The purpose of this study was to investigate the effect of 2 different abutment types on the stress distribution in peri-implant bone and within the implant-abutment complex using 3-dimensional finite element analysis. A simple cylindrical implant (4 × 11 mm) was used in this study for efficacy calculation. One model simulated a 4.00-mm-diameter abutment connection, and the other was narrower, using a 3.2-mm-diameter abutment connection assuming a platform-switching configuration. The stress level in the cervical bone area at the implant was greatly reduced when the narrow-diameter abutment was connected compared with the regular-sized one, despite the fact that the stress level in the implant-abutment complex was increased. The results obtained in the platform-switching model can contribute to reduce the stress level at the implant-bone interface area. Results from this study showed the platform-switching procedure has the biomechanical advantage of shifting the stress concentration area away from the cervical bone-implant interface. The disadvantage of the configuration is the increasing stress in the abutment and implant-abutment junction.

Oklüzal splintlerin gece kullanımının, akupunkturun ve parasetamolün miyofasiyal ağrı üzerine etkisinin araştırılmasıdır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Temporomandibular rahatsızlıklar için araştırma tanı kriterlerine göre miyofasiyal ağrı teşhisi konulmuş 45 hasta randomize olarak üç gruba ayrılmıştır. Birinci gruba 3 mm kalınlığında sert oklüzal splintler 3 ay boyunca gece kullandırılmıştır. İkinci gruba ST6, ST7, ST8, GB3, SI18, LI4 noktalarına 5 seans akupunktur uygulanmıştır. Üçüncü gruba 1.000 mg/gün parasetamol içeren tablet iki eşit doz hâlinde 1 hafta süre ile verilmiştir. Tedavilerin tamamlanmasının ardından yedinci günde maksimum yardımsız ağız açma miktarı kaydedilmiş; hastaların son bir hafta içerisinde hissettiği en şiddetli ağrı vizüel analog skala (VAS)'sı ile temporal, masseter, sternokleidomastoid kaslar ve temporomandibuler eklem lateral kutbu üzerinden, basınç ağrı eşiği ölçümleri ise algometre yardımı ile değerlendirilmiştir. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Maksimum yardımsız ağız açma miktarındaki artış oklüzal splint ve akupunktur grupları için anlamlı bulunur iken, parasetamol grubundaki artış anlamlı saptanmamıştır. VAS değerlerindeki azalma her üç grup için de anlamlı bulunmuştur. Basınç ağrı eşiği değerlendirilen 10 noktanın tamamında oklüzal splint ve akupunkturun etkinlikleri arasında anlamlı fark belirlenememiştir. Değerlendirilen 10 noktanın beşinde splintin etkisi parasetamolden üstün bulunur iken, birinde akupunkturun etkisi parasetamole üstün saptanmıştır. S So on nu uç ç: : Maksimum yardımsız ağız açma miktarı oklüzal splint ve akupunktur tedavileri sonrasında anlamlı oranda artar iken, parasetamolün bu konudaki etkisi anlamlı bulunmamıştır. Her üç grupta VAS değerlerinin düşüşü anlamlı görülmüştür. Akupunkturun basınç ağrı eşiği üzerine etkisi oklüzal splintlerden az olmakla beraber, aradaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Oklüzal splintlerin parasetamole göre daha fazla kas bölgesinde basınç ağrı eşiğini azalttığı gözlenmiştir.