Çalışmada nitelik uyarlanmış beşeri sermayenin işgücü başına düşen gelir düzeyi üzerindeki etkileri uzun dönemde analiz edilmektedir. Kullanılan yöntem yatay kesit bağımlılığı ve heterojenlik koşullarını dikkate alan CCEMG ve AMG tahmincileridir. Çalışma 80 ülkeyi ve 1976-2013 dönemini kapsamaktadır. Sağlıklı sonuçlar alabilmek için petrol zengini ülkeler veri setine dahil edilmemiştir. Her iki yöntemden elde edilen katsayılara göre uzun dönemde nitelik uyarlanmış beşeri sermaye işgücü başına düşen gelir üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahiptir. Karşılaştırmalı sonuçlara göre nitelik uyarlaması yapılmadan beşeri sermayenin gelir üzerindeki etkisini ölçmeye çalışmak, değişkenin gerçek etki gücünden abartılı değerler elde edilmesine yol açmaktadır.
ÖZİçsel büyüme modelleri literatüründe beşeri sermaye değişkeni ekonomik büyümenin temel kaynağı olarak gösterilmekte ve bu durum birçok ampirik çalışma ile desteklenmektedir. Yapılan çalışmalarda beşeri sermaye değişkeni ele alınırken miktar ve kalite olarak modele dahil edilmiş, kalite yönü ise genellikle ortalama eğitim yılı olarak ölçülmüştür. Bu çalışmanın yapılmasındaki amaç ise beşeri sermaye kalitesini daha kapsamlı bir biçimde hesaplama çabasından ibarettir. Bu çerçeve içerisinde 1976-2013 yıllarını ve 80 ülkeyi kapsayan panel veri seti ve bu veri setinden iki farklı endeks oluşturulmuştur. Beşeri sermaye kalitesi ile ilintili olduğu düşünülen on farklı değişken seçilmiştir ve değişkenleri birimlerinden bağımsız hale getirebilmek amacıyla her değişken standardize edilmiştir. Daha sağlıklı sonuçlar alabilmek için veri setine petrol zengini ülkeler dahil edilmemiştir. Bu endekslerden ilki temel bileşenler analizi metoduyla diğeri ise ağırlıklı aritmetik ortalama metoduyla hesaplanmıştır. Endekslerden elde edilen bulgular birbirini destekler niteliktedir. Gözlemlenen en net sonuç söz konusu dönemde Güney Kore, Hong Kong, Singapur, Çin, Tayland, Malezya, Meksika gibi ülkelerde beşeri sermaye kalitesinde ciddi artışlar söz konusudur. Örneğin 1976 yılında Güney Kore endekste 22. sırada yer alırken, 2013 yılında 1. sıraya, Singapur 23. Sıradan 12. sıraya Çin ise 71. sıradan 29. sıraya yükselmektedir. Gelişmiş ülke sıralamalarına baktığımızda söz konusu ülkelerin daima ilk 20 arasında yer aldığı kendi aralarında küçük değişiklikler haricinde büyük bir sıçrama veya düşmenin söz konusu olmadığı görülmektedir. Anahtar Kelimeler ABSTRACTThe human capital variable is considered primary source of economic growth in the literature of endogenous growth models and it is supported by several empirical researches. In these studies the human capital variable is incorporated to the model as quantity and quality while quality is measured by the average years of education. This study aims at simply calculating the human capital quality from a wider perspective. Therefore, a data set including 80 countries duration of 1976-2013 and two indices from this data set are formed. Ten variables are chosen which are considered to be related with human capital quality and in order to make them independent from unit they all are standardized. In order to receive better results oil rich countries are excluded from the data set. The first index is calculated by principal components analysis and the second index calculated by arithmetic mean method. The findings obtained from indices supports the each other. The net result of the observed period, it has been provided serious increases human capital quality in countries such as South Korea, Hong Kong, Singapore, China, Thailand, Malaysia and Mexico. For instance, in 1976 South Korea was ranked 22th in the index, however, in 2013 she placed in the first; Singapore increased from 23th to 12th and China increased from 71th to 29th. When it comes to developed countries, it can be conferred th...
The level of economic income, population density and sources of energy supply is critical in assessing environmental quality. Recent empirical studies paid limited attention to the role of renewable (RE) and fossil energy (NRE) supply in carbon pollution regarding the Environmental Kuznets Hypothesis (EKC). Therefore, this study investigates the asymmetric relationships between carbon emissions and energy sources on the one hand and the environmental Kuznets hypothesis on the other hand for OECD countries, comprising countries with significant renewable energy supplies. The study includes the annual data from 1990 to 2021 and performs panel non-linear ARDL regression. The empirical results clearly show that RE and NRE have asymmetric effects on emissions in the long run but not in the short run. Both positive and negative shocks in RE reduce CO2 emissions in OECD economies, while asymmetric shocks in NRE substantially increase them. Increasing RE supply is clearly effective in reducing emissions. However, unlike most previous studies, this study shows that RE does not significantly reduce CO2 emissions in OECD countries. The error correction term (ect.) in the NARDL model is negative and significant. The magnitude of the term indicates that the system will return to long-term equilibrium about 4.2 years after any shock. Furthermore, we show that the EKC Hypothesis is supported in OECD countries. The turning point of the EKC is at $4085.77 per capita. Besides, regression with Driscoll-Kraay standard errors and Augmented Mean Group (AMG) estimator approach were used for robustness checks. The findings from the robustness check are consistent with the NARDL findings. Policies based on the promotion of a low-carbon and sustainable green environment should place greater emphasis on renewable resources even in OECD countries. Moreover, while many studies in the literature address asymmetric effects and EKC as energy consumption or utilisation, the novelty of this study is that it approaches the issue regarding energy supply with asymmetric effects for RE and NRE.
Nadide YİĞİTELİ 1 , Devran ŞANLI 2 * Makalede yer verilen yorum ve görüşler yazarlara ait olup çalıştıkları kurumla ilgisi bulunmamaktadır.
İktisat literatüründe işsizliğin uzun dönem eğilimlerini açıklayan iki önemli görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki "doğal oran hipotezi" diğeri ise "histeri hipotezi" olarak bilinmektedir. Doğal oran hipotezine göre uzun dönemde işsizlik, doğal oranına ulaşacak ve bu oran üzerinde enflasyon ile işsizlik arasındaki değiş-tokuş ilişkisi sona erecektir. Kısa dönemde ise söz konusu değiş tokuş ilişkisi geçerli olacaktır. Histeri hipotezi yaklaşımı ise şokların işgücü piyasasındaki katılıklar nedeniyle işsizlik düzeyi üzerinde kalıcı etkilere sahip olduğunu ileri sürmektedir. İktisadi bir şoktan sonra işsizlik oranı eski seviyesinin çok üzerinde bir patikaya oturacaktır. Bu görüşe göre uzun süre yüksek işsizlik yaşanması doğal işsizlik oranının eski seviyesine dönmesine engel olacaktır. Bu çalışmada OECD ve Türkiye ekonomisi için 1980-2016 yılları arasında işsizlik oranına karşılık gelen enflasyon oranları arasındaki doğrusal ilişkiden hareketle doğal işsizlik oranı ekonometrik olarak hesaplanmaya çalışılmıştır. Elde edilen katsayılar istatiksel olarak anlamlı ve iktisat teorisiyle uyumlu işaretlere sahiptir. Söz konusu dönemde Türkiye ekonomisi için doğal işsizlik oranı %9.14 seviyesinde hesaplanmıştır. OECD ülkeleri için ise İşsizlik oranı %1 puan artığında enflasyon oranı söz konusu dönem için ortalama olarak %0.9 puan azalmıştır. Doğal işsizlik oranı ise OECD ülkeleri için %6.12 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar aynı zamanda söz konusu ülkeler için enflasyon ile işsizlik arasındaki ödünleşmeyi gösteren Philips Eğrisi' nin katsayılarını göstermektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.