Birden fazla dezavantajın varlığı durumunun aynı kişide birleşmesiyle meydana gelen çoklu dezavantajlılık bağlamında dünyada ve Türkiye’de sayıları gün geçtikçe artmakta olan tek ebeveyn kadınların durumu dikkat çekmektedir. Kadınlar ücretli ve ücretsiz emekleri ile iktisadi ve sosyal hayatın devamlılığında kilit bir noktada yer almakta, çocuk yetiştirmek gibi ağır bir görevi tek başlarına üstlendiklerinde ise başka olgular devreye girmektedir. Bu konumdaki kadınların çalışan yoksulluğu yaşamaları ise maddi koşulların ve geçim stratejilerinin önemini artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de anne ve çocuklardan oluşan çekirdek ailelerin, tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan aileler içindeki oranının en yüksek olduğu il olan Ankara’da devlet okullarında görev yapan tek ebeveyn kadın öğretmenlerin maddi koşullarının ve geçim stratejilerinin olgular üzerinden incelenmesidir. Çalışma fenomenoloji deseninde tasarlanmış, yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Geçim stratejileri ihtiyaçları öteleme, daha az maliyetli olanı ikame etme, borçlanma, ek gelir ve klasik tasarruf yöntemleri üzerinden şekillenmiştir. Ek gelir imkanlarını sınırlandıran, hem nitelikli hem çalışan kadın olma avantajını dezavantajlılığa dönüştüren olgulara rastlanmıştır. Türkiye’de tek ebeveyn, nitelikli ve çalışan yoksul olan kadınların sosyo-ekonomik profiline duyarlı özel sosyal politika önlemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
COVID-19 salgını, dünya genelinde mikro düzeyde bireyleri, makro düzeyde ise toplumlar etkisi altına alarak büyük ölçekli bir etki yaratmıştır. Salgın sürecinde hane içi ücretsiz kadın emeğinin arttığına dair verilerin ulusal ve uluslararası literatürde yer bulmaya başlaması ve salgından etkilenen dezavantajlı gruplar içerisinde kadınların da yer alması ile birlikte salgından nasıl ve ne yönde etkilendiklerine dair bir tespitte bulunma ihtiyacı doğmuştur. Kurum ve kuruluşlar tarafından yeterli bir şekilde sağlanamayan bakım hizmetleri kadınların üzerindeki bakım emeği ve duygusal emeğin yoğunluğunu artırmıştır. Bu çalışmada salgının kadınlar ve hane içi ücretsiz kadın emeği üzerindeki sosyal etkileri; bilişsel emeğin kullanımının artması ve zaman yoksulluğu olarak ele alınmış, aile reisi kadın olan hanelere etkisi ve sunulamayan veya tedarik edilemeyen hizmetlere yönelik ülkelerin uygulamaları değerlendirilmiştir. Salgının kadınlar üzerindeki psikolojik etkileri ise hane içi şiddet, tükenmişlik ve bunalım, stres ve depresyon özelinde ele alınmıştır. Neticede COVID-19 salgını, kadınları sosyal ve psikolojik açıdan dolaylı olarak etkilemiştir. Öte yandan hane için sorumluluklar, şiddet görmek, aile reisi olmak gibi farklı dezavantajlı halleri bir arada yaşayan kadınların çoklu dezavantajlılık yaşaması gündeme gelmiştir. Benzer salgınların veya kriz dönemlerinin yeniden ortaya çıkması halinde kamu ve özel sektör ayrımı yapılmadan çalışan kadınlara bakım desteği verilmelidir. Kadınların farklı dezavantajlılıklar yaşayabileceği düşünülerek sosyal politika uygulamaları çeşitlendirilmelidir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.