The lack of education in the countryside is one of the biggest problems inherited by the Ottoman Empire to the Republic of Turkiye.The fact that a large part of the population lives in the countryside, that the educational institutions in the countryside provide religious-oriented education and that this education is far from a common system has brought along the education problem. The Republic of Turkiye has been aware of the education problem in the countryside since its establishment and has tried to produce solutions. Before the teacher in the countryside eliminated his/her deficiency, he/she connected all educational institutions to the Ministry of National Education and ensured the teaching unity. As the first concrete step for the Village Teacher problem, village children who can teach were made village teachers for three years with short-term courses. The success achieved here has led to the institutionalization of these courses and first Village Teacher Schools and then Village Institutes have been opened. One of the reasons for the opening of village institutes is to reduce the difference between the city and the village, to develop the village and the villagers, to increase the cultural level of the society and to meet the needs of teachers and other occupational groups in the countryside. The institutes were merged with Primary Schools for severe criticism nearly a decade after opening. In this way, these institutions only started to train teachers again. Primary Teacher Schools have been transformed into higher education institutions over time and have been connected to faculties of education. In the 21st century, various private institutions and organizations produced and implemented projects to support and encourage education in rural areas.

Mekân, fiziksel boyutları ile durağan olsa da işlevi (verilen eğitimi) destekleyici yönde davranacak şekilde tasarlanmalıdır. Eğitimin kesintilere uğramadan ve aksamadan devam edebilmesi, kalitesinin yüksek olabilmesi için fiziksel konfor koşullarının sağlanması gerekir. Akustik konfor, bu fiziksel konfor koşullarından biridir. Bir mekânda belirlenen işlev gerçekleştirilirken insanın ihtiyaç duyduğu fiziksel ve psikolojik işitsel alanın sağlanabilmesi için gerekli olan işitsel gereksinimlere akustik konfor koşulları denir. Eğitim amaçlı mekanlarda iyi bir akustik konfor sağlanabilmesi için gürültünün minimum seviyede olması gerekir. Akustik kusurları olan dersliklerde uzun süreli ders işlenmesi mümkün olamamaktadır. Mimarlık atölyeleri: formal ve informal etkinliklere ev sahipliği yapan çeşitli öğrenme tarzlarının bir arada ve bazen aynı anda gerçekleşebilmesi gereken özel işlevli eğitim mekanlarıdır. Bu çalışmada mimarlık atölyelerinin sahip olması gereken akustik konfor koşulları göz önünde bulundurularak Çukurova Üniversitesi mimarlık bölümü YADYO Atölyesinin değerlendirilmesi yapılmıştır.