098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesinde ağırlaştırılmış bir sebep sorumluluğu olarak düzenlenmiş olan yapı malikinin sorumluluğunun kat mülkiyeti ilişkinde ortaya çıkması mümkündür. Kat mülkiyeti düzenine tâbi bir yapı eserindeki yapım bozukluğu ya da bakım eksikliği nedeniyle üçüncü kişinin uğradığı zarardan kimin/kimlerin yapı maliki sıfatıyla sorumlu olduğu belirlenirken bağımsız bölüm-ortak yer ayrımı belirleyicidir. Ayrıca, klasik kat mülkiyetinden farklı olarak toplu yapı düzeninde, ortak yerler nicelik bakımından artmakta ve nitelik bakımından çeşitlenmekte olup, bu durum, ortak yerlerden kaynaklanan zararlardan sorumlu kişilerin tespitinde önem arz eder. Ortak yerlerdeki yapım bozukluğu veya bakım eksikliği nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zarardan kat maliklerinin sorumluluğunun hukuki niteliği tartışmalıdır. Bu tartışmanın çözüme kavuşturulmasında TBK m. 69 hükmünde düzenlenen sorumluluğun dayandığı temel ve kanun hükmünün ruhuna göre bir değerlendirme yapılmalıdır.
Simple partnership, which constitutes the basic partnership model in Turkish law, emerges in a wide range from performing the simplest work to the execution of the most complex commercial activity. The provisions regarding simple partnership, which is regulated as a contractual debt relationship under the Turkish Code of Obligations No. 6098 (TCO), are general provisions for all partnership types and are applied as supplementary. In a simple partnership relationship, which does not have a legal personality, each partner is responsible for his own tortious act. On the other hand, in the context of Article 66 TCO which provides the liability of the employer, the liability of all partners may arise for the damage caused to third parties by the person employed for the purpose of carrying out a work belonging to the partnership. Article 66/III TCO greatly expands the scope of the duty of care for employers in enterprises and thus, aggravates the liability. This study evaluates, in the context of this type of liability, to whom the status of employer belongs in a simple partnership, with respect to various possibilities regarding the holder of management authority.
In practice, breach of contract cases mostly involve controversies over the failure of the seller to deliver conforming goods in accordance with the contract. Article 35 CISG defines the obligation of the seller to deliver conforming goods in a very broad and uniformed manner as it states that, the seller must deliver goods which are of the quantity, quality and description required by the contract and which are contained or packaged in the manner required by the contract. CISG provides two criteria for the assessment of the non-conformity of goods. One of them is called “subjective” criterion of non-conformity. It goes without saying that the goods delivered shall be in conformity with all specifications agreed upon by the parties whether explicitly or implicitly. The other one is called “objective” criterion. If the agreement of the parties does not involve any specifications at all– like in the case of routine and quick orders of purchase, or if the agreement of the parties is insufficient in this respect, conformity of the goods will be decided according to the objective criterion. In accordance with Article 35 CISG, Article 36 CISG establishes the responsibility of the seller for any lack of conformity which exists at the time when the risk passes to the buyer, even though the lack of conformity becomes apparent only after that time. Regarding this, Article 67 CISG defines the moment at which the risk passes to the buyer and thus, divides the responsibility between the seller and the buyer.
İntihal Plagiarism: Bu makale intihal programında taranmış ve en az iki hakem incelemesinden geçmiştir. This article has been scanned via a plagiarism software and reviewed by at least two referees.
Adam çalıştıranın sorumluluğu, bir kimsenin, kendi menfaatine olan bir işin görülmesi amacıyla, bağımlılık arz eden bir çalıştırma ilişkisi içerisinde çalıştırdığı kişinin işi gördüğü sırada hukuka aykırı fiili ile başkasına verdiği zarardan sorumluluğunu ifade eder. Bu sorumluluk anlayışının tarihsel kökeni, Roma hukukunda gemi işletenin sorumluluğuna, Anglo-Sakson hukukunda ise 17. yüzyıla tarihlenen bir denizcilik davasına kadar uzanmaktadır. Zaman içerisinde genel bir norm niteliği kazanan adam çalıştıranın sorumluluğu, tarihsel süreç içerisinde sorumluluk hukukuna ilişkin önemli meselelerin çözümüne hukuki zemin sağlamıştır. Karşılaştırmalı hukuk verileri, adam çalıştıranın sorumluluğunun, doğrudan sorumluluk ve dolaylı sorumluluk şeklinde iki farklı model üzerine kurulduğunu göstermektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “adam çalıştıranın sorumluluğu” kenar başlıklı 66. maddesinde, hâkim modelden farklı olarak, doğrudan sorumluluk esası benimsenmiştir. Bu sorumluluk modeli, adam çalıştıranın objektif özen yükümlülüğünü ihlâl ettiği varsayımı üzerine kuruludur ve çalışanın şahsi sorumluluğundan bağımsızlaştırılmıştır. Ayrıca, adam çalıştıranın çalışan üzerindeki hâkimiyetine kaynaklık eden bağımlı çalıştırma ilişkisi, nitelik ve içerik bakımından oldukça geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Tüm bu özellikler, TBK m. 66 hükmüne dinamik ve geniş bir uygulama alanı sağlamaktadır. Öte yandan, günümüzün teknolojik gelişmeleri, modern işletmeleri de baş döndürücü bir hızla dönüştürmektedir. Yüksek düzeyde yapay zekâya sahip robotik teknolojiler, mal ve hizmet piyasalarında hızla yer almaktadır. Modern işletmelerin bu farklı örgütlenme yapısı, işletme faaliyetinde bu tür teknik teçhizat kullanımından kaynaklanan zararlardan sorumluluğa ilişkin hukuki bir dayanak arayışını beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada; köklü bir tarihsel geçmişe sahip olan adam çalıştıranın sorumluluğunun, TBK m. 66/f.3 hükmünün hukuki niteliğine ilişkin tartışmalar ışığında, teknolojik gelişmelerle dönüşen modern işletme faaliyetine ve çalışma hayatına uyum sağlayan dinamik özellikleri değerlendirilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.