Objective: This study was conducted for the purpose of determining relationship between risky health behaviors and satisfaction with life in university students. Methods: The study was designed as a cross-sectional type. The sampling of the study was createdconsisted of 856 students accepting an education in the different departments of a university in the Mersin in the 2017-2018 spring semester. Three types of data collection tools (Student Introduction Form, Risky Health Behaviors scale (RHBS), and Life Satisfaction scale (LSS) were used in the collection of data in the study. Frequency, mean, standard deviation, t-test, ANOVA and the Pearson correlation analysis were used in the analyses. Results: The mean risky health behaviors scores (58.68±7.53) of students in our study were found to be high, and their mean satisfaction with life scores (16.75±4.57) were found to be moderate. The mean risky health behavior scores are high and mean life satisfaction scores are low for male students, those whose grade point averages are 2.51 and below, those whose parents education level is secondary education and below, those who live away from their family, those whose incomes are less than their expenses, and those whose general health status and interpersonal relationship level is "poor". Conclusion: Negative, good and moderate correlations were found between life satisfaction and the RHBS psychosocial and nutritional subdimensions, respectively., for the students. It was determined that as the mean total RHBS, psychosocial and nutrition sub-dimension scores of the students increased, their satisfaction with life decreased.
Kadın-erkeğin biyolojik cinsiyetindeki farklılıklar yaşanılan toplum içerisinde şekillenip, sosyokültürel yaşantının bir ürünü olarak gelişmektedir ve kalıp yargılara dönüşmektedir. Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rolleri ile kadına ilişkin namus algıları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Araştırma, 2018-2019 Bahar Dönemi'nde bir üniversitede 310 gönüllü öğrenciyle gerçekleştirilmiş tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Çalışmanın yürütülmesi için gerekli etik kurul izni alınmış, veriler "Öğrenci Bilgi Formu", "Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ)" ve "Kadına İlişkin Namus Anlayışı Tutum Ölçeği (Kİ-NATÖ)" ile toplanmıştır. Verilerin analizinde; ortalama, standart sapma, tek yönlü varyans analizi, t-testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 20,8±2,38 yıl olduğu tespit edilmiştir. Hemşirelik öğrencilerinin TCRTÖ ve KİNATÖ'den aldıkları toplam puan sonucuna göre toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışına yönelik eşitlikçi tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Araştırmada, TCRTÖ ve KİNATÖ puan ortalamaları; 22 yaş ve üzeri, kız, çekirdek aile tipine sahip ve anne eğitim seviyesi lise ve üzeri olan öğrencilerde anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05). Ayrıca araştırmada, hemşirelik öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları ile kadına ilişkin namus anlayışı tutumları arasında pozitif iyi derecede bir korelasyon saptanmıştır. Sonuç: Öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi tutumlarının artması, kadına ilişkin namus anlayışında eşitlikten yana tutum gösterme düzeylerini artırmaktadır. Anah tar Ke li me ler: Cinsiyet; toplumsal cinsiyet; namus algısı; hemşirelik öğrencisi ABS TRACT Differences in the biological sex of women-men are formed in the society and develops as a product of socio-cultural life and are transformed into certain stereotypes. The aim of this study was to determine the relationship between the gender roles with perception of honor of nursing students. Material and Methods: The study is a descriptive type study carry out with 310 volunteer student during the Spring Semester of 2018-2019 at university. The necessary ethics committee approval was taken to conducted the research. Data were collected using an "Student Information Form", "Gender Roles Attitude Scale (GRAS)" and "Attitude Scale for the Women Related Conception of Honor (ASWRCH). Means, standard deviations, t-test, ANOVA, Pearson correlation analysis were used for the analysis. Results: The mean age of the students was detected 20.8±2.38. According to the results of GRAS and ASWRCH, It was determined that the nursing students had an egalitarian attitude regarding the understanding gender roles and honor perception regarding of women. In the present study, the mean score of GRAS and ASWRCH of students of 22 years and older, female, having a nuclear family type and mother level of education in high school and over were found to be higher statisticall...
Bulgular: Araştırmada benlik saygısı puanı ortalamaları (BSPO) ile kurban olma puan ortalamaları (KOPO) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p=0.431). Akran zorbalığı puan ortalamaları (AZPO) ile BSPO arasında yüksek düzeyde pozitif yönde bir ilişki vardır (p=0.012). Ayrıca KOPO ile AZPO arasında orta düzeyde pozitif yönde bir ilişki vardır (p<0.001). Sonuç: Öğrencilerin KOPO ve AZPO yüksek olduğundan, ailelerine ve okul çalışanlarına akran zorbalığı konusunda eğitim verilmeli, çocuklar yakından gözlenmeli rehberlik edilmeli, ayrıca zorba ve kurban olarak belirlenen öğrencilerin ailelerine ev ziyaretleri yapılarak sorunun kaynağı daha yakından gözlenmelidir. Öğrencilerin BSPO orta düzeyde olduğundan, benlik saygılarını yükseltecek eğitimler, kurslar, olumlu geri bildirimlerin aileler, öğretmenler ve hemşireler tarafından verilmeli ayrıca gerektiğinde rehberlik sağlanmalıdır.
Bu araştırmanın amacı, Mersin'in merkezinde bulunan bir ilköğretim okulu öğrencilerinin cinsiyete göre vücut kitle indeksi ve kan basıncı persentillerini obezite ve hipertansiyon riski açısından değerlendirmektir. Araştırma, tanımlayıcı-ilişki arayıcı bir çalışmadır. Çalışma ailesinden yazılı izin formu alınan 755 öğrenciyle yürütülmüştür. Öğrencilere ait ölçümler araştırmacılar tarafından yapılmıştır. Beden kütle indeksi ve kan basıncı persentilleri açısından öğrenciler değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan 755 öğrencinin %49,9'u erkektir. Çalışmaya katılan erkek öğrencilerin ise %21,0'i obezdir. Sistolik ve diyastolik kan basıncı persentili 95 üstü olan kız öğrencilerin oranı sırasıyla %8,0 ve %10,0'dur. Erkek öğrencilerde ise sistolik ve diyastolik kan basıncı persentili 95 üstü olanların oranı sırasıyla %8.0 ve %7,0'dir. Çalışmamızda vücut kitle indeksi persentilleri ile kan basıncı persentilleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0,05). Beden kütle indeksi 95 persentil üstü olan öğrencilerin sistolik ve diyastolik kan basıncı persentilleri de yüksek bulunmuştur. Beden kütle indeksi ve kan basıncı persentilin 95 üstü olan erkek öğrenci oranı kız öğrenci oranından daha fazladır. Çocukluk çağında vücut ağırlığının fazla olması hipertansiyon için önemli bir risk faktörüdür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.