Akdeniz Üniversitesi işçi ve memur statüsünde çalışan kadınların yaşam doyumları ile boş zaman engelleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırma grubunu Akdeniz Üniversitesinde memur ve işçi statüsünde çalışan toplam 190 (yaş ortalaması 33 ± 5.8) kadından oluşmaktadır. Araştırma kapsamında araştırmacı tarafından oluşturmuş olan kişisel bilgi formu ayrıca yaşam doyumu ölçeği ve boş zaman engelleri ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizin de, pearson korelasyon ve frekans analizi uygulanmıştır. Yapılan analiz sonucunda katılımcıların boş zaman engelleri ile yaşam doyumu arasında negatif ilişki görülmüştür (r=-.24; p<0.05). Yaşam Doyumu ile Boş Zaman Engelleri arasındaki ilişkiye bakıldığında özellikle boş zaman engelleri alt boyutlarından; ilgi eksikliği alt boyutuyla (r=-.24; p<0.01), bilgi eksikliği alt boyutuyla (r=-.21; p<0.01) ve birey psikolojisi (r=-.17; p<0.01), alt boyutlarında negatif ilişki görülmüştür. Bu ilişki doğrultusunda katılımcıların zaman, tesis ya da arkadaş eksikliği sebeplerinden kaynaklanmadığı serbest zamanının değerlendirmedeki unsurların bireyin kendi içsel motivasyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir.
Öz: Bu çalışmanın amacı; düzenli egzersiz yapan bireylerde olumsuz değerlendirme korkusunun vücut algılarını belirleyici rolünün incelenmesidir. Çalışmaya 301 kadın, 259 erkek toplam 560 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Grup ve bireysel egzersizlerin farklı türlerinde ile uğraşan katılımcıların egzersize katılım süreleri 110.15 ± 54.59 ay olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın amacına ulaşmak için; Leary (1983) tarafından geliştirilmiş, Türk kültürüne uyarlaması Erkan, Çam ve Güçray (2003) tarafından gerçekleştirilmiş olan "Olumsuz Değerlendirilme Korkusu Ölçeği" ve Secord ve Jourard (1953) tarafından geliştirilmiş olan ve Türk kültürüne uyarlaması Hovardaoğlu (1993) tarafından yapılan "Vücut Algısı Ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin çözümünde, betimsel istatistik yöntemleri, bağımsız örneklerde t-testi ve basit doğrusal regresyon analizden yararlanılmıştır. Analizler SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p < .05 ve .01 olarak alınmıştır. Bu çalışmanın sonucunda; egzersiz yapan bireylerin olumsuz değerlendirilme korkuları vücut algı düzeylerini belirlemede etkilidir. Bununla birlikte olumsuz değerlendirilme korkusu ve vücut algısının, çalışmanın alt hipotezleri olan cinsiyet ve sporculuk deneyimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark göstermemektedir.Abstract: The purpose of this study was to examine the role of body perception level of regular exercise in determining the fear of negative evaluation. 560 people participated in this study, 301 female and 259 male volunteers with regular exercise with different types of exercises was 110.15 ± 54.59 months. To achieve the purpose of this study, the Fear of Negative Evaluation Scale (FNE), developed by Leary (1983) and adoped to Turkish culture by Erkan et al. (2003)and the Body Perception Scale (BPS), developed by Secord and Jourard (1953), and adapted to Turkish culture by Hovardaoğlu (1993) were employed. For solution to the data obtained, descriptive statistical methods for independent samples, t-test and simple linear regression analysis was employed. Analysis was performed employing SPSS and the research significance was accepted as p < .05 and .01. As a result of this study, it was found that the regular exercise participants fear of negative evaluation levels are important determiners of body perception. According to the results from this study, there was no statistical difference between the fear of negative evaluation scale, the body perception scale and the subtitles of the study's hypothesis, such as gender and the history of exercise. Bu çalışma 23-25 Ekim 2015 tarihinde İstanbul'da yapılan III. Uluslararası Egzersiz ve Spor Psikolojisi Kongresi'nde poster olarak sunulan bildirinin geliştirilmiş halidir.
Aim: It is known that recreational activities have positive effects on people's emotions, thoughts, morale and many other issues. The aim of this study was to measure students' participation in recreational activities, life satisfaction and the meaning of leisure activities to the students in the Faculty of Sport Sciences at Akdeniz University.Method: A total of 252 students (60.3% male, 39.7% female) participated in the study. As data collection instruments, Turkish version (Köker, 1991) of Life Satisfaction Scale (LSS), which was developed by Diener et al. (1985), and Turkish version (Gürbüz et al., 2007) of Leisure Meanings Inventory (LMI) (Esteve et al., 1999) were used. SPSS
ÖzBu araştırma, 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde eğitim gören öğrencilerin bazı değişkenlere göre umutsuzluk düzeylerini belirlemeyi amaçlamaktadır.Araştırmaya katılanların umutsuzluk düzeylerinin belirlenmesi için Beck ve diğerleri (1971) tarafından geliştirilen Seber ve arkadaşları (1991) tarafından Türkçe adaptasyonu yapılan 20 maddeden oluşan Beck Umutsuzluk Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin cronbach alpha iç tutarlık katsayısı 0,85 olarak bulunmuştur. Verileri analiz edilmesinde SPSS paket programı kullanılmıştır.Yapılan analizler sonucunda verilerin normal dağılmamasından dolayı Mann Whitney-U testi yapılmıştır. Elde edilen verilere göre: Araştırma 187'si (%50,5) kadınlardan, 183'ü (%49,5) erkeklerden toplamda 370 katılımcıdan oluşmaktadır. Cinsiyet değişkenine göre kadın ve erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyi puan ortalamasında anlamlı bir farklılık bulunan bu araştırmada erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri ( ̅ =6,47) kadın öğrencilerin umutsuzluk düzeyinden ( ̅ =4,29) daha düşük olduğu gözlenmiştir. Rekreatif etkinliklere katılıp katılmama durumlarına göre rekreatif etkinliklere katılan bireylerin umutsuzluk düzeylerinin ( ̅ =4,56)daha düşük olduğu saptanmıştır.Bu araştırma sonucunda kadınların umutsuzluk düzeylerinin erkeklere oranla daha düşük olduğu ve rekreatif etkinliklere katılmamanın umutsuzluk düzeyini düşürdüğü görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Rekreasyon, Umutsuzluk, Boş zaman. AbstractThe purpose of this study is to determine hopelessness levels of students studying in the Faculty of Sport Sciences at Akdeniz University during 2016-2017 academic year with regard to some variables.The Beck Hopelessness Scale (BHS) which was developed by Beck et al. (1971) and adapted into Turkish culture by Seber et al. (1991), was used to determine hopelessness levels of participants. The scale consists of 20 items. Cronbach alpha value of the scale was found 0.85 in relation to internal consistency. SPSS was used in order to analyze data.Mann Whitney-U test was used because of non parametric data. A total of 370 participants, 187 females (50,5 %) and 183 males (49,5 %), were included in this study. Regarding sex, a significant difference was observed between males and females in the average point of hopelessness levels of students. The levels of hopelessness of male students ( ̅ =6,47) were observed lower than female students' ( ̅ =4,29). Regarding the participation in recreational activities, the levels of hopelessness of individuals participating in recreational activities ( ̅ =4,56) were observed lower. Conclusion: As the result of this study, the hopelessness levels of females are lower than males and participation in recreational activities reduces hopelessness levels of individuals.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.