Bu araştırmada, okul öncesi eğitim programında yer alan görsel sanatlar eğitimi ders konularının, Montesori Eğitimi Yaklaşımı programı uygulanarak, yaratıcılık gelişimlerine etkisinin nasıl olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. 48-66 (ay) yaş grubundaki 20 öğrenciye Montessori Eğitimi Yaklaşım programı, aynı yaş grubundaki 60 öğrenciye Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Merkezli Yaklaşım uygulanmış ve iki yaklaşım karşılaştırılmıştır. Görsel sanatlar eğitimi dersi, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi programı Öğretmen Merkezli Yaklaşım ve Montessori eğitimi yaklaşımı ayrı araştırma gruplarında eşit üniteler halinde uygulanarak işlenmiştir. Bu araştırma ile görsellerle yapılan anlatım sunumlarının öğrencilerin yaratıcılıklarına etkileri, sanat çalışmalarının özgünlük ve yenilik açısından yansımaları, özgür bırakılan çocukların derse karşı tutumları, öğrenci başarısına etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonuçları, Montessori Eğitimi Yaklaşımı uygulanan sınıftaki öğrencilerde yardımlaşmanın önemli ölçüde arttığı, çocuklara yönelik yönerge olmadan derslere kendi istekleri doğrultusunda katıldıkları, yaratıcılıklarının olumlu yönde geliştiği ve malzemelerin yerlerini öğrenerek ihtiyaç duyduklarında aldıkları görülmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı Programı Öğretmen Merkezli Yaklaşım ile işlenen görsel sanatlar eğitimi derslerinde, öğretmenlerin görsel materyalleri, örnek modelleri, anlatım ve soru-cevap yöntemlerini kullanmaları öğrencileri yönlendirerek özgün ve yeni fikirleri sınırlardığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin yaratıcılıklarının sınırlanmasında malzeme dolaplarının ulaşamayacakları yükseklikte kapalı dolaplarda bulunmasının da etkisi olduğu gözlemlenmiştir.
Sürekli ilerleyen teknoloji ile değişen yaşam şartları beraberinde sanatı da değişime zorlamıştır. Sanatta meydana gelen bu değişim sürecinde, sanatı meydana getiren düşüncelerin de zaman içerisinde baştan aşağı değiştiği görülmektedir. Teknoloji sayesinde sınırlar ortadan kalkarak, sanatçının yeni ifade biçimleri kazanmasıyla birlikte sosyal medyanın ve izleyicisinin fikir yapısını, algısını ve beklentilerini tamamen değiştirmiştir.Bu çalışma da nitel araştırma yöntemi ile yürütülmüş olup sosyal medyanın sanatsal içerik üreten sayfa ve bloklarının kullanılmasında Türkiye'de bulunan üniversitelerin Resim İş Öğretmenliği Anabilim Dalı öğretim üyelerinin sanat ve sosyal medya ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya resim-iş öğretmenliği bölümünden 20 öğretim elemanı katılmıştır. Araştırmanın nitel verileri için yarı yapılandırılmış görüşme formu ile örneklem grubundaki öğretim elemanlarının sosyal medya ve sanat ilişkisi hususunda görüşleri incelenmiş ve tartışma bölümünde değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucunda sanatsal üretimin detaylarına göre ana sanat dallarına, akademik unvanlara, cinsiyet ve mesleki deneyim sürelerine göre farklılıklar gözlemlenmiştir. Ayrıca sosyal medya, sanat eğitimini destekleyici özelliklere sahiptir, öğrencileri eğitim sürecinde güdülemektedir, meslek gelişimi için önemli fırsatlar sunmaktadır, sosyal medyanın olumlu yönlerinin yanında sanat eğitimi ve sanatçı üzerinde olumsuz etkileri de olduğu görülmüştür. Ulaşılan bu bulgular çerçevesinde bu konuda yapılacak araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Baudrillard çağımızdaki temel hastalığın gerçeğin üretimi ve yeniden üretimi denilen şey olduğundan bahseder. Ona göre kapitalist toplumda, imgelerin seri üretimiyle sanatta çok önemli olan betimlemenin yerini simülasyonun almıştır. Baudrillard'ın düşünceleri aslında bugün giderek daha da anlaşılır ve haklı görülmektedir. Son birkaç yılda medya da yer alan örnekler bizi hem şaşırtmakta hem de gerçekliğin yerini tam bir simülasyon evreninin aldığını ve artık hiper-gerçeklikten bahsedebileceğimizi ortaya koymaktadır. Modern ve çağdaş sanatın kaderi hiçbir şekilde "auranın kaybı"na indirgenemez. Onun yerine (post) modernite, yerinden alıp (yeni) yerine koyarak, yerinden yurdundan edip yeni bir yer edindirerek, aurayı kaldırıp yine yükleyerek karmaşık bir oyun sahneye koymaktadır. Gerçekten, "hazır-nesne" de olduğu gibi, bir sanat nesnesi, kullanıma yönelik bir nesneden ne kadar ayırt edilemez olmuşsa, benzersizliğini ve kültürel otoritenin damgasını taşıdığını belgeleyip garanti etmek o kadar şart olur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.