Yapay zekâ teknolojisi gün geçtikçe ilerlemekte ve farklı seviyelerde yapay zekâlar ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda, yapay zekâ teknolojisine dair literatürde genel kabul gören dört tip yapay zekâ esas alınmıştır. Yapay zekâlar, insanlığa büyük faydalar sağladığı gibi, ciddi zarar risklerini de içermektedir. Bu risklerden biri de, yapay zekâların sebebiyet verdiği zararlar ve bu zararlardan doğan haksız fiil sorumluluğudur. Türk hukukunda, yapay zekâlar özelinde bir kanuni düzenleme olmadığı gibi, yapay zekâların sebebiyet verdiği zararlar ve bu zararlardan doğan haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olarak da herhangi bir özel düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum, yapay zekâların teknolojik ve sektörel kullanım çeşitliliği dikkate alındığında önemli bir sorun teşkil etmektedir. Yapay zekâların sebebiyet verdiği zararlar ve bu zararlardan doğan haksız fiil sorumluluğunda özel düzenleme olmaması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve diğer kanunlardaki haksız fiil düzenlemelerine başvurmayı gerektirmekte olup, söz konusu düzenlemelerin yapay zekâların özgün koşullarına uygulanmaya elverişli olmadığı düşüncesindeyiz. Dolayısıyla, bu çalışmada, yapay zekâların özgün koşullarını göz önünde bulundurabilecek düzenleme önerileri getirilmekte ve bu öneriler haksız fiil hukukuna yönelik olarak kusur ve kusursuz sorumluluk temelinde oluşturulmaktadır. Çalışmamız, hem yürürlükteki hukuk hem de olması gereken hukuk yönlerinden değerlendirme ve önerileri içermektedir.
Hukuk doktrininde ve uygulamasında ihmalin içeriği objektif ölçüye göre belirlenmektedir. Objektif ölçü, varsayımsal, ortalama ve makul tipi esas alan bir ölçüdür. Bu nedenle, hukuki eşitliği, öngörülebilirliği ve ekonomik etkinliği sağlayamamaktadır. Buna karşılık, failin bizzat kendisini ve davranışlarını esas alan ve fail özelinde bir özen standardı getiren kişiselleştirilmiş özen ölçüsü, hem hukuken hem de ekonomik olarak daha tercih edilebilir bir ölçüdür. Kişiselleştirilmiş özen ölçüsünün uygulanmasında Büyük Veri teknolojisi kritik bir öneme sahiptir. Türk hukukunda kişiselleştirilmiş özen ölçüsünün uygulanmasını engelleyen bir kuralın bulunmaması ve ülkemizde Büyük Veri alanında çalışan şirketlerin ulaştıkları yüksek seviye, mahkemelerin ihmalin içeriğinin tespitinde kişiselleştirilmiş özen ölçüsünü uygulamasını mümkün kılmaktadır.
Fiduciary is a better alternative than real securities in many respects. However, it has critical legal and economic disadvantages that cause inefficient consequences. Drawbacks of fiduciary outweigh its advantages compared to Common Law Trust. Since, Trust is based on a distinction of legal ownership and equity ownership which is compatible with the distinction of legal rights and economic rights in the economic theory of property rights. This compatibility between Trust and economic theory makes the Trust economically efficient. On the other hand, the economic rights and legal rights distinction is an unfamiliar issue to the civil law of property system. The civil law of property system covers limited real rights in accordance with the principle of numerus clausus that historically includes legal ownership as legal rights and to repudiate economic rights. In this paper, we analyse how to eliminate legal and economic drawbacks of fiduciary in order to make it as efficient as Trust in the light of transaction cost theorem. The dual property system in the Trust and economic theory should not be totally injected into the civil law of property system. However, the dual property system or a system may have legal consequences as quasi-dual property systems might be injected into a specific field like fiduciary transactions in civil law based capital markets. This argument has been legalized under the EC/2002/47 Financial Collateral Directive and Article 47 of the new Turkish Capital Markets Act.
Optimal mode of risk control must be chosen for each case using comparative analysis. This chapter compares the strict liability and regulatory safety standards for controlling content-related risk of harm provided by family leader's minor. The model in this chapter is based on Miceli et al. (2013)'s model regarding product-related risks adapted into content-related risks of harm through new media tools by family leader's minor. Under certain assumptions, when end users perceive the risk accurately, strict liability and optimal regulatory safety standard achieve the first-best outcome. On the other hand, when end users perceive the risk inaccurately, strict liability is preferred over regulation. Therefore, strict liability of family leader's rule (art.369 of Turkish Civil Code No. 4721) is efficient, because it achieves socially optimal outcome (first-best outcome) independent from the end users' perception of risk under the assumption of susceptibility to the same harm.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.