Araştırmanın amacı, akran şiddetine maruz kalma ve öğrenmede öz düzenleme değişkenleri açısından okul öncesinde okula uyumun incelenmesidir. Araştırma, ilişkisel tarama modelinde desenlenmiş olan nicel bir çalışmadır. Araştırmada kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Gaziantep ilinde okul öncesi eğitime devam eden, normal gelişim özelliği gösteren 5 yaş grubundan 173 çocuk oluşturmaktadır. Veriler, 5-6 Yaş Çocukları İçin Okul Uyumu Öğretmen Değerlendirme Ölçeği, Akran Saldırganlığına Maruz Kalma Ölçeği ve Bağımsız Öğrenme Davranışları Ölçeği (3-5 yaş) ölçme araçları kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma sorularına cevap bulmak amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı, Basit Doğrusal Regresyon ve Çoklu Regresyon Analizleri uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre akran şiddetine maruz kalma, öğrenmede öz düzenleme ve okula uyum değişkenlerinin birbirleriyle anlamlı düzeyde ilişkileri bulunmaktadır. Akran şiddetine maruz kalma değişkeninin hem öğrenmede öz düzenleme davranışları hem de okula uyum ile negatif yönde ilişki bulunduğu görülmüştür. Öğrenmede öz düzenleme ile okula uyum arasında ise olumlu yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Akran şiddetine maruz kalma ve öğrenmede öz düzenleme çocukların okula uyum düzeyini ayrı ayrı anlamlı düzeyde yordamıştır. Öğrenmede öz düzenlemenin okula uyumu yordayıcılık etkisinin, akran şiddetine maruz kalmadan daha yüksek düzeyde olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca akran şiddetine maruz kalma değişkeni ile öğrenmede öz düzenleme değişkeninin, birlikte okula uyumun yordanmasına anlamlı katkı sağladığı da belirlenmiştir.
Araştırmanın amacı, küçük çocukların duygu düzenleme stratejilerinin öğrenmede öz düzenleme üzerindeki yordayıcı etkilerinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklem grubunda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bir büyükşehirde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilkokulların anasınıflarına devam eden 5-6 yaş grubundan 60 çocuk (31 kız (%51.7), 29 erkek (%48.3)) yer almaktadır. Araştırmada Kişisel Bilgi Formu, Duygu Düzenleme Stratejileri Ölçeği, Bağımsız Öğrenme Davranışları olmak üzere üç ölçme aracı bulunmaktadır. Veriler, SPSS 20.0 istatistik paket programında analiz edilmiştir. Normal dağılan veriler için parametrik tekniklerden Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ve Basit Doğrusal Regresyon Analiz, normal dağılmayan veriler için parametrik olmayan tekniklerinden Spearman korelasyon analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre küçük çocukların duygu düzenleme stratejileri algısı ile öğrenmede öz düzenleme arasında olumlu yönde, ilişki olduğu belirlenmiştir. Duygu düzenleme stratejileri algısı, öğrenmede öz düzenlemeyi anlamlı biçimde yordamaktadır. Bu sonuca göre duygu düzenleme stratejileri algısı arttıkça öğrenmede öz düzenleme düzeyi artmakta; duygu düzenleme stratejileri algısı azaldıkça öğrenmede öz düzenleme düzeyi azalmaktadır. Küçük çocukların toplam duygu düzenleme stratejileri ile öğrenmede öz düzenleme arasında olumlu yönde ilişki olduğu belirlenmiştir. Bu sonuç doğrultusunda, toplam duygu düzenleme stratejileri arttıkça öğrenmede öz düzenleme düzeyi artmakta; toplam duygu düzenleme stratejileri azaldıkça öğrenmede öz düzenleme düzeyi azalmaktadır. Toplam duygu düzenleme stratejileri öğrenmede öz düzenlemeyi anlamlı biçimde yordamaktadır. Küçük çocukların duygu düzenleme stratejileri üretme ile öğrenmede öz düzenleme arasında anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir.
Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuklarının bağımsız öğrenme davranışlarının sosyal konum değişkenleri üzerindeki yordayıcı etkilerinin incelenmesidir Araştırma, ilişkisel tarama yönteminde hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2021-2022 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitime devam eden 5-6 yaş grubundan 144 çocuk oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Sosyometri Tekniği ve Bağımsız Öğrenme Davranışları Ölçeği (Saraç, Karakelle, Whitebread, 2019) kullanılmıştır. Sosyometri, araştırmacılar tarafından her çocuğa sınıf dışındaki özel bir mekânda ayrı ayrı uygulanmıştır. Kişisel Bilgi Formu ve Bağımsız Öğrenme Davranışları Ölçeği (Saraç, Karakelle, Whitebread, 2019) öğretmenler tarafından her bir çocuk için ayrı ayrı doldurulmuştur. Araştırmanın verileri, SPSS 20.0 istatistik paket programında, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ve Basit Doğrusal Regresyon Analiz teknikleri ile analiz edilmiştir. Bulgulara göre bağımsız öğrenme davranış düzeyleri ile akranları tarafından sevilme düzeyleri arasında olumlu yönde akranları tarafından sevilmeme arasında olumsuz yönde ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Bağımsız öğrenme davranışları, akranları tarafından sevilme ve sevilmeme düzeylerini anlamlı biçimde yordamaktadır. Bağımsız öğrenme davranış düzeyleri ile sosyal etki arasında anlamlı bir ilişki bulunmaz iken sosyal tercih düzeyleri arasında olumlu yönde, orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Bağımsız öğrenme davranışları, sosyal etkiyi anlamlı biçimde yordamamakta, sosyal tercihi anlamlı biçimde yordamaktadır.
This study aimed at investigating the social status of young children in terms of play behaviors. The sample group included 144 children (5-6 years old). Personal Information Form, Selection-Based Sociometry Technique, and The Preschool Play Behavior Scalewere used as data collection tools. Personal Information Form and The Preschool Play Behavior Scale were filled in by the teachers separately for each child. The Selection-Based Sociometry Technique was applied to the children individually. According to the findings of the study, social play and reticent play behaviors of preschool children statistically significantly predicted the level of being liked by their peers. Solitary passive, rough play, and solitary active play behaviors did not significantly predict the levels of being liked by their peers. Social play, rough play, and reticent play behaviors significantly predicted the levels of being disliked by their peers. Solitary passive and solitary active play behaviors did not significantly predict the levels of being disliked by their peers. Social play, rough play, and reticent play behaviors significantly predicted the levels of social preference. Solitary passive and solitary active play behaviors of young children did not significantly predict their social preference levels. The rough play behaviors significantly predicted the levels of social influence. Social, solitary passive, reticent, and solitary active play behaviors of young children did not significantly predict their social influence levels. Social play, rough play, reticent play, and solitary active play behaviors of preschool children differed according to their popular, rejected, excluded, and controversial positions. Solitary passive play behaviors did not differ according to social status.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.