Zorlu dönem ya da durumlar karşılaştığında insan, varlığı ve varoluşunu gözden geçirir, yaşadıklarının ve kendisinin bilincine varır. Bilincin varoluşun anlamlandırılmasında rolü bu bağlamda ön plana çıkar. Varoluşun sonsuzluğu içinde varolanlar kendilerini sınırsız ve sonsuz bir şekilde gerçekleştirmek isterler. Diğer yandan hayat kendisini sonsuz çeşitlilikte ifade etmeye de yönelmiştir. Her var olan kendisini sınırsız/sonsuz şekilde gerçekleştirmeye çalışırken başkasının iradesiyle karşılaşır ve bu da bir çatışmaya neden olur. Bu çatışmada varlıklar kırılır, incinir. Kırılganlıkta bilinç kendisine yaşam alanı bulur. Aynı zamanda hayatın sonsuz çeşitliliğin kırılgan, narin bir canlanma sürecine ihtiyaç duyduğu da açıkça ortaya çıkar. Buradan hareketle varlığın özünde çatışma kadar dayanışmanın da olduğu görülür. Hayatın sürdürülmesi bir arada olmakla, birlikte eylemde bulunmakla ve uzlaşmakta söz konusu olur. Dayanışma ile eksikliklerin ve sorunların üstesinden gelinebilir. Bir değer ve bilinç varlığı olarak insan, dayanışma ile salgın gibi felaketlerin sorunların üstesinden gelebilecektir. Bu çalışmada salgın hastalıklarla baş etmenin yolu olarak dayanışmanın rolü incelenecektir. Dayanışma ile insanların kendisinden başka olan her şeyi araçsallaştırmaya yönelik tavrının önüne geçilmesinin ve varolma isteğinin kayıtsızlığının araçsallaştırıcı tavrına karşı duruşun dayanağı olarak dayanışmanın önemine değinilecektir.
Bu çalışmada Fransız filozof Bergson'un hayat ve hayat hamlesi anlayışı çerçevesinde bilinç, bellek, süre, madde ve evrim arasında kurduğu ilişki açıklanmaya çalışılacaktır. Onun metafizik hakkındaki görüşlerinin esasını hayat ve hayat hamlesi anlayışı oluşturmaktadır. Bergson hayat hamlesi anlayışı çerçevesinde, birbirinden kopukmuş gibi görünen süre, evrim, bilinç ve bellek kavramlarının arasında bağlantı kurduğu gibi bunların ne olduklarını, nasıl oluştuklarını, birbirleri, mekân ve madde ile olan ilişkilerini de açıklamıştır. Bergson hayat hamlesi kavramı ile esasında hayatı da ifade etmektedir. Bu kavramların hepsi birbirlerinden neredeyse ayrılamayacak olmalarından dolayı, birinden bahsedilirken bir anlamda diğerleri de dile getirilmiş olunur. Bergson, bu kavramların yapılarını, kendi felsefi iddiasının temeli olan niteliksel olarak iç içe geçmeyi en iyi şekilde kullanarak, birbirlerine bağlamıştır, böylece bu kavramlar aracılığıyla varlığı bir bütün olarak sunabilmiştir. O, bu yaklaşımını psikolojik ve biyolojik esaslara dayalı bir şekilde oluşturmuştur. Döneminin bilimsel gelişmeleri karşısında mekanik veya finalist bir bakışla varlığın/hayatın değerlendirilemeyeceğini iddia eder. Çünkü ona göre varlıkta/hayatta özgürlük kendisini hâkim kılmaya çalışır. Bergson'un görüşleri bu makalede eleştirel olarak incelenmeye çalışılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.