The aim of this study was to evaluate the adequacy of knowledge regarding testicular self-examination (TSE) in final-year medical students and determine the TSE performance rate among male students. Materials and Methods: This cross-sectional study was conducted with final-year students in the Meram Medical Faculty of Necmettin Erbakan University in the 2015-2016 academic year. The target population of the study was 233 people and all 202 people who agreed to participate in the survey were included. A data collection form consisting of 29 questions was prepared for the study and was completed under observation. Questions regarding TSE technique and knowledge of TSE and testicular cancer were scored as 1 point for each correct answer and 0 points for incorrect answers. Scores ≥6 points for TSE technique and ≥10 points for TSE and testicular cancer knowledge were regarded as adequate. Results: The mean age of the participants was 24.12±1.32 years; 44.1% were women and 89.6% were single. Nearly 25% of the students reported they knew how to perform TSE and 32.1% had performed TSE before. History of cancer in a first-degree relative was reported by 17.4% of the students, but no students had family history of testicular cancer. Fifty-three of the students who claimed to know how to perform TSE, only 34% (n=18) scored at least 6 points in the TSE technique questions. Evaluation of scores in the TSE and testicular cancer knowledge section showed that 21.3% (n=37) scored above the 10 point limit. Conclusion: In our study, it was observed that most of the final-year medical students did not have sufficient information on TSE and testicular cancer, and that TSE rates of male students were low.
Hastanede çalışan temizlik personeli ve hasta bakıcıların hastane enfeksiyonlarından korunma, tıbbi atık kontrolü ve el hijyeni konularında aldıkları eğitimler ve uygulamaları; hem hasta hem de çalışan sağlığı açısından önemlidir. Bu çalışmada; bir üniversite hastanesinde görev yapmakta olan temizlik personeli, hasta bakıcılara, hastane enfeksiyonları ve bu enfeksiyonlardan korunma yolları konularında verilen önceki eğitim bilgilerinin ve aynı konularda yeniden düzenlenerek verilen sonraki eğitim etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmaya katılanların aynı konuda önceden aldığı eğitim sayıları listelenip, ön test, interaktif eğitim ve ardından son test uygulanmıştır. Verilerin analizinde ki-kare testi, McNemar testi, bağımlı gruplarda t testi, faktöriyel kovaryans analizi (ANCOVA) ve Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. P<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışanların %63,6'sı hasta bakıcı, %36,4'ü temizlik personeli idi. %57,1'i dahili branşlarda, %25,6'sı cerrahi branşlarda ve %17,2'si çamaşırhane gibi diğer birimlerde görev yapıyordu. Katılımcılarda şu ana kadar benzer konularda eğitim alma ortancası 9 (1-17) idi. Temas izolasyonu uygulamasını doğru bilme, hasta bakıcılarda temizlik çalışanlarına göre (p=0,01), dahili birimde çalışanlarda diğer bölümlerde çalışanlara göre (p=0,001) yüksekti. Katılımcıların konuyla ilişkili aldıkları eğitimin sayısı ile eğitim öncesinde yapılan ön testte doğru bilinen soru sayısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0,05).
Bu çalışmada 2009-2018 yılları arasında Türkiye'de meydana gelen intiharların tanımlanması ve on yıllık süreç içindeki eğilimin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:Araştırma tanımlayıcı türde bir epidemiyolojik çalışmadır. Araştırmada veri kaynağı olarak Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı intihar ve Türkiye geneli nüfus konulu istatistiklerden 2009-2018 yılları arasına ait olanlar kullanılmıştır. Araştırmada ilgili yıla ait nüfus, intihar sayısı, ülke genelinde ve illere göre kaba intihar hızı, intihar yöntemi, intihar nedeni, yaş grupları, cinsiyet, eğitim durumu, yasal medeni durum, mevsim ve yıl değişkenleri kullanılmıştır. Verilerin özetlenmesinde frekans dağılımları ve yüzdeliklerden yararlanılmıştır. Kategorik veriler arası ilişkiler Ki-kare testi ile değerlendirilmiş olup p<0,05 anlamlı kabul edilmiştir.Bulgular: 2009 yılı için kaba intihar hızı yüz binde 4,02 iken; 2018 için 3,88'dir. On yıllık süreçte intiharların en sık gözlendiği cinsiyet erkek ve en sık gözlendiği yaş aralığı 15-24'tür. En sık kaydedilen intihar nedeni, "neden bilinmiyor"dur. Bilinen nedenler arasında ilk sırada hastalık yer almaktadır. En sık başvurulan yöntem asıdır. İntiharların en sık izlendiği mevsimler ilkbahar ve yazdır.Sonuç: Türkiye'nin kaba intihar hızı on yıllık süreç içerisinde yüz bin kişide 3,50-4,00 arasında değerler almıştır.
Amaç: Araştırmamızda 2017 yılı içinde meydana gelmiş kadın cinayetlerinin; kişi, yer ve zaman özelliklerinin tanımlanması ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amaçlanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.