Bireylerin içinde yaşadıkları toplumdan etkilendikleri göz önünde bulundurularak ilk bakışta kolayca kestirilebilen bir değişken olan cinsiyet ile karşılaştırmalı olarak toplumsal cinsiyet rolleri kavramı giderek önem kazanmaktadır. Bireylerin toplum tarafından atfedilen rolleri benimsemelerinin birer tüketici olarak satın alma karar tarzlarını etkilediği düşüncesinden hareketle yapılan bu çalışma toplumsal cinsiyet rollerinin satın alma karar tarzları üzerine etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda literatür taraması yapılmış olup oluşturulan soru formu 620 kişiye uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre ilgilenim düzeyini ölçümlemesi, toplumsal cinsiyet rollerinin cinsiyete göre farklılaştığını ve satın alma karar tarzlarının toplumsal cinsiyet rollerine göre farklılaştığını ortaya koyması bakımından özgün nitelikli bir çalışma olmuştur.
Günümüzde çok önemli bilgi platformu haline gelen internetin, COVID-19 pandemisinde kitlelerin bilgilendirilmesinde kullanılması hedeflenmektedir. Çalışmada, yerli ve yabancı internet gazetelerinde COVID-19 ile ilgili yer alan haberlerin kategorileri ve sağlık haberlerinin konularına göre dağılımlarının nicelik ve nitelik yönünden incelenmesi amaçlandı. Çalışmada 17.01.2020 ile 10.03.2020 tarihleri arasında en çok tıklanan üç yerli ve üç yabancı internet gazetesinde yer alan 12.829 haber içerik analizi yöntemi ile incelendi. Tüm haberler içerisinde dördüncü sırada olan sağlık kategorisinde yer alan haberler (n=768; %5,50) içerik açısından analiz edilip, ele aldığı konulara göre kategorilendirildi. Günlük ortalama haber sayısının yerli gazetelerde 6'ncı haftada, yabancı gazetelerde 6 ve 7'nci haftalarda istatiksel olarak anlamlı artış gösterdiği saptandı. Sağlık kategorisindeki haberlerde ise yerli gazetelerde 7'nci ve yabancı gazetelerde 6'ncı haftada anlamlı artış görüldü. Tüm haberlerin dağılımı incelendiğinde ilk sırada ''dünya'' (n=5628; %43,9) ve 4. sırada ise ''sağlık'' (n=818; %6,40) kategorisindeki haberler yer almaktaydı. Sağlık haberlerinin konusuna göre dağılımında ise en çok sayıda haberin ''koruyucu önlem'' (n=115; %59), en az sayıda haberin ''tedavi'' kategorisinde (n=152; %19,8) olduğu tespit edildi. Sonuç olarak internet gazeteleri sağlık otoriteleri ile eşgüdümle çalıştıklarında pandemi kontrolünde önemli görevler üstlenebilirler. Anahtar Kelimeler: COVID-19, koronavirüs, sağlık haberi, SARS-CoV-2, içerik analizi. The internet, which has become a very important information platform today, is targeted to be used in informing the masses in the COVID-19 pandemic. In this study, it was aimed to examine the categories of news on COVID-19 in national and foreign internet newspapers and the distribution of health news by topics in terms of quantity and quality. In this study, 12,829 news in the three most clicked local and three foreign internet newspapers between 17.01.2020 and 10.03.2020 were analyzed using content analysis method. The news (n = 768; 5.50%) in the health category, which ranked fourth among all news, were analyzed in terms of content and classified according to the topics they covered. It was determined that the average number of daily news increased statistically significantly in national newspapers on the 6th week and in foreign newspapers on the 6th and 7th weeks. In the health category, there was a significant increase in the 7th week in national newspapers and in the 6th week in foreign newspapers. When the distribution of all news was examined, the first place was "world" (n = 5628; 43.9%) and the fourth place was the "health" (n = 818; 6.40%) category.In the distribution of health news by subject, it was determined that the highest number of news was in "preventive policy" (n = 115; 59.0%) and the least number of news was in the "treatment" category (n = 152; 19.8%). As a result, internet newspapers can play important roles in pandemic control when they work in coordination with...
The reflections of linear and circular economy models, which are completely separated from each other in the ways of evaluating resources and wastes, also differ completely in the production and consumption processes. The linear economy, which consists of production and consumption mechanisms, converts resources into waste after using one time and is supported by planned obsolescence practices and causes economic and environmental damages. The scarcity of resources and the pressure of environmental pollution have led to an industrial transformation in which production and consumption forms redesigned in a way that does not create waste. Because of this transformation, the circular economy model emerged, and its application direction evolved to cradle-to-cradle practices. In this study, firstly, the linear economy model and planned obsolescence are discussed, and then circular economy and cradle-to-cradle applications are explained with examples.
ÖzGünlük yaşantısında sayısız satın alım yapan tüketiciler, karar verirken pek çok kriteri bazen farkına bile varmadan dikkate almaktadır. Tüketici tarafından her satın alma davranışı bir risk alma faaliyeti olarak algılanabilmektedir. Ayrıca her tüketicinin risk algısı düzeyi ürün kategorilerine ve bireylerin içinde bulundukları yaşam dönemlerine göre farklılık göstermektedir. Tüketicilerin, kişilik oluşumunun önemli ölçüde tamamlandığı ergenlik döneminin de risk algısının farklılaşmasında önemli olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda tüketicilerin ergenlik dönemlerinde ailesi ve çevresiyle olan ilişkilerinin ve ayrılma-bireyselleşmelerinin tüketicilerin risk algıları üzerindeki etkilerinin incelenmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Ayrılma bireyselleşme döneminde olan 370 üniversite öğrencisinden anket yöntemiyle elde edilen veriler ışığında ergenlik dönemi ayrılmabireyselleşmelerinin tüketicilerin risk algıları üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ergenlik dönemi bireyselleşme-ayrılma davranışına ilişkin reddedilme beklentisinin ve ayrılık kaygısının tüketicilerin risk algıları üzerinde anlamlı etkileri olduğu belirlenmiştir. Araştırma bulguları dikkate alınarak literatüre katkısı açısından bazı önerilerde bulunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Tüketici, bireyselleşme-ayrılma, algılanan risk. AbstractConsumers who make numerous purchases in everyday life can take into account many criteria when deciding sometimes without even realizing. Each purchasing behaviour can be perceived as a risk taking activity by the consumer. Also, the risk perception level of each consumer differs according to product categories and according to the life periods in which they live. In this context, purpose of the study is examining the effects of relationships of the consumers with their family and surroundings during adolescence and separation-individuation on consumers' risk perceptions. The effects of adolescent separation and individuation on consumer perceptions of risk have been examined in light of the data obtained from 370 university students who are in separation individuation period by survey method. It has been determined that rejection expectancy and separation anxiety, regarding adolescence individuation -separation behaviour, have significant effects on consumers' risk perceptions. Considering the research findings, some suggestions were made in terms of literature contribution.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.