No abstract

This qualitative study aims to explore the difficulties experienced by Syrian refugees living in the camps of Turkey in the pre‐migration and post‐migration environment and the impacts thereof on their mental wellbeing. Semi‐structured interviews were conducted with Syrian refugees living in three different camps on the Syrian border of Turkey. Syrian refugees were highly exposed to traumatic events in the pre‐migration period, including armed conflicts, human rights violations, and social and economic devastation. Participants reported a wide range of difficulties in the post‐migration environment, including separation from and loss of close ones, camp difficulties, gender‐based, adaptational and economic adversities. They reported a number of psychological and social effects of these pre‐migration and post‐migration difficulties. The implications of the findings are discussed and recommendations are made concerning the necessity of a rights‐based approach to policies and interventions for mental health and psychosocial wellbeing of Syrian refugees.

İntihar davranışı kişinin kendini öldürme niyeti ile eylemlerde bulunması ve bu eylemleri gerçekleştirmeyi düşünmesi olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte ana akım psikoloji çalışmaları, intiharı açıklamak üzerine çalışmalar yapmakta ve bu bağlamda çoğunlukla hipotez test etme veya fen bilimlerinden gelen deneysel yöntemleri kullanmaktadır. Her ne kadar bu çalışmalarda intihar doğrusal ilerleyen bir neden sonuç terminolojisi içerisinde ele alınmış olsa da intihar davranışı, çok yönlü bir fenomen olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada intihar davranışını açıklamaktan ziyade intihar davranışının birey için anlam ve/ya anlamlarına odaklanılmıştır. Bu amaçla, çalışma kapsamında son iki sene içinde intihar girişiminde bulunmuş, üniversite öğrencisi olan dört katılımcıyla yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde, katılımcılar için intihar davranışının anlamına, süreçteki duygu ve düşüncelerine ve bu sürece dair yorumlamalarına odaklanılmıştır. Görüşmelerin analizi, katılımcıların yaşadıkları deneyime nasıl anlamlar yüklediğini anlamayı amaçlayan Yorumlayıcı Fenomenolojik Analiz yöntemi ile yapılmıştır. Analizler sonucunda dört tema elde edilmiştir: "Mesaj vermek", "Yakın Birinin Eksikliği", "Kontrol kaybı" ve "Anneye yönelik olumsuz duygular". Temalar, Lacanyen psikanaliz yaklaşımı çerçevesinde tartışılmış ve bütün temalar, Başka ile ilişkilenme sonucunda, eyleme dökme üzerinden açıklanmıştır. Katılımcıların, Başka'ya olan mesajlarını simgesel düzen içerisinde iletmekte, yani dile dökmekte başarısız oldukları düşünülmüştür. Bu durum, simgesel düzen içerisinde Başka'nın kendisine sağır olduğunu düşünen öznenin mesajını eylemleri üzerinden Başka'ya iletmeye çalışması olarak yorumlanmıştır.