Sürekli olarak geliştirilen öğretim programlarında, özellikle 2005-2006 eğitim-öğretim yılında ilerlemecilik eğitim felsefesi temel alınarak yapılandırmacı kuram uygulamaları ışığında köklü bir değişim yaşanmıştır. Bu çalışmada 2005 yılından başlayarak geliştirme süreci devam eden 2005, 2009, 2015, 2017, 2018 hayat bilgisi dersi öğretim programlarına ilişkin gerçekleştirilen araştırmaları incelemek amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini hayat bilgisi dersi öğretim programlarına ilişkin yapılan tüm yüksek lisans ve doktora tezleri oluşturmaktadır. Betimsel yöntemde gerçekleştirilen araştırmada veriler literatür tarama tekniği ile toplanmış, belirlenen alt amaçlara uygun olarak doküman analizi gerçekleştirilmiştir. Ulaşılan bulgulara dayalı olarak; hayat bilgisi dersi kapsamında gerçekleştirilen tezlerin köklü üniversite kurumlarına bağlı olarak daha fazla sayıda oluşturulduğu, bu tez çalışmaları arasında doktora tezlerine oranla yüksek lisans tez çalışmalarına daha fazla yer verildiği görülmüştür. Benimsenen çağdaş yaklaşımın öğretim programları üzerinde temellendirilmesinin ardından 2007 yılı ve bu yılı takip eden diğer yıllarda araştırma sayılarında artış olduğu belirlenmiştir. Araştırma içeriklerine ilişkin elde edilen bulgular incelendiğinde öğrenci uygulamaları ve öğretmen görüşleri olarak belirlenen içeriklerinin yüksek oranda tekrar ettiği görülmektedir. Ayrıca ders kapsamında yapılan araştırmalar genellikle öğrenciler ve öğretmenler ile gerçekleştirilirken çeşitli araştırma yöntemlerinin sıkça kullanıldığını görmek mümkündür. Araştırmalar kapsamında likert tipi ölçek kullanımının sıklığı dikkat çekmektedir. Buna bağlı olarak kullanılan SPSS paket programı ve tarama deseni şeklinde yürütülen araştırma desenine çalışmalarda sıkça yer verildiği belirlenmiştir.
Ulaşım ve iletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kültürel çeşitlilikte bir artış meydana gelmektedir. Ortaya çıkan kültürel farklılıklar, hemşirelerin farklı kültürel geçmişleri olan hastalara verdiği bakımın kalitesini etkilemektedir. Heeseung Choi, Kültürel Marjinallik Teorisini, farklı kültürlere sahip bireylerin eşsiz deneyimlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve kültüre özgü bakımı sağlamaya rehberlik etmek amacıyla geliştirmiştir. Teorinin gelişiminde Choi'nin göçmenlerle yaptığı kalitatif çalışmaların yanı sıra Kültürleşme, Kültürel Stres ve Marjinallik Teorilerinin de katkısı olmuştur. Kültürlerarası çatışmayı tanıma, marjinal yaşam ve kültürel gerilimi hafifletme teorinin üç temel kavramlarını oluştururken, teorinin bir boyutu bağlamsal/kişisel etkilerdir. Kültürlerarası çatışmanın tanınmasıyla marjinal yaşam başlamaktadır. İnsanlar marjinal yaşam ile karşılaştıkça, uyum yanıt modelleri/kalıpları aracılığıyla kültürel gerginliği hafifletmeye çalışmaktadır. Teorinin kavramları arasındaki ilişkinin anlaşılması, göçmenlere yönelik verilecek kültüre özgü bakımı sağlamada hemşirelere bir çerçeve oluşturmaktadır. Teorinin diğer kullanım alanları arasında sağlığı geliştirme programları, kültüre özgü yeme bozuklarının değerlendirilmesi, sağlık eşitsizlikleri ve kültürel olarak terapötik hemşire-hasta etkileşimi yer almaktadır. Bu makalede amaç, Kültürel Marjinallik Teorisinin gelişimini, kavramlarını, kavramların birbiri ile olan ilişkilerini ve teorinin hemşirelikte kullanımını açıklamaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.