We aimed to empirically test whether schema modes are central to the change process in schema therapy, clarification-oriented psychotherapy, and treatment as usual, i.e., predictive of personality pathology, and global and social-occupational functioning. Method: A multicenter randomized controlled trial was conducted (N = 139 men, N = 181 women) over the course of three years. Repeated assessments of schema modes, personality disorder (PD) severity and functioning (controlled for concurrent PD-pathology) were analyzed using a multilevel autoregressive model. Variables were person-centered to ensure that within-person changes were analyzed. Through a process of backward elimination, the schema modes predictive of the dependent variable (i.e., PD-severity and functioning) at a later point in time were identified while controlling for concurrent dependent variable levels. Bidirectionality was tested by assessing whether dependent variables predicted later schema modes. Results: The Healthy Adult, Vulnerable Child, Impulsive Child, and Avoidant Protector predicted later personality pathology, with no bidirectionality observed for the first two. The Healthy Adult and Self-Aggrandizer predicted functioning at a later point in time, with no bidirectionality for Self-Aggrandizer. There was no moderation by treatment type for PD symptomatology, except for Self-Aggrandizer, which predicted functioning only in schema therapy. Conclusions: The Healthy Adult and Vulnerable Child are central to the change process and appear to reflect common mechanisms of change. The Self-Aggrandizer might reflect a change mechanism specific for schema therapy. Our findings support the recent emphasis on these modes in schema therapy.

Objectives We aimed to test whether negative emotion regulation difficulties and self‐compassion mediate the relationship between early maladaptive schemas (EMSs) and symptoms of psychopathology and life satisfaction. Methods Data were collected from 296 adults (179 females, 117 males), whose age ranged from 17 to 52 years. The mediating roles of self‐compassion and negative emotion regulation were examined via Hayes’ procedure (PROCESS) for multiple mediation. Results Negative emotion regulation was the only mediator to psychopathological symptoms, with no additional role for self‐compassion, whereas self‐compassion mediated only to life satisfaction, with no additional role for negative emotion regulation. Conclusions The results provide evidence for unique mediating roles of negative emotion regulation and self‐compassion, depending on the outcome variable. That helps to understand how problems that may be identified in terms of positive and negative domains are related to EMSs, and allows to put forward potential strategies within the frame of schema therapy.

Bağımlı kişilik örüntüsü (BKÖ) klinikte tedavi gören danışan örnekleminde oldukça yaygındır. BKÖ gösteren kişilerde diğerlerine aşırı güvenme, yetersizlik hisleri, zedelenmiş özerklik ve yapışkan davranışlar görülebilir. Hali hazırda sağlanan bakımı sürdürebilmek için duygusal açıdan bakım veren kişilere yönelik itaat davranışları görülebilir. Öte yandan, bu kişiler temel ilişkilerini tehlikede hissettiklerinde oldukça girişken ve iddialı davranışlarda da bulunabilirler. Kişilik bozuklukları perspektifinden bakıldığında da, C grubu bozukluklar genellikle psikoterapiye daha iyi cevap verirler. Bu grubun içerisinde de bağımlı kişilik bozukluğuyla yürütülen çalışmalar daha iyi tedavi sonuçlarına işaret etmektedirler. Ancak, farklı tedavi yaklaşımlarının bağımlı kişilik bozukluğunu tedavi etmedeki etkililiklerine yönelik araştırmalar kısıtlıdır. Bu çerçevede, bağımlı kişilik bozukluğu veya örüntüsüne sahip kişilerin tedavisinde hangi spesifik tekniklerin etkili olduğunun araştırılması önem kazanmaktadır. BKÖ'ne yönelik şema terapi modelleri, şemalarla ilişkili bilişler ve şema modları çerçevesinde,terapötik ilişkiyi ele almanın terapi sürecinde temel amaç oluğunu vurgulamaktadır. Bu yüzden mevcut vaka analizinde, bağımlılığın spesifik yönlerinin ve terapötik ilişkide bu yönlerin nasıl kendisini gösterdiğinin klinik deneyim ve mevcut yazın çerçevesinde incelenmesi amaçlanmıştır. Yazından elde edilen bilgiler, daha kapsamlı bir içerik sunabilmek için bağımlı kişilik bozukluğu tanısı alan 43 yaşındaki bir kadın danışan üzerinden tartışılmıştır. Anahtar kelimeler: Bağımlı kişilik örüntüsü, terapötik ittifak, şema odaklı bilişsel terapi