Bu çalışmada II. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti ordusunun ihtiyaç duyduğu atların cins olarak iyileştirilmesi ve sayıca artırılması için Çiftlikât-ı Askeriye Nezâreti’ne bağlı olarak açılan Bağdat Veziriye askerî çiftliği ele alınmıştır. Merkezileşen Osmanlı Devleti’ndeki süvarinin ihtiyaç duyduğu atların tedarik edilmesi artık merkezi hükûmetin sorumluluğundadır. Bu çerçevede II. Mahmud’dan itibaren faaliyet göstermeye başlayan askerî çiftliklerin sayısı II. Abdülhamid döneminde artırılmıştır. II. Abdülhamid döneminde açılmış olan Veziriye çiftliği de bu çerçevede konjonktürel konumu, 6. Orduya merkez oluşu, Dicle ile Diyala nehirlerine yakınlığı ve safkan Arap atlarına sahip konar-göçer aşiretlerin bu bölgede bulunmalarından dolayı Bağdat’ta faaliyet göstermiştir. Bu çiftlikte Aneze ve Şammar gibi aşiretlerden damızlık olarak satın alınan veya hediye olarak kabul edilen safkan Arap aygır ve kısrakların kullanılarak at cinsinin iyileştirilmesi ve sayıca çoğaltılması amaçlanmıştır. Bilhassa II. Abdülhamid dönemi boyunca faaliyet gösteren bu askerî çiftliğin en büyük sorunu su olmuştur. Su setlerinin ve isale hatlarının inşasında yaşanan sorunlar ve at yetiştiriciliği için düzenli bir plan ve programın uygulanmıyor oluşu sebebiyle Veziriye çiftliğinde arzu edilen amaçlara tam anlamıyla ulaşılamamıştır. İttihat ve Terakki yönetiminin iktidarı ele geçirmesinden sonra Veziriye çiftliği idaresi Maliye Nezâreti’nin kontrolüne alınmış, söz konusu damızlık hayvanlar satılmıştır. Faaliyetlerinin sınırlı bir ziraata indirgendiği Veziriye çiftliğinde devam eden su sorunundan dolayı ordunun at ihtiyacı için kurulan Remont deposu uygulamaya geçirilememiştir. Bu çerçevede diğer askerî çiftliklerde olduğu gibi Veziriye çiftliğinde at yetiştiriciliği, hayvancılık ve tarımsal faaliyetler arzu edilen üreticilik seviyesine ulaşmamıştır.
Bu çalışma İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) tarafından Adana-Mersin bölgesinde yaşayan Tahtacı Alevileri hakkında 1918 yılında hazırlatılmış bir rapor çerçevesinde İTC'nin Tahtacı Alevileri ile ilgili yaklaşımlarını irdelemeyi amaçlamaktadır. İmparatorluktan ulus-devlete dönüşümün yaşandığı süreçte ortaya çıkmış baskın milliyetçi fikrî mülahazaların ve İTC yönetiminin Türkleştirme siyasasının Tahtacı Alevilerinin sosyal, kültürel, dini ve kimliksel yönleri ile ne derecede örtüşüp örtüşmediği tartışılacaktır. Anadolu'nun Türklüğün son kalesi olarak yeniden inşasında yaşanan homojenizasyon sürecinin sıklıkla farklı etnik yapılar üzerinden tartışmaya açıldığı görülmektedir. Bu çalışmada ayrıca İTC'nin temel endişelerinin farklı bir etnik yapı olmayan bir topluluğa yansıması konu edilmektedir. Etno-dinsel bir topluluk olan Tahtacıların Alevi kimliğine ilişkin düşüncelerin İTC tarafından hazırlatılmış bir rapora nasıl yansıdığı irdelenecektir. Çalışmada Tahtacılar hakkında kısaca bazı bilgiler paylaşılması akabinde Tahtacılar ile ilgili var olan literatürün temel argümanlarına değinilecektir. Sonrasında İTC'nin zihin dünyası hakkında ve konumuzu aydınlatıcı bazı bilgiler paylaşılacaktır. Son olarak Tahtacılar raporunun hazırlandığı yıllardaki Tahtacı nüfusu hakkında bazı bilgiler paylaşıldıktan sonra Tahtacılar Raporunun ayrıntılarına inilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.