Objective A study was carried out to evaluate the relationship between anosmia and hospital admission in coronavirus disease 2019 patients. Methods The clinical data of 1534 patients with confirmed coronavirus disease 2019 virus were analysed. The study was conducted with medical records of 1197 patients (78 per cent). The basic characteristics of patients and symptoms related to otolaryngology practice were examined. The patients were divided into two groups according to their follow up: an out-patient group and an in-patient group. Results The majority of patients presented with anosmia (44.2 per cent), dysgeusia (43.9 per cent) and fever (38.7 per cent). Anosmia was observed in 462 patients (47 per cent) in the out-patient group, and in only 67 patients (31.2 per cent) in the in-patient group. Younger age (odds ratio = 1.05, 95 per cent confidence interval = 1.03–1.06) and the presence of anosmia (odds ratio = 2.04, 95 per cent confidence interval = 1.39–3) were significantly related to out-patient treatment. Conclusion Anosmia could be a symptom in the clinical presentation of the coronavirus disease 2019 infection.

Introduction: Otoplasty procedures consist of around 30% of facial plastics surgeries in the adult population. In this study, we aimed to assess the reliability of YouTube otoplasty videos based on technical video analysis, usefulness scores, and recommended surgical steps. Methods: The present study evaluated 356 videos after a search on YouTube with the keywords ''otoplasty, prominent ear, cosmetic otoplasty, and aesthetic ear surgery'' during the period from October 2008 to June 2020. The viewer interest parameters such as the total number of views, comments, subscribers, likes, dislikes, source of videos, and video upload date were assessed. Besides, usefulness scores and recommended surgical steps were also analyzed.Results: Among the 356 videos that were compatible with the keywords of the study, only 122 (34%) of them were in agreement with the inclusion criteria. Group 1 (not useful and slightly useful) comprised 69 (57%) videos, and Group 2 (useful and very useful) consisted of 53 (43%) videos. The mean numbers of views,

Tonsillektomi, özellikle pediyatrik yaş grubunda sıkça yapılan bir ameliyattır. Tonsillektomi spesmenlerinin rutin histopatolojik incelemesinin gerekliliği ise hala tartışmalı bir konudur. Çalışmamızda kliniğimizde son 5,5 yılda tonsillektomi operasyonu olmuş 12 yaş ve üstü hastaların tonsil materyallerinin histopatolojik dağılımını ve rutin patolojik incelemenin gerekliliği sorgulanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Hastanemiz kulak burun boğaz kliniğinde 2013 ocak ayı ve 2018 temmuz ayı tarihleri arasında çeşitli endikasyonlar ile tonsillektomi operasyonu olmuş 856 hastanın (452 erkek, 404 kadın; ortalama yaş: 34.6, yaş aralığı: 12-92 yaş) anamnezi, şikayetleri, fizik muayene sonuçları ve patolojik sonuçları incelenmiştir. Bulgular: 856 hastanın patoloji sonuçları değerlendirildiğinde; 50 hastada (%6) malignite saptanmış olup bu hastaların 36'sında (%4) lenfoma, 11'inde (%1) skuamoz hücreli karsinom (SCC), 2'sinde (%0.2) adenokarsinom metastazı (akciğer ve pankreas adenokarsinomu metastazı), 1'inde (%0.1) malign melanom, 1'inde (%0.1) nöroendokrin tümör metastazı olduğu görülmüştür. Çalışmaya dahil edilen hastaların hiçbirinde rastlantısal malignite saptanmamıştır. Sonuç: Literatürdeki çoğu çalışmada en sık görülen tonsil malignitesi skuamoz hücreli karsinom ikinci en sık görülen tonsil malignitesi ise lenfoma olarak belirtilmiştir. Çalışmamızda bu bilginin aksine %72'lik bir oranla en sık görülen tonsil malignitesi lenfoma, ikinci en sık görülen tonsil malignitesi ise skuamoz hücreli karsinom (SCC) olarak bulunmuştur. Lenfoma saptanan 36 hastanın 19'unda (%52) ise Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma (DBBHL) alt tipi görülmüş olup bu oran literatür verileri ile uyumlu bulunmuştur. Malignite saptanmış olan hastaların hepsinde malignite risk faktörü (asimetrik büyümüş, ülsere olmuş veya obsturiktif boyutlara ulaşmış tonsil dokusu, boyunda şişlik, yutma güçlüğü vs) olduğu görülmüş olup ve 856 hastanın hiçbirinde rastlantısal malignite saptanmamıştır. Sonuç olarak tonsillektomi spesmenlerinin rutin histopatolojik incelenmesi gerekli olmayabilir ancak risk faktörü taşıyan hastalarda mutlaka histopatolojik inceleme yapılmalıdır.