No author has a financial or proprietary interest in any material or method mentioned.
ÖzetAmaç: Psödoeksfolyasyon sendromlu (PES) hastalar›n IOLMaster ve optik koherens tomografi (OKT) kullan›larak elde edilen ön segment parametrelerinin sa¤l›kl› kontrol grubu ile karfl›laflt›r›lmas› Gereç ve Yöntem: Psödoeksfolyasyon saptanan 45 hastan›n 45 gözü ve sa¤l›kl› kontrol grubu olarak çal›flmaya dahil edilen 45 hastan›n 45 gözü IOLMaster ve OKT ile de¤erlendirildi. IOLMaster ile elde edilen aksiyel uzunluk (AU), ön kamara derinli¤i (ÖKD), kornea kurvatürü (KK) de¤erleri ile OKT ile elde edilen ön kamara aç›s› (ÖKA) ve santral kornea kal›nl›¤› (SKK) de¤erleri iki grup aras›nda karfl›laflt›r›ld›. Sonuçlar: Psödoeksfolyasyon sendromlu hastalar›n yafl ortalamas› 67,7±6,4 y›l, sa¤l›kl› kontrol grubunun yafl ortalamas› 66,0±7,3 y›l idi (p=0,805). Aksiyel uzunluk PES 'li grupta daha yüksek bulunsa da iki grup aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi (p=0,416). ÖKD, ÖKA ve SKK kontrol grubunda daha yüksek bulunmas›na ra¤men iki grup aras›nda bu de¤erler aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark yoktu (p=0,435, p=0,526, p=0,315). Tart›flma: IOLMaster ve OKT ön segment parametrelerinin de¤erlendirilmesinde h›zl›, invaziv olmayan, lokal anestezi gerektirmeyen, hasta konforunun yüksek oldu¤u kolay ö¤renilebilir ve uygulanabilir yöntemlerdir. Ameliyat öncesi hekime yol gösterebilecek bu yöntemler ile saptanan AU, ÖKD, ÖKA, SKK ve KK de¤erleri aç›s›ndan PES'li ve sa¤l›kl› bireyler aras›nda fark yoktur.(TOD Dergisi 2010; 40: 217-21) Anahtar Kelimeler: Psödoeksfolyatif sendrom, IOLMaster, optik koherens tomografi, ön segment parametreleri Summary Purpose: To compare the anterior segment parameters of pseudoexfoliation syndrome (PES) patients and healthy control subjects using IOLMaster and optical coherence tomography (OCT). Material and Method: Forty-five eyes of 45 patients with PES, and 45 eyes of 45 healthy control subjects were evaluated with IOLMaster and OCT. Axial length (AL), anterior chamber depth (ACD), and corneal curvature (CC) measured with the IOLMaster, as well as anterior chamber angle (ACA) and central corneal thickness (CCT) determined by OCT were compared between the two groups. Results: The mean age of PES patients was 67.7±6.4 years and of healthy control group was 66.0±7.3 years (p=0.805). AL was found to be higher in the PES group, but the difference between the two groups was not statistically significant (p=0.416). Although ACD, ACA and CCT parameters were higher in the control group, there was no statistically significant difference between the two groups (p=0.435, p=526, p=0.315). Discussion: IOLMaster and OCT are rapid, non-invasive techniques in the evaluation of anterior segment parameters that do not require local anesthesia, provide high patient comfort, and are easy to learn and apply. AL, ACD, ACA, CCT and KK determined with these methods preoperatively may help guide the physician, and there is no difference between the values of PES patients and healthy individuals. (TOD Journal 2010; 40: 217-21)
ÖzetAmaç: Konjonktivalimbal otogreftli pterjium cerrahisinde fibrin yap›flt›r›c›s› kullan›m›n›n etkinli¤ini ve güvenilirli¤ini de¤erlendirmek. Gereç ve Yöntem: Nazal pterjiumu olan ve pterjium eksizyonu yap›larak; fibrin yap›flt›r›c›s› ile üst konjonktivalimbal otogreft transplantasyonu yap›lan 26 hastan›n 26 gözü incelendi. Cerrahi süreleri kaydedildi. Hastalar ameliyat sonras› birinci, üçüncü, yedinci, 14. günler ve birinci, ikinci ve üçüncü aylarda kontrole ça¤r›ld›. Her kontrolde hastalar›n subjektif flikayetleri kaydedildi. Ameliyat sonras› komplikasyonlar ve nüks oranlar› de¤erlendirildi. Sonuçlar: Hastalar›n ortalama yafl› 57,80±9,58 (39-78) y›ld›. Ortalama takip süresi 20,84±6,50 hafta idi. Ortalama cerrahi süresi 12,84±1,73 dakikayd›. Yirmi alt› gözün 18'inde (%69) ameliyat sonras› ilk haftada subjektif semptomlar (a¤r›, yabanc› cisim hissi, epifora, irritasyon) ortadan kalkt›. Hastalar›n tüm flikayetleri ise ameliyat sonras› 2 hafta içinde azald›. Bir hastada (%3,8) greftte k›smi katlanma görüldü, fibrin yap›flt›r›c›s› ile tekrar yap›flt›r›ld› Hiçbir hastada takip süresince pterjiumda tekrarlama veya fibrin yap›flt›r›c›s›na ba¤l› komplikasyon görülmedi. Tart›flma: Konjonktival otogreftlerin yerlefltirilmesinde fibrin yap›flt›r›c›s› etkili ve güvenli bir yöntemdir. Fibrin yap›flt›r›c›s›n›n kullan›m› cerrahi süresini k›saltmakta; cerrahi sonras› flikayetleri azalmaktad›r. (TJO 2010; 40: 266-70) Anahtar Kelimeler: Pterjium, fibrin yap›flt›r›c›s›, konjonktivalimbal otogreft Summary Purpose: To evaluate the efficacy and safety of using fibrin glue in conjunctivolimbal autograft pterygium surgery. Materia and Method: Twenty-six eyes of 26 patients with nasal pterygium who underwent pterygium excision with superior conjunctivolimbal transplantation and fibrin glue were reviewed. Surgical durations were recorded. The patients were followed postoperatively on days 1,3,7, and 14 and then at months 1,2 and 3. Subjective symptoms of patients were recorded at each follow-up examination. Postoperative complications and recurrence rate were evaluated. Results: The mean patient age was 57.80±9.58 (range: 39-78) years. The mean follow-up period was 20.84±6.50 weeks and the mean surgery time was 12.84±1.73 minutes. The subjective symptoms (pain, foreign body sensation, epiphora, irritation) disappeared in 18 out of 26 eyes (69%) in one week after surgery, and all discomforts reduced within two weeks after surgery in all patients. One patient (3.8) had partial graft dehiscence and the graft was reattached with fibrin glue. There were no cases of pterygium recurrence or complications due to the fibrin glue.. Discussion: Fibrin glue is a safe and effective method for attaching conjunctival autografts. The use of fibrin glue results in shorter operating time and less postoperative discomfort. (TJO 2010; 40: 266-70) Girifl Pterjium, üst ve alt kapak aras›nda konjonktivadan korneaya ilerleyen kanats› fibrovasküler bir yap›d›r. S›k-l›kla nazal yerleflimlidir. Bazen hem nazal, hem de temporal bölgede ayn› anda pterjium gelif...
ÖzetAmaç: Fakoemülsifikasyon(FAKO) olgular›nda saydam korneal 3,0 ve 4,2 mm'lik kesilerin ameliyat sonras› astigmatizma üzerine olan etkilerini incelemek. Gereç ve Yöntem: Çal›flmaya S.B. Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 2. Göz Klini¤i'nde fiubat 2008-A¤ustos 2008 tarihleri aras›nda katarakt tan›s› alm›fl 82 hastan›n 112 gözü dahil edildi. Olgular iki gruba ayr›larak, 60 göze 3,0 mm (Grup 1), 52 göze ise 4.2 mm (Grup 2) saydam kornea kesilerinden katlanabilir göz içi lensleri (G‹L) yerlefltirildi. Ameliyatlar standart olarak Fako yöntemiyle gerçeklefltirildi. Tüm olgular 1. hafta, 1, 3 ve 6. ayda rutin muayenelerine ilave olarak, keratometrik ve topografik ölçümlerle de¤erlendirildi. Cerrahi öncesi ve sonras› astigmatizma de¤erleri vektör analizi ve polar de¤er yöntemi ile hesaplanarak, kesi büyüklü¤ünün cerrahi ile uyar›lm›fl astigmatizmaya etkisi karfl›laflt›r›ld›. Sonuçlar: Her iki grup aras›nda ameliyat öncesi ve ameliyat sonras› 1. hafta, 1, 3 ve 6. ayda ölçülen astigmatizma de¤erleri aç›s›ndan fark yoktu. Naeser yöntemine göre hesaplanan polar de¤erlerin her iki grupta da ameliyat sonras› dönemde azald›¤› tesbit edildi. Gruplar içinde takip süresince meydana gelen de¤iflim istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi. Ancak grup 1'in daha stabil oldu¤u gözlendi. Kesiler tork etkisi aç›s›ndan k›yasland›¤›nda iki grup aras›nda belirgin fark olmad›¤›, ancak grup 1'de meydana gelen tork etkisinin daha küçük ve stabil oldu¤u gözlendi. Kesilerin meydana getirdi¤i astigmatizma vektör analizi ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda iki grup aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark tesbit edilmemekle birlikte, cerrahiye ba¤l› astigmatizman›n grup 1'de daha az oldu¤u gözlendi. Tart›flma: Üç ve 4,2 mm'lik kesilerle meydana gelen astigmatizma miktar›n›n istatistiksel olarak farkl› olmad›¤› bulundu. Bununla beraber 3,0 mm grubunda daha erken yara yeri stabilizasyonu ve daha az tork etkisi meydana geldi¤i gözlendi. (TOD Dergisi 2010; 40: 160-4) Anahtar Kelimeler: Fakoemülsifikasyon, saydam korneal kesi, ameliyat sonras› astigmatizma Summary Purpose: To compare the values of postoperative astigmatism after 3.0 and 4.2 mm clear corneal incisions in cases of phacoemulcification cataract surgery. Materia and Method: 82 patients (112 eyes) diagnosed with cataract between February and August 2008 in 2. Department of Ophthalmology, Haydarpafla Numune Training and ResearchHospital were included in this study. The cases were divided into 2 groups: group 1 (60 eyes) and group 2 (52 eyes), in which foldable IOL was implanted through 3.0 mm and 4.2 mm clear corneal incisions, respectively. The operations were done using phacoemulsification technique. Routine ophthalmic examination combined with keratometric and topographic measurements was performed to all cases at postoperative first week, and 1., 3. and 6. months. Values of pre-and postoperative astigmatism were calculated and compared by vector analysis and polar value methods. Results: No statistical difference was detected between 3.0 and 4.2 mm clear corneal incisions during pos...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.