Benû’l-‘Abbâs’a mensup birkaç halifenin saray şairi olan Ebû ‘Ubâde el-Velîd b. ‘Ubeydi’l-lah el-Buḥturî, Abbâsî döneminin en meşhur şairlerinden biridir. Bilhassa methiye manzumeleri ve el-Ḥamâse adlı meşhur eseri nedeniyle tanınan el-Buḥturî, şiir alanındaki ilk uğraşlarını kendi kabilesinin övülmesine hasretmiştir. Daha sonra bir hâmî arayışına girmiş ve kendisiyle aynı kabileye mensup olan Ebû Sa‘îd es̱-S̱aġrî’nin evini ziyaret etmiştir. Burada bulunduğu esnada daha sonra akıl hocası olacak olan meşhur methiye şairi Ebû Temmâm ile karşılaşmıştır. Ebû Temmâm onu Ma‘arretu’n-Nu‘mân’ın ileri gelenlerine methiye şairi olarak tavsiye etmiştir. Bunun ardından ise el-Buḥturî, hocasına onun hâmîsi olan Musul Valisi Mâlik b. Ṭavḳ’ın maiyetinde eşlik etmiştir. el-Buḥturî, yeni halifenin tahta geçmesiyle birlikte, kendisini 234/848 senesinde el-Mutevekkil’e takdim edecek olan el-Fetḥ b. Ḫâḳân’ın himayesini elde edeceği Bağdat’a gitmiştir. el-Buḥturî’nin kariyerinin en başarılı dönemi de bu şekilde başlamış olacaktır. Bu çalışmada, el-Buḥturî’nin methiyeleri ve onun şiirsel üslubu bilimsel bir metotla incelenmiştir. Bunun yanı sıra onun öne çıkan birkaç şiirinden örnekler sunulmuştur.
el-Mutenebbî'nin Seyfüddevle'ye Methiyeleri (Seyfiyyât) al-Mutanabbī's Panegyrics to Sayf al-Dawla (Sayfiyyāt) Öz: Ebû't-Tayyib Ahmed b. el-Huseyn el-Mutenebbî el-Kindî, genellikle Hamdânî hükümdarı Seyfüddevle ile ilişkilendirilen bir Abbâsî dönemi methiyecisidir. el-Mutenebbî şairlik kariyerinin ilk dönemlerinde çeşitli hamileri övmüştür; ama bu süreç, Seyfüddevle'yle aralarındaki ilişkiye yalnızca bir girizgâh olabilecek niteliktedir. Nitekim söz konusu ilişki, şairin kariyerinin en parlak dönemini meydana getirmektedir. Seyfüddevle 337/948 senesinde Antakya'ya muzaffer olarak girdiğinde, el-Mutenebbî, Seyfüddevle'nin kuzeninin aracılığıyla, onun gelişini kutlayan bir methiye nazmetme fırsatı bulmuştur. Böylelikle 337/948 senesinin başlarında, nihayet Seyfüddevle'nin resmî şairi olacağı Hamdânî sarayına yerleşmeyi başarmıştır. el-Mutenebbî, methiye şairi olarak dokuz yıl kadar bu mecliste kalacaktır. Burada hamisi için nazmettikleri, Arap şiirinin en meşhur methiyelerindendir. Seyfüddevle'ye adanan bu övgüler, bir bütün olarak Seyfiyyât namıyla tanınmaktadır. Hamisine askerî seferlerinde eşlik eden el-Mutenebbî, savaşların detaylarını kaydetmiş ve bunları tebrik methiyelerinde betimlemiştir. el-Mutenebbî, Seyfüddevle'ye gerçekten de samimi şekilde bağlanmıştır. Onun gözünde Seyfüddevle, cesur, fedakâr ve cömert olmasının yanı sıra, İslam'ın savunucusu ve ideal bir Arap lideridir. İcra ettiği bu paha biçilmez propaganda hizmetinin karşılığında, şaire oldukça iyi bir ödeme de yapmıştır. Bu nedenle aralarındaki durum, esasen karşılıklı Esat AYYILDIZ Makale Bilgisi / Article Information Makale Türü / Article Types : Araştırma Makalesi / Research Article Geliş Tarihi /
Cerîr b. Atıyye et-Temîmî, Emevî Döneminin en tanınmış Arap şairleri arasında yer almaktadır. Arap edebiyatında daha ziyade övgü ve yergi temalarıyla tanınan Cerîr’in ardında bıraktığı hacimli şiir mirası ve elde ettiği geniş tanınırlık göz önünde bulundurulduğunda, onun İslami Dönemin en büyük birkaç şairi arasında olduğunu söylemek mümkündür. Bu akademik çalışmanın, Cerîr b. Atıyye’nin yalnızca nakîzalarının incelenmesine hasredilmesi amaçlanmaktadır. Dolayısıyla makalenin sınırlılığı hasebiyle, şairin kapsamlı biyografisi veya diğer şiir temalarındaki faaliyetleri hakkında, giriş kısmında yapılan kısa tanıtımın haricinde detaylı bir bilgi verilmemesi ön görülmektedir. Çalışmada benimsenen metot, ortaya atılan savların şairin bizzat kendi kasideleri aracılığıyla temellendirilmesini hedeflemektedir. Bu nedenle makale kapsamında Cerîr’e ait iki nakîza kasidesinin tam haliyle Türkçeye tercüme edilmesi ve incelenmesi planlanmaktadır. Cerîr’in nakîzaları, klasik Arap edebiyatında son derece önemli bir yer işgal etmektedir. Dolayısıyla bu şiirlerin somut örneklemler üzerinden tetkik edilmesi, son derece önem arz etmektedir. Bu araştırmanın birincil kaynağı, Cerîr’in rakipleri ile giriştiği atışmaları kaydeden klasik eserler ve şairin kendi divanıdır. Bununla birlikte konuyla ilgili modern akademik çalışmalardan da istifade edilecektir. Bu çalışmada örneklemin, Cerîr’in birisi Ferezdak’ı diğeri Ahtal’ı hedef alan iki nakîzası üzerinden seçilmesi planlanmaktadır.
‘Uleyye bt. el-Mehdî b. el-Mansûr, Abbâsî döneminde yaşamış bir kadın şair ve müzisyendir. Abbâsî hanedanlığına mensup olan ‘Uleyye hakkında günümüze fazla bilgi ulaşmış değildir. Ne var ki klasik kaynaklarda onun hayatına ilişkin bazı detaylardan bahsedilmektedir ve onun bazı şiirleri bu eserler sayesinde günümüze ulaşmayı başarmış durumdadır. ‘Uleyye, Abbâsî Halifesi Mehdî-Billâh’ın kızı ve onun halefi olan Hârûnürreşîd’in üvey kardeşidir. Özellikle Hârûnürreşîd’in onun eğitimiyle bizzat ilgilendiği ve kız kardeşini teşvik ettiği söylenmektedir. ‘Uleyye bt. el-Mehdî, Arap edebiyatında daha ziyade aşk şiirleriyle ve bu şiirleri için bestelediği şarkılarıyla tanınan bir sanatkârdır. Klasik kaynaklar, ‘Uleyye’nin çok yetenekli bir sanatçı olduğunu öne sürmekte, hatta kendisi gibi musikişinas olan erkek kardeşi İbrahim b. Mehdî’yi geçmeyi başardığını iddia etmektedir. ‘Uleyye bt. el-Mehdî’nin önemi, aşk ve şarap gibi genellikle erkek şairlerle ilişkilendirilen şiir temalarıyla iştigal eden bir kadın olmasından ileri gelmektedir. Bu makale kapsamında, klasik Arap edebiyatında karşımıza çıkan bu sıra dışı kadın şairin hayatının ve aşk şiirlerinin araştırılması planlanmaktadır. ‘Uleyye’nin şiirsel üretkenliğinin tetkik edilmesinin ve onun şairliğinin modern dünyaya tanıtılmasının, kadim Arap kadınının edebiyat tarihinde bıraktığı izlerin daha iyi idrak edilmesine imkân tanıyacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda özellikle ‘Uleyye, şiir sanatında işlediği konular sebebiyle son derece ideal bir örnektir. ‘Uleyye’nin şiirsel mirasının bilimsel şekilde incelenmesinin, klasik Arap şiirinin dişil yönünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlaması amaçlanmaktadır. Çalışma kapsamında benimsenen yöntem, ‘Uleyye’nin aşk şiirlerine ilişkin ortaya atılan görüşlerin kendi dizeleri üzerinden ispatlanmasını ön görmektedir. ‘Uleyye’nin hayatının ele alındığı kısımda ise genel itibariyle klasik kaynakların rivayetlerine bağlı kalınmakta, ancak bu eserlerdeki bazı çelişkilere de değinilmektedir. ‘Uleyye’yi bizlere tanıtan kadim edebiyat tarihçileri, ‘Uleyye’nin son derece dindar bir kadın olduğunu iddia etmektedir. Ancak onun aşk şiirlerine bakıldığında, evli olmadığı insanlara aşk şiirleri nazmettiği tespit edilmektedir. Bu durum, çok mütedeyyin birisi olduğu öne sürülen ‘Uleyye’nin farazi yaşam tarzıyla çelişen bir tezat olarak karşımıza çıkmaktadır. ‘Uleyye’nin bir beyanında, söylediği şiirlerin esasen boş laflardan ibaret olduğunu belirttiği gözlemlenmektedir. Bu durum söz konusu şiirlerin edebî kaygılarla nazmedilmiş gerçeği yansıtmayan ürünler olduğunu düşündürmektedir. Ancak bahsi geçen aşk şiirlerinin gerçeklikle belirli bir dereceye kadar ilişkili olabileceğini gösteren verilere de rastlanmaktadır. Örneğin; ‘Uleyye’nin saray hadimleriyle gönül ilişkisi yaşadığını haber alan Hârûnürreşîd’in kız kardeşini bu kişilerle görüşmekten men ettiği, daha sonra bu yasak nedeniyle onun duyduğu üzüntüyü gidermek maksadıyla kardeşinin ilgi duyduğu hadimi ona armağan ettiği rivayet edilmektedir. ‘Uleyye şiirlerinde kimi zaman aşk olgusu hakkındaki düşüncelerini nakletmektedir. Söylemlerinden, aşkın esasen mantıksız bir eylem olduğunu düşündüğü, aşkın tek eşliliği gerektirdiğini savunduğu, zor aşkları yeğlediği ve aşkın çözümsüz olduğu kanaatini taşıdığı anlaşılmaktadır. ‘Uleyye’nin aşk şiirlerinde çoğu zaman benzer motiflerden istifade ettiği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda bilhassa dinî motiflerden yararlanmakta, sevgililerinin isimlerini şifrelemekte, aşkın sebebiyet verdiği zafiyet ve hüznü konu edinmekte ve aşkına sevgililerinin karşılık vermemesinden dem vurmaktadır. ‘Uleyye aşk şiirlerinde ayrıca duçar olduğu vaziyetten sıklıkla şikâyetçi olmakta, bazen şiirlerini sevgiliye ulaştırılacak bir mesaj şekilde nazmetmekte ve hissettiği büyük umutsuzlukları anlatmaktadır. Son olarak onun aşk şiirlerinde sıkça başvurduğu metotlardan birisinin, sevgi ve şarap temalarının harmanlanması olduğunu söylemek mümkündür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.