Much of the existing research analyses on emissions and climate policy are dominantly based on emissions data provided by production-based accounting (PBA) system. However, PBA provides an incomplete picture of driving forces behind these emission changes and impact of global trade on emissions, simply by neglecting the environmental impacts of consumption. To remedy this problem, it is proposed to calculate national emissions based on consumption-based accounting (CBA) system. In this article we question the relevance of PBA"s dominance. To this end, we, firstly, try to assess and compare PBA with CBA adopted in greenhouse gas emissions accounting systems in climate change debates on several issues and to discuss the policy implications of the choice of approach. Secondly, we investigate the convergence patterns in production-based and consumption-based emissions in 35 Annex-B countries for the period between 1990 and 2015. This study, for the first time, puts all these arguments together and discusses possible outcomes of convergence analysis by employing both the production and consumption based per capita emissions data. The empirical results found some important conclusions which challenge most of the existing convergence studies.
ÖZET 21. Taraflar Konferansı olarak bilinen Paris Ġklim Zirvesi, yıllardır süren ve baĢarısız geçen müzakereler sonrasında, tarihi nitelikte küresel bir anlaĢma ile sonuçlandı. 196 ülke tarafından kabul edilen Paris AnlaĢması tarihi niteliktedir çünkü anlaĢmanın içeriği bilimsel temelli, dinamik ve bu yüzyılın diğer yarısına gelindiğinde sera gazı emisyonlarını sıfırlanacağını amaçlayan uzun dönemli hedeflerini tutarlı bir Ģekilde ortaya koymuĢtur. Bu makale Paris AnlaĢması"nın dünyayı ciddi bir Ģekilde düĢük-karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomik yapıya dönüĢtüreceğini iddia etmektedir. Taraflar Konferansı kararlarıyla özel koĢulları tanınmıĢ olan Türkiye, Paris iklim Zirvesi öncesi Ulusal azaltım planını Sekreterya"ya sunmuĢtur. Bu plana göre Türkiye gönüllü olarak seragazı emisyonlarını 2030 yılına kadar referans senaryonun %21 altına indireceğini (artıĢtan azalıĢ) beyan etmiĢtir. Bu çalıĢma Türkiye"de de iĢ dünyasında eski kalıpların değiĢeceğini ve zorunlu olarak düĢük-karbonlu ekonomiye dönüĢümün sağlanacağını iddia etmektedir. Böyle bir dönüĢüm için Türkiye"de gerekli politika ve düzenlemelerin kısa sürede geliĢtirilmesi gerektiğini belirten bu çalıĢma, aksi takdirde sürecin gerisinde kalınmasının ülkeye ciddi maliyetler getireceğini savunmaktadır
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.