Novel moral norms peculiar to the COVID-19 pandemic have resulted in tension between maintaining one’s preexisting moral priorities (e.g., loyalty to one’s family and human freedoms) and avoiding contraction of the COVID-19 disease and SARS COVID-2 virus. By drawing on moral foundations theory, the current study questioned how the COVID-19 pandemic (or health threat salience in general) affects moral decision making. With two consecutive pilot tests on three different samples ( n s ≈ 40), we prepared our own sets of moral foundation vignettes which were contextualized on three levels of health threats: the COVID-19 threat, the non-COVID-19 health threat, and no threat. We compared the wrongness ratings of those transgressions in the main study ( N = 396, M age = 22.47). The results showed that the acceptability of violations increased as the disease threat contextually increased, and the fairness, care, and purity foundations emerged as the most relevant moral concerns in the face of the disease threat. Additionally, participants’ general binding moral foundation scores consistently predicted their evaluations of binding morality vignettes independent of the degree of the health threat. However, as the disease threat increased in the scenarios, pre-existing individuating morality scores lost their predictive power for care violations but not for fairness violations. The current findings imply the importance of contextual factors in moral decision making. Accordingly, we conclude that people make implicit cost-benefit analysis in arriving at a moral decision in health threatening contexts. Supplementary Information The online version contains supplementary material available at 10.1007/s12144-021-01941-y.
ÖZ Tevazu, psikoloji alanındaki çalışmalarda uzun zaman boyunca ihmal edilen bir erdem olmuştur. Ancak son yıllarda, tevazu konusundaki çalışmaların sayısında kayda değer bir artış görülmektedir. Görece sınırlı fakat gelecek vadeden bu araştırma alanına dair kapsamlı bir inceleme yürütülmesi hedeflenerek, bu derleme çalışmasında öncelikli olarak tevazu üzerine etimolojik ve kavramsal bir analiz sunulmuştur. Kavramın nasıl tanımlanacağı konusunda fikir birliği olmamasına rağmen, bu çalışmada tevazunun ölçülülük, düşük benlik saygısı ve kendini değersiz görme gibi diğer ilişkili kavramlardan farkı gözler önüne serilmiştir. İlgili alan yazında tevazunun genel yapısına ilişkin tartışmaların yanı sıra belli bağlamlarda ortaya çıkan tevazu biçimlerinden de bahsedilmektedir. Bu çerçevede tevazunun alt türleri olarak entelektüel tevazu, kültürel tevazu ve ilişkisel tevazu kavramları tanıtılmıştır. Tevazu nihai olarak kişinin kendini unutmasını gerektirir. Ancak bu yönü ile tevazunun öz-bildirime dayalı olarak ölçümlenmesinde ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Buradan hareketle, tevazuyu değerlendirmeye yönelik en uygun yöntemin ne olduğu sorusu ekseninde, mevcut derlemede tevazuya ilişkin farklı ölçüm teknikleri karşılaştırılmalı olarak ele alınmıştır. Gerçekten mütevazı kişilerin tevazu göstermenin zor olduğu durumları (kişilerarası çatışma, rekabet, eleştiriyi kabullenme vb.) daha etkili bir şekilde yönetmeleri beklenir. Bu noktada mütevazı tepki örüntülerinin daha hassas bir biçimde incelenmesine yönelik olarak bu tür stres testlerinin önemine dikkat çekilmiştir. Derlemenin takip eden bölümlerinde ise görgül çalışmalar ışığında tevazunun öncülleri ve sonuçlarına değinilmiştir. Bu bağlamda dindarlık, güvenli bağlanma ve diğer karakter güçleri (örn., affedicilik, şükran, yılmazlık) tevazuyu pekiştiren unsurlar olarak değerlendirilmiştir. Tevazunun sonuçları ise psikolojik sağlık, kişilerarası ilişkiler, iş hayatı ve toplumsal hoşgörü üzerindeki olumlu etkilerine atıfta bulunularak gözden geçirilmiştir. Ayrıca, çeşitli psikolojik müdahalelerle insanlara tevazu erdemini kazandırabilmenin mümkün olup olmadığı da uygulamalı bir bakış açısıyla sorgulanmıştır. Derlemenin son bölümünde ise gelecek çalışmalar için öneriler sunulmuştur.
Printing and BindingVadi Printingpress BisacCode PSY031000 DOI xxxxxxxx w w w. a k a d e m i s y e n . c o m iii CONTENTS CHAPTER 1
People utilize specific emotion regulation (ER) strategies to exert control over their emotions. Some of those strategies are beneficial for psychological well-being, whereas others are detrimental to it. Identifying the working mechanisms of ER can be helpful to better understand its mental health implications. Particular ER strategies which interfere with one's natural emotional responses might lead people to conclude that they are not performing their authentic selves. However, other ER strategies can be useful in keeping one's authenticity intact. Given its importance for psychological well-being as well, the current study examined authenticity as a mediatory mechanism in explaining the link between the habitual use of certain ER strategies and negative psychological symptoms. Participants were 391 university students (294 females) with a mean age of 21.5 (SD = 2.22). Reappraisal, suppression, and enhancing positive affect among ER strategies were included as predictor variables into the tested path model. Psychological ill-being was tested as the outcome variable, and it was computed on the basis of the participants' positive affect (reverse-coded), negative affect, depression, and stress levels. Trait authenticity was included as the mediator variable. The proposed model revealed a good fit to data, and the results suggested full support for the study predictions. Reappraisal negatively predicted psychological ill-being by leading to an increase in the authenticity levels. However, suppression intensified the negative psychological symptoms by lessening authenticity. Moreover, enhancing positive affect diminished psychological ill-being by fostering authenticity. Additionally, the mediating roles of specific authenticity dimensions were tested within the same model. Accordingly, 2 components of authenticity (i.e., self-awareness and autonomous behavior) mediated the relationship between ER and mental health. In the light of the present findings, it can be said that various ER strategies, which lead people to behave in accordance with their true selves, are protective in terms of psychological health. Further implications, limitations, and suggestions for future studies were discussed.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.