This article reviews ethical debates in the U.S. concerning the right to life of newborns with disabilities and the appertaining legal debates. While medical treatments for newborns and newborns with disabilities were considered to be part of the private field and handed over to the initiative of the family and physicians prior to the 1970s; from this date on, with the change of the political environment, the enrichment of the debate on the rights of individuals, and the development of health technology, professionals of the domain of neonatology as well as legislators have begun to think about what they should do, as well as what they can do. With the 1980s, the ideas rose about the right to life of two babies, known as Baby Doe and Baby Jane Doe, born with severe disabilities, brought with it the law on the prevention of child abuse, called CAPTA. With this law, the right to life of the newborn has been defended and exceptions have been determined. Thus, the concept of "futile treatment" has become an important part of medical law and ethics, and has become a decisive factor in medical decision-making.
Bu makale, Filles de la Charité isimli Fransız hemşirelik cemaatine mensup rahibelerin Osmanlı topraklarına gelişlerini konu etmektedir. Adı geçen rahibeler, diğer isimleriyle sörler, Fransa'da Saint Vincent de Paul tarafından kurulan Lazarist tarikatına bağlı olarak çalışmaya başlamış, 19. Yüzyılın değişen dünyasının bir parçası olmaya karar vermişler ve misyonerlik faaliyetleri gereğince Doğu misyonlarını Çin, İran, Osmanlı gibi topraklarda sürdürmeye başlamışlardır. Makale Fransız kaynaklarından ve cemaatin kendi yıllıklarından (
Öz Bu makale, Erken Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde nüfus meselesini çocuklara ve çocukların sağlığına atfedilen anlamlar üzerinden değerlendirerek incelemektedir. Makalede pronatalist politikalar ile vatandaşlık eğitiminin iç içe geçtiği bir halk sağlığı anlayışı anlatılmakta; verem konusu özelinde dönemin sağlık sorunlarına üretilen çözümler tartışılmaktadır. Hekimler tarafından dönemin sağlık propagandası dergilerinde kaleme alınan yazılar üzerinden 20. yüzyıl ile beraber halk sağlığı uygulamalarının temel odak noktasında yaşanan dönüşüm, kişisel hijyenin sosyal sorumluluk alanına itilişi ve modern tıp tarafından sınırsız bir müdahale alanına dönüştürülmesi konu edilmektedir.
Zafer Hoca'nın bana ve kuşağımın öğrencilerine büyük katkılarından biri eşsiz literatür bilgisini cömertçe paylaşması oldu. Bugün pek çoğumuzun yayınlarında kendisine referanslar bulmak mümkündür. Bunun sebebi ilgi alanının çeşitliliği kadar, yazdığı her eserin temel referans kaynağı nitelikliği taşıması ve yazdıklarının erişilebilir olmasına verdiği önemdir. İktisat tarihi, sosyal tarih, kültürel tarih, tıp tarihi, kadınların tarihi , emek tarihi gibi alanlarda yazmış, tarih metodolojisi ile özellikle ilgilenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.