Kırım'ın her iki tarafça bırakılmak istenmemesinin askeri ve siyasi nedenleri vardı. Konumu ve coğrafyası sayesinde hem Doğu Cephesi'nin güney kesiminin hem de Karadeniz'in güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir role sahip olan yarımada, aynı zamanda yakın bölgesinde saldırı inisiyatifinin sağlanmasına da etki ediyordu. Bu araştırmada Kırım'daki harekâtlar kronolojik anlatımla ele alınarak, olayların ve konunun geneli analiz edilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu 1914'te Avrupa'da patlak veren savaşı, coğrafi konumu sayesinde üç kıta politikasını etkileyecek şekilde genişletme potansiyeline sahipti. Almanya savaşı sürdürebilmek için İtilaf Devletleri'nin çevrelemesinden kurtulmalıydı ve bunun çaresini de Osmanlı jeopolitiğinden azami surette yararlanmada bulmuştu. Almanlar Osmanlıları kullanmayı başardılar. Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişi sayesinde savaş yayılınca, Almanya Avrupa'da nefes aldı. Yeni ortaya çıkan cepheler sayesinde Osmanlı birlikleri çok sayıda Rus ve İngiliz Koloni tümenini kendi üstüne çekmişti. İngiliz tümenlerinin Mısır'da birikmesi, Gelibolu, Filistin ve Irak'ta açılan cephelerin takviyesi ve Ruslar için ikinci cephe açılması Osmanlı sayesinde olmuştur. Bu da Almanlara stratejik avantaj sağlamıştır. İtilaf Güçleri de Almanya'yı yenilgiye uğratabilmek için çevrelemeyi tamamlamanın Osmanlı'yı savaş dışı bırakmaktan geçtiğini anlamışlardı. Böylece İngilizler cephe sayısının çokluğuna rağmen Osmanlı'ya yüklendiler. Bu hamle savaşın sonunda Ortadoğu haritasını tamamen değiştirecekti.
Ordular, ülkeler arasındaki rekabetin getirdiği sürekli gelişen silah teknolojileri ve taktik arayışlar sayesinde sürekli güçlendiler. Her gelişme bir sonraki kuşağa ve bir sonraki çağa aktarıldı. Bu gelişmelerin kesintisiz devam etmesi sayesinde ordularda genelleşen sınıflar oluştu. Her biri muharebede farklı rol ve amaca sahip olan bu sınıflar, muharebe sırasında birbirleriyle mücadele ettiler. Bu araştırmada İlkçağ orduları arasında öne çıkan dört muharip sınıfın birbirleriyle etkileşimi tartışılmaktadır. Bunlar savaş arabaları (chariot), piyadeler, süvariler ve savaş filleridir. Antik Çağ’ın bu dört ana sınıfı farklı bölgelerde, farklı hükümranlar tarafından kullanıldılar. Bu çalışmada; savaşın başlangıcı üzerine söylenecek bazı sözlere öncelik verildikten sonra, bu dört sınıf tek tek ele alınmakta, ardından da bunların aralarındaki etkileşim ayrı bir başlık altında bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu sayede Antik Çağ muharebelerinin karşılaştırılması, yeniden yorumlanması, aralarında bağlantıların kurulması önem kazanır. Bu da Antik Çağ’daki birçok medeniyetin savaş tarzlarındaki farklılıkları üzerine ileri araştırmalar için yararlı olabilir.
Deniz ablukası düşmanı barışa zorlayan bir strateji olup, her iki dünya savaşında da öncelikle İngiltere tarafından Almanya’ya uygulanmıştır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın seyri sırasında Almanya, ablukayı İngiltere’ye çevirmeyi başarmıştır. ABD savaşa girdikten Müttefikler ablukayı yeniden Almanya’ya çevirmiş ve bu üstünlük Avrupa’daki savaş sona erene kadar devam etmiştir. Bu çalışmada İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve İngiltere arasında karşılıklı uygulanan deniz ablukasının başlangıcı, gelişimi ve sonuçları anlatılmakta ve ablukanın stratejik ve teknolojik boyutları analiz edilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.