Turistlerin çeşitli nedenlerle değişen istek ve beklentileri glamping işletmelerine yönelik talebin artmasına neden olmaktadır. Glamping işletmeleri betonlaşmadan uzak ve geri dönüşüme destek olan mimari yatırımları ve gerçekleştirdikleri çeşitli çevresel uygulamalarla sürdürülebilir turizm olgusunu doğrudan desteklemektedir. Bu kapsamda turizm faaliyetlerinin sürekliliği açısından glamping işletmeleri önemli işletmeler olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmanın amacı; İzmir’deki glamping işletmelerinin ve glamping mimarisinin sürdürülebilir konaklamaya katkılarının incelenmesi ve sürdürülebilirlik kapsamında işletmelerin yaptıkları genel ve mimari çalışmaların ortaya konmasıdır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemlerinden biri olan mülakat tekniğiyle İzmir’de bulunan 8 adet glamping işletmesi yetkilisiyle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler MAXQDA nitel analiz programıyla analiz edilmiş ve içerik analizi ile yorumlanmıştır. Araştırmadan elde edilen en önemli bulgular işletmelerin çevrenin korunması ve geliştirilmesi için sürdürülebilirlik çabalarının olduğu ve aynı zamanda işletmecilerin bireysel olarak da çevresel duyarlılıklara sahip olduğu bulgularıdır. Ayrıca, glamping işletmelerinin mimari özellikleri sayesinde sürdürülebilirlik kavramıyla doğrudan bir ilişkili olduğu ve kovid-19 pandemisinin bu işletmelere farkındalık kazandırdırdığı bulgularına ulaşılmıştır. Gelecek çalışmalarda belirli bir bölge ya da Türkiye’den tesisler seçilerek şehirsel ya da bölgesel farklılıkların ortaya konulabileceği, yapılan farklı sürdürülebilirlik uygulamalarına ulaşılabileceği ve çalışmanın kapsamının genişletilebileceği öngörülmektedir.
Bir ülkenin veya bölgenin kültürel varlıkları, turizm ürününü oluşturan faktörler arasındadır. Hamamlar Türk kültüründe önemli bir yere sahip olup turizm ürünü olarak kullanım potansiyeli bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı turizmde ürün çeşitlendirmesi alanında yapılan çalışmalara katkı sağlamaktır. Bu araştırmada, İzmir'deki hamamların bir turizm ürünü olarak kullanımı hakkında bilgi edinmek için hamam işletmecileri ve çalışanları ile görüşülmüştür. Veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda İzmir hamamlarının önemli bir potansiyele sahip olduğu fakat bu potansiyeli yeterince değerlendiremediği bulgusuna ulaşılmıştır. Bu potansiyeli kullanmak için, belirli standartların oluşturulması ve alternatif turizm türleriyle ilişkilendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
İzmir, zengin termal kaynaklara sahip ve bu sayede termal turizm faaliyetleri bakımından potansiyeli bulunan bir şehirdir. Bu potansiyelin sürdürülebilir bir şekilde devam edebilmesi için hizmet üretim ve tüketim sürecinde kaynakların etkin kullanılması, ortaya çıkan atıkların azaltılması ve geri dönüşümü önem arz etmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, termal konaklama işletmelerinde jeotermal kaynaklar başta olmak üzere hizmet üretim sürecinde oluşan atıkların döngüsel ekonomi çerçevesinde değerlendirilebilmesiyle ilgili farkındalığı artırmak ve yapılan uygulamalarla ilgili bir vaka analizi gerçekleştirmektir. Nitel araştırma deseni benimsenerek İzmir’de faaliyet gösteren bir termal konaklama işletmesinin yöneticileriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler Maxqda 2020 Pro programıyla incelenmiş ve betimsel analiz ile yorumlanmıştır. Araştırmada ortaya çıkan en önemli bulgu işletmenin jeotermal kaynaklardan ortaya çıkan atık suyu çeşitli nedenler ile denize dökmesi ve re-enjeksiyon sistemini kullanmamasıdır. Sonuç olarak işletme döngüsel ekonomi uygulamalarını tam olarak yerine getiremese de sürdürülebilirlik faaliyetlerine dikkat ettiği anlaşılmaktadır.
Endüstri 4.0 ile birlikte atılım gösteren teknolojik gelişmeler içerisinde Blok zinciri teknolojisi de zaman içinde gelişim göstererek sağladığı faydalarla birçok alanı etkilemektedir. Bu alanlardan bir tanesi de turizm endüstrisidir. Turizm, yapısı gereği dinamik ve diğer sektörlerle iş birliği içinde olan bir endüstridir. Literatür incelendiğinde turizm ve blok zinciri teknolojisi kavramlarıyla gerçekleştirilen araştırmaların arttığı görülmektedir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, blok zinciri ve turizm konulu çalışmaların bibliyometrik özelliklerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, Scopus veri tabanından çeşitli parametrelere göre araştırma başlığında veya anahtar kelimelerinde “turizm” ve “blok zinciri” kavramlarının birlikte yer aldığı 108 yayın R programı ile bibliyometrik yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Genel olarak, konu ile ilgili yayın sayılarının arttığı, araştırmaların farklı kaynaklarda yer aldığı, araştırmalarda yazar ve ülke iş birliklerinin olduğu, eş atıf ve doğrudan atıfların oluşması ve alana yönelik temaların ortaya çıkması araştırmanın bulguları arasındadır. Bu bağlamda araştırma, blok zinciri teknolojisinin turizm alanındaki mevcut durumunu geniş bir bakış açısıyla sunmaktadır.
Doğa temelli turizm çeşitlerinden biri olarak nitelendirilen glampingler fiziksel özellikleri ve hedef kitleleri ile çevreye duyarlı bir izlenim sergilemektedir. Bu araştırmanın amacı da giderek yaygınlaşan glamping işletmelerindeki sürdürülebilir gıda anlayışına ve sürdürülebilir gıda uygulamalarına yönelik farkındalık düzeyini ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır. Veriler video konferans tekniği ile kayıt altına alınarak elde edilmiştir. Katılımcılar “amaçlı örnekleme” yöntemine göre seçilmiş ve veriler MAXQDA programıyla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, glamping işletmelerinde sürdürülebilir gıda anlayışına yönelik farkındalığın umut verici, ancak yeterli düzeyde olmadığını göstermektedir. Sürdürülebilir gıda uygulamalarına ilişkin bilgi düzeyinin ise yetersiz olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca katılımcıların farkındalık düzeyleri ile temsil ettikleri işletmelerdeki uygulamaların örtüşmediği araştırmanın sonuçları arasındadır. Araştırmanın sürdürülebilirlik, turizm ve gastronomi literatürüne katkı sağlayacağı, yapılan değerlendirmelerin, küresel gıda sisteminin tartışıldığı bir dönemde fayda yaratıcı olacağı öngörülmektedir. Bu çalışma araştırma alandaki boşlukla birlikte popüler kültür ve sürdürülebilirlik paradoksuna da işaret ederek gelecek araştırmalara katkı sağlayıcı nitelikte olacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.