Different periods and events have brought about changes in people's perspectives on tourism. The isolation and travel restrictions that emerged during the recent pandemic process have directed people to low-density areas where they will meet their basic needs. The interest in rural areas has increased with the fear and the need to get away from the crowd. When this transformation process, which offers opportunities to rural areas, is evaluated, it is predicted that the planning and arrangement studies to be carried out in these regions will also solve the problems of rural areas such as equipment, education and infrastructure deficiencies. In this way, it is expected that the quality of life of people living in rural areas will increase. In this study, “How should the situation of socio-economic resources be evaluated for rural development? seeking an answer to the question. In the study, points were given according to the relationship between the socio-economic characteristics of the area and the development of tourism, in line with expert opinions. With this scoring system, the adequacy status of each criterion related to the socio-economic structure has been determined. As a result, by evaluating the socio-economic resources of the Kilistra settlement, suggestions are developed to support tourism-oriented rural development.

No abstract

İnsanlar kendi yaşam alanları için yapılı çevreler oluşturmaktadır. Geçmişten günümüze kadar, çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan doğa bu yapılı çevreden zamanla olumsuz etkilenmeye başlamıştır. Bunun başlıca sebepleri sanayileşme, hızla artan nüfus, teknolojinin gelişmesiyle insanların doğayı kontrol edebileceğini düşüncesidir. Ancak bu olumsuz etkiler sadece doğayı değil insanların yaşamını da tehdit edici boyutlara ulaşmıştır. Bu noktadan hareketle sürdürülebilir, ekolojik tasarımlar gibi sadece doğa odaklı tasarım paradigmaları ortaya çıkmıştır. Tüm bu paradigmaların bir yenisi olarak biyomimikri, yani doğadan esinlenme bilimi de litaratüre kazandırılmıştır. Diğer anlayışlar gibi biyomimikri de, birçok disiplince kullanılabilirdir. Biyomimikri tasarım yöntemleri, mekânsal tasarımlardaki sorunlara, sürdürülebilirlik çerçevesi içerisinde çözümler sunabilmekte ve mekânsal tasarımların daha özgün olmasını sağlamaktadır. Bu çalışmada, biyomimikri yaklaşımının kuramsal gelişimi incelenerek kent planlama disiplini ile ilişkisi sorgulanmış, geleceğe yön verecek yeni kent planlama süreçlerinde sürdürülebilirliğe ilişkin nasıl katkılar koyabileceği tartışılmıştır.