The issue of recognition and enforcement of foreign court decisions in Turkish Law is regulated between the 50th and 60th articles of the Act on Private International and Procedural Law (MÖHUK) entered into force on 12.12.2007 and numbered 5718. In accordance with these regulations, one of the conditions required for achieving recognition or enforcement of a judgement of a foreign court in Turkey is; "These judgemets shall not manifestly contrary to the Turkish public order." In our study, firstly the concept of public order in private international law and the scope of this concept will be mentioned, and then a brief information will be given about the criteria which are sought in the recognition and enforcement of foreign court decisions in Turkish private international law. Subsequently, it will be focused on the "public order" intervention and given detailed comparative information of which is the subject of our study. At this point, the theory of extenuated effect explaining public order intervention and the purpose of this intervention will be explained. Within the framework of the prohibition of revision, the boundaries of public order intervention and the limits of discretion of the judge shall be examined in the context of basic and procedural criteria. In the course of these examinations, in addition to the Turkish doctrine, the views of the German doctrine on the subject will be discussed and the theoretical knowledge will be tried to be concretized in the light of Turkish Supreme Court decisions.
Öz ICSID Sözleşmesi ile oluşturulan Merkezin amacı, Sözleşmenin 1. Maddesi kapsamında yatırım uyuşmazlıklarının arabuluculuk ve tahkim yollarıyla çözümünü kolaylaştırmaktır. Bu çalışmada, Merkezin söz konusu amacı doğrultusunda Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi Hakkında Sözleşme (ICSID) uyarınca, yatırım uyuşmazlıklarının "ICSID Arabuluculuk Kuralları" ışığında çözümü ayrıntılı olarak ele alınmıştır. ICSID Arabuluculuk Kurallarında öngörülen arabuluculuk prosedürü de dahil olmak üzere, yatırım uyuşmazlıklarının dostane bir yöntem olarak arabuluculuk yoluyla çözümü bu çalışmanın esasını oluşturmaktadır. Arabuluculuk, bir yatırım uyuşmazlığının söz konusu olduğu hallerde, çoğunlukla tercih edilen tahkim yargılamasına alternatif bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkar. Arabuluculuk, uzlaşı sağlanması adına birçok yönü itibariyle tahkim yargılamasının dezavantajlı özelliklerini daha esnek bir sürecin takip edilmesiyle giderebilen aynı zamanda, uzlaşı sağlanmasında tahkim yargılaması kadar etkili olabilecek bir yöntemdir. Arabuluculuk süreci sonunda verilen "arabuluculuk raporunun" bağlayıcılığı, yöntemin tercihinde rol oynayan en önemli faktörlerden biridir. Arabuluculuk, salt olarak sonucunda tavsiye niteliğinde bir karar ile herhangi bir bağlayıcılıktan söz edilmeksizin uzlaşı sağlanan bir süreç olarak görülmemelidir. Çalışmamızda, arabuluculuk sürecinin niteliği, tahkim yargılaması sonucunda verilen kararların aksine arabulucu raporlarının bağlayıcı etkisi bulunmadığını ve yatırım uyuşmazlıklarına konu olan büyük çaplı projelerde zaman kaybı olmaktan ileriye gidemeyeceğini savunan görüşler de dikkate alınarak incelenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.