı ABSTRACT Aim: Existing literature reports that incorrect and repeated interventions during peripheral intravenous catheterization (PIVC) can cause complications such as pain, phlebitis, and hematoma. This study was conducted to systematically examine the current evidence for the prevention of such complications encountered during PIVC procedures. Method: In this study, we evaluated the most recent data found in relevant research papers retrieved from the databases Medline, Scopus, Cochrane, and CINAHL. This study includes manuscripts that (1) focu...
Organ nakline yönelik tutum, organ bağışına yönelik duyarlılığı belirlemektedir. Bu nedenle, bireylerin organ bağışçısı olmaya istekli olmalarını etkileyen tutum ve bilgileri anlamak, toplumun farkındalığını ve organ bağışına teşviki artıracak etkili yöntemleri geliştirmek için gereklidir. Amaç: Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin beyin ölümüne ilişkin bilgi düzeyleri ile organ bağışı konusundaki tutum ve davranışlarını incelemektir. Yöntem: Tanımlayıcı tipte yapılan bu çalışma, bir Sağlık Bilimleri Fakültesinde eğitim gören ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 291 hemşirelik öğrencisi (evrenin %64,6'sı) ile yürütüldü. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda hazırlanan "Beyin Ölümü Kriterlerine Ait Soru Formu", "Öğrencinin Organ Bağışına Yönelik Bilgi Formu" ve "Organ Bağışına Yönelik Tutum ve Davranış Formu" aracılığıyla toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, Kruskal Wallis H ve Ki kare testi kullanıldı. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin beyin ölümü ile ilgili bilgi sorularında en yüksek puan ortalamasını dördüncü sınıfların aldığı saptandı (52,39± 27,42). Katılımcıların %2,7' sinin organ bağışında bulunduğu, organ bağışında bulunma isteğini %9,6'sının ailesi ile paylaştığı, %79'unun organ bağışı ile ilgili herhangi bir eğitim almadığı belirlendi. Öğrencilerin organ bağışı konusundaki tutum ve davranışlarını, organ bağışında bulunmayı isteme durumunun anlamlı derecede etkilediği belirlendi (p<0,05). Sonuç: Araştırmaya katılan öğrencilerin beyin ölümü ve organ nakli konusunda önemli ölçüde bilgi eksiği olduğu; organ bağışı konusunda farklı tutum ve davranışlarının olduğu, en fazla tutum ve davranışların organ bağışlamayı isteme durumundan etkilendiği saptandı. Öğrencilerin organ bağışına teşvik edilmesi konusunda düzenli eğitim programların oluşturulması önerilmektedir.
The fear of contracting the disease, introduction of practices such as quarantine, social isolation, and curfew to prevent its transmission, and effects of experiencing a loss due to this disease are experienced differently by different people. The empirical phenomenological approach will be used to describe, explain, and analyze the experiences of the family members of individuals who lost their lives due to COVID-19. This study was created in accordance with COREQ Statement Checklist. The themes obtained from the interviews are “death in isolation”, “changing cultural–religious practices that cannot be performed”, “not being able to say goodbye”.This transformed grieving process caused by the pandemic may create unique psychosocial needs among family members. To meet these needs, planning and organizing complex grief therapy, speech therapies, expressive supportive counseling, and grief recovery programs is recommended.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.