In recent years, there has been an increasing interest in values and education. In this context, many countries are developing various theories and practices about the place and function of teaching values in school. Schools should be accepted as places where value orientations that started to emerge in pre-school can be reinforced, wrong or incomplete information about values can be corrected, new values can be gained, etc. Considering this, it is better understood that teaching values will have to be among the aims of the school. However, how values education should be done, especially the place, meaning and importance of school in this regard continues to be discussed. At this point, there have been some approaches to values education. One of these approaches is to carry out values education in an integrated way into school lessons. Values education is included in many courses in Turkey. One of these courses is the Religion Culture and Ethics (DKAB) course. In this study, 2010 and 2018 Secondary Religion Culture and Ethics (ODKAB) curricula are discussed comparatively in terms of values education approaches. In accordance with the qualitative research approach, the 2010 and 2018 CEC curricula, the definition of value, the highlighted valus, the view of the teacher and the student in the context of values education, the methods, techniques and tools that are envisaged to be used in values education, etc. examined from the angles. The data obtained were subjected to descriptive analysis and evaluated by making use of the relevant literature. As a result of the research, it has been seen that there is no values education approach that is fully adopted in the said curriculum.
Hafızlık eğitimi, İslam dünyasında önemli bir yaygın eğitim uygulamasıdır. Türkiye’de hafızlık eğitimi farklı eğitim kademeleri ve yaş düzeylerinde yürütülmektedir. Bununla beraber söz konusu eğitimin bilimselleşme sürecinde bir takım eksiklerin varlığından söz etmek mümkündür. Örneğin hafızlık eğitiminde yer alan öğrencilerin bu eğitime dönük tutumlarını yoklayan, bilimsel açıdan geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı henüz geliştirilmemiştir. Oysa bir eğitim süreci ve onun bileşenlerine dönük tutumları incelemek, söz konusu eğitiminin gidişatı ve başarısı hakkında sağlıklı bilgiler üretilmesine, aksayan yönlere dönük önlemler alınmasına katkı sağlayabilir. Buradan hareketle bu araştırmada, hafızlık eğitimi alan bireylerin hafızlık eğitimine dönük tutumlarını ölçen bilimsel açıdan güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı geliştirmek amaçlanmıştır. Hafızlık Eğitimi Tutum Ölçeği (HEAS), tutumların dolaylı olarak ölçülebileceği ön kabulünden hareketle geliştirilen bir ölçektir. Çalışmada hafızlık yapan bireylerin aldıkları eğitime yönelik geliştirdiği tutumları üç alt boyut etrafında ölçebilecek bir veri toplama aracı geliştirilmiştir. Araştırma hem yüksek din öğretimi alan hem de aynı anda hafızlık eğitimine devam eden 234 lisans öğrencisi üzerinde gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülmüştür. Çalışmanın sonucunda 3 faktör altında 13 maddeden oluşan, açıkladığı varyansı toplamda %51,55 olan, geçerlik ve güvenilirlik testlerinden geçmiş bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçeğin alt boyutlarına; “Bilişsel Boyut”, “Sosyal Boyut” ve “Duyuşsal Boyut” adları verilmiştir. Açımlayıcı faktör analiziyle ulaşılan yapının model uyumu, doğrulayıcı faktör analizi ile test edilerek onaylanmıştır.
Hafızlık eğitimi ülkemizde nicelikçe giderek gelişmektedir. Bu süreçte örgün eğitimle birlikte hafızlık gibi farklı modeller de denenmektedir. Özellikle ortaokul düzeyinde, örgün eğitimle birlikte hafızlık uygulamasının yaygınlık kazandığı görülmektedir. Hazırlık, ezberleme ve pekiştirme şeklinde üç aşamadan oluşan hafızlık eğitiminde hazırlık süreci, hafızlık eğitimi için gerekli bilişsel donanımın kazandırıldığı, ön öğrenme ve hazırbulunuşluk düzeyinin yapılandırıldığı bir aşamadır. Ezberleme, hatırlama, dikkat, ilgi, motivasyon gibi yapısal unsurlar içeren bilişsel hazırbulunuşluk, okul öncesinden itibaren gelişen zihinsel örüntünün öğrenme ortamına aktarılmış halidir. Bilişsel hazırbulunuşluk bir öğrenme faaliyetine girerken gerekli olan temel bilgilerin yanında temel zihinsel becerileri de içermektedir. Bilişsel hazırbulunuşluk yeterli olunduğunda öğrenmelerin niteliği artmaktadır. Bilişsel hazırbulunuşluğun yetersiz olması öğrenme sürecinde ciddi sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Hafızlık eğitiminde de bilişsel hazırbulunuşluk önemlidir. Hafızlık eğitimi öncesinde gelişen bilişsel örüntü, hafızlığa hazırlık eğitiminde daha da şekillenmekte, bu eğitimde kazanılan temel bilgi ve beceriler ile hafızlık eğitime başlanılmaktadır. Bu süreçte yapılan hatalar sonucunda birçok öğrencinin hafızlık yapmaya istekli olmasına rağmen bu eğitimi başarıyla tamamlayamadığı görülmektedir. Buradan hareketle bu çalışmada hafızlığa hazırlık eğitimi, okul öncesi aşamadaki temel motivasyon kaynaklarına da atıfla, bilişsel hazırbulunuşluk açısından değerlendirilmiş, bu konuda yapılan kimi eksik ya da yanlış uygulamalara değinilerek çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Bu araştırmada Anadolu İmam Hatip liselerindeki (AİHL) Akaid dersi öğretim programının temel amaçlarının gerçekleşme durumu dersi alan AİHL öğrencileri ve bu derse giren meslek dersi öğretmenlerinin görüşleri ışığında incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmada Akaid dersinin inançla ilgili hususlarda sağlıklı bilgi ve tutumlar kazandırma, iman esaslarını bir bütün olarak içselleştirme, öğrencilerin inanç gelişimi sürecinde yaşadıkları problemlerle baş etme becerilerini geliştirme durumu, dersin işleniş sürecinde yaşanan zorluklar ve nedenleri ile de ilişkilendirilerek irdelenmiştir. Araştırmaya 21 AİHL öğrencisi ve 9 AİHL meslek dersi öğretmeni katılmıştır. Durum deseni ve yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilen veriler ışığında araştırmada, katılımcı öğrencilerin genelde Akaid dersinin inançla ilgili hususlarda sağlıklı bilgi kazandırdığını düşündüğü, öğretmenlerin ise tersini düşündüğü anlaşılmıştır. Buna karşın, katılımcı öğrenci ve öğretmenler, dersin inançla ilgili hususlarda sağlıklı tutum kazandırdığı görüşünde birleşmişlerdir. İman esaslarını bir bütün olarak içselleştirme bağlamında, katılımcı öğrencilerin çoğunlukla bu hedefin gerçekleştiğini, öğretmenlerin ise daha çok tersini düşündükleri görülmüştür. Akaid dersinin öğrencilerin inanç gelişimi sürecinde yaşadıkları problemlerle baş etme becerilerini geliştirme noktasında ise her iki katılımcı grup yine zıt yönlere ayrılmıştır. Araştırmada, söz konusu katılımcıların Akaid dersi konusunda farklı yönlere evrilen kanaatleri gerekçeleriyle birlikte incelenmiş ve dersin teori ve pratiğiyle ilgili çeşitli iyileştirme önerileri sunulmuştur.
Öz-Değerler eğitimi son yıllarda ülkemizde ilgi görmektedir. Özellikle örgün eğitim sisteminde değerler eğitimi, daha fazla dikkat çekmektedir. Bu amaçla öğretim programlarında birçok değerin öğretiminden farklı şekillerde söz edildiği görülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.