Bugün başta yoğun insan ve araç aktivitesi olmak üzere birçok sorun ile başa çıkmak zorunda kalan kentlerde yaşayan insanların fizyolojik ve psikolojik sağlığını korumak oldukça güç hale gelmiştir. Kentler modern, büyük ancak kapladığı alanın ve yakın çevresinin büyük bir kısmının verimsiz topraklardan oluştuğu, doğal çevresi ile ilişkisinin tamamen koparıldığı alanlar haline dönmüştür. Nüfus artışı ve göç hareketleriyle de milyonlarca arazi her geçen yıl kırsal alandan kentsel alana katılmaktadır. Bu durum, kentte birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir. Sosyal ve eğitim olanaklarına ulaşma zorluğu, trafik problemi, çarpık kentleşme, doğal kaynaklar ve hava kirliliği, güvenlik sıkıntısı vb. problemler her geçen yıl artmaktadır. Tüm bunlarla savaşan ancak eğitim, sağlık, sosyal hayat gibi getirilerinden dolayı kentte yaşamak zorunda olan insanoğlu kentlerin sahip olduğu bu koşullarda salgın hastalıklarla, kanser çeşitleriyle, kalp-damar rahatsızlıklarıyla, obeziteyle ve bunlar gibi fizyolojik rahatsızlıklarla ayrıca depresyon, kaygı bozukluğu, konsantrasyon eksikliği gibi psikolojik rahatsızlıklarla yüz yüze gelmektedir. Dolayısıyla kentler, bireyin sağlıklı ve iyi olma halini tehdit eden yapılara dönüşmektedir. Bu çalışma, kentlerin ve dolayısıyla kentlinin yüz yüze kaldığı bu problemlere çözüm olabilecek bütüncül ve disipliner bir yaklaşım önermektedir. İnsanı merkeze alan ve onu çok yönlü gereksinimleriyle kent içinde mutlu etmeyi amaçlayan bir çözüm yolu sunmaktadır. Ayrıca bu çalışma sosyo-mekânsal bir çerçeveden bakıldığında, doğru kentsel tasarım politikalarıyla kentlinin iyi olma halinin desteklenebileceğini savunmaktadır.
ÖzTasarım ihtiyaçlarla estetiğin doğru şekilde birleştirilmesi üzerine geliştirilmiş bir hipotezdir. Tasarım mekanda yaşanabilecek sorunları henüz ortaya çıkmadan ortaya koyup çözmeyi amaçlar. Bu noktada hem ihtiyaçların hem de mekanda zamanla gerekecek değişiklikler için alınacak tasarım kararlarının doğru tespiti önemlidir. Mekan kullanım değişikliğini ve yeni tasarım kararlarını gerektirecek sebepler çok çeşitlidir. Mekan kullanımı ihtiyacındaki, kullanıcı sayısındaki, kullanım süresindeki değişiklikler gibi değişikliklerin yanında mekanın içinde bulunduğu çevresel değişiklikler de mekan tasarımını etkilemektedir. 2019 yılının sonunda ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemisi küresel bir afet olarak mekanların kullanımı üzerinde etkili olan ciddi bir değişiklik sebebidir. Çünkü yaşanan pandemi sonrası insanların günlük ihtiyaçları ve yaşam şekilleri değişmiş ve elbette ki bu değişiklikler yaşam mekanları olan konutlarına da yansımıştır. İnsanların mümkün olduğunca günlerini konutlarında geçirmek zorunda kalmaları konutların yaşama, çalışma, eğitim alma, eğlenme, dinlenme gibi faaliyetlerin hepsini gerçekleştirebilecekleri mekanlar olarak yeniden tasarlanmasını gerektirmiştir.Bu çalışmanın amacı sırasıyla COVİD-19 salgını sonrası konut iç mekan ve konuta ait peyzaj alanında değişen mekansal ihtiyaçları ortaya koymak ve geliştirilecek tasarım yaklaşımlarıyla bu ihtiyaçların karşılanabileceğini ve kullanıcının fiziksel, psikolojik ve sosyal bağlamda iyi olma halinin pekiştirilebileceğini belirtmektir. Bu amaçla çalışmada Ulrich'in Destekleyici Tasarım Teorisi'nin bileşenleri irdelenmiş ve COVİD-19 pandemisi sonrası değişen mekan ihtiyaçlarına göre teorinin bu alanlara uyarlanması sağlanmıştır. Bu çalışma ile iyi olma kavramının irdelenmesi, bu amaca yönelik insan gereksinimlerini dikkate alarak somut öneriler sunulması ve gelecekteki benzer çalışmalara önderlik edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bu çalışma, iç mekan ve peyzaj tasarımının ayrılmaz bir parçası olarak değişimin ve değişime ayak uydurmanın gerekliliğine ışık tutmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş ülkelerde sağlık kavramı, fizyolojik ya da psikolojik olarak rahatsızlığı bulunan hastaların sağlığına kavuşmasının yanında ‘sağlıklı olma halinin sürdürülebilmesi’ ve ‘hastalığın oluşmadan önlenmesi’ amacıyla geliştirilen protokolleri de kapsamaktadır. Sürdürülebilir sağlık anlayışı; sağlığı fizyolojik, psikolojik, genetik, kültürel ve çevresel olarak ele almayı ve sağlığa bütüncül şekilde yaklaşmayı gerektirir. Bu noktada amaç hasta ya da hasta adayının sağlık yapısına daha az ihtiyaç duyacağı şekilde fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerini gideren yaşam alanları tasarlamaktır. Bu konuda yapılan çalışmalar göstermiştir ki insanların hastalanmaması ve hastanın sağlığa kavuşmasının desteklenmesi, hastanın tedavi süresi boyunca doğa ile iç içe olması ile desteklenebilmektedir. Literatürde bu konuda geliştirilmiş birçok doğaya dayalı tasarım modeli vardır. Salutojenik yaklaşım, insanların sağlıklı olma halinin insanların kökeninden gelen özellikleri ile ilişkili olduğunu ve günümüz karmaşık ve doğadan uzaklaşmış kentlerinde yaşamanın insanın doğasına aykırı olduğunu vurgulamaktadır. Salutojenik tasarım yaklaşımı; insan sağlığı üzerinde bozucu etkisi bulunan kent bileşenlerinden uzaklaşarak bu yapıların insan sağlığı üzerine olan olumsuz etkisini önlemeyi amaçlayan tasarım yaklaşımı olarak ele alınabilir. Bu doğrultuda, çalışmanın da ön plana aldığı üzere, insanların iyileşme sürecinde kökenlerinden gelen yeteneklerinin olduğunu savunarak doğa ile iç içe yaşamanın bu yeteneği güçlendirdiğini vurgular. Yapılı çevre tasarımına doğa unsurlarını katmanın iyileşme üzerinde olumlu etkisinin olduğunu savunur. Çalışmanın amacı, bireyin kent kaynaklı stres kaynaklarını belirlemek ve bu doğrultuda uygulanmasını önerdiği salutojenik tasarım kriterlerini ortaya koymaktır. Çalışmada stres kaynakları ile kentlinin nasıl başa çıkabileceği bir tasarım şeması üzerinden aktarılmaktadır. Çalışmanın sonuç kısmında, bütünlük ilkesini desteklemeye ve bireyin genel direnç kaynaklarını kullanma yeteneğini geliştirmeye yönelik yapılan kentsel tasarım ile bireylerin sağlıklı olma durumlarının desteklenebileceği belirtilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.