Objective: The increase in the financial imposition of laboratories together with developing technology and evidence-based medicine applications increased the importance of quality and efficiency studies in laboratories. The aim of the study is to examine the processes of pathology laboratory, determine the causes of waste and select lean management techniques to eliminate the causes of waste. Material and Method: A five-phase plan was used for the application of lean management in the pathology laboratory. After a comprehensive literature review, these phases were determined as follows; the support of the senior management, observation, training of employees, drawing of value stream maps and creation of value stream plan. Gastric biopsy process was selected as product/service family when value stream maps were generated. In addition, fishbone diagram and Pareto analysis were used to determine the causes of waste. Results: In the current state, 73.6% of the time spent on a gastric biopsy sample in the pathology laboratory was wasted. The most common causes of waste were identified as problems with cleaning, equipment supply problems, lack of clinical information, equipment malfunction and errors. A value stream plan was developed with lean techniques to eliminate the causes of these wastes. In the pathology laboratory, a 4.6% improvement will be achieved with the achievement of the future stated target. Conclusion: A model for lean management techniques in a developing country that will enable the pathology laboratories to work more efficiently and with improved quality has been developed in this study.

Purpose The aim of this study is to determine the effect of the application of the lean methodoloy in the pathology laboratory and to evaluate the results on the turnaround time. Design/methodology/approach This study was a prospective intervention study formed of the three stages of pre-intervention, determination of problem areas and the application of lean techniques and quality improvement. The study was conducted between February 2019 and August 2020. In the first stage, research was made through interviews, observations, questionnaires and seminars; in the second stage, observations, brain-storming, process flowcharts and fishbone diagram were used; and in the third stage, Kaizen, A3 method and spaghetti diagram were applied. Findings Following the application of lean techniques, turnaround time in the pathology laboratory was decreased, and the changes made in the working methods and placement of the units in the laboratory were found to have prevented unnecessary steps. The lean method was also determined to have had positive effects on the workplace satisfaction of the laboratory employees and of the physicians working with the laboratory. Originality/value The results showed that applying lean techniques could reduce waste and increase participation in processes. This article demonstrates its originality and relevance by proving that the lean techniques can be applied in the hospital laboratory. Actions to improve turnaround time are also crucial for the efficient use of resources.

Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan 30 Sağlık Hizmet Bölgesinin (SHB) performanslarının değerlendirilmesidir. Yöntem: SHB'lerin performansının değerlendirilmesi amacıyla Veri Zarflama Analizi (VZA) kullanılmıştır. SHB'lerin etkinlik skorları girdi yönelimli olarak CCR ve BCC modellerine göre hesaplanarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: CCR modeli sonuçlarına göre 30 SHB içerisinde 12 tanesi etkin, 18 SHB etkin değildir. Etkin olmayan SHB'ler içerisinde etkinlik skoru en düşük olan SHB 0,7660 ile Malatya, Elâzığ, Bingöl ve Tunceli'nin yer aldığı 4. SHB'dir. BCC modeli sonuçlarına göre ise etkin SHB sayısı 21 iken 9 SHB etkin değildir. CCR modeline göre genel etkinlik skor ortalaması 0,9498 iken, BCC modelinde 0,9769 olarak hesaplanmıştır. Her iki modelde de en düşük etkinlik skoruna sahip olan 4. SHB'nin etkin olabilmesi için CCR modeline göre yatak sayısının %39,86, pratisyen hekim sayısının %25,26, uzman hekim sayısının %25,34, hemşire/ebe sayısının ise %39,17 oranında azaltılması gerekmektedir. Özgünlük: Sağlık bölge planlaması yapısının amacına ulaşması için mevcut durumlarının değerlendirilmesi önemlidir. Literatür incelendiğinde SHB'lerin performansını değerlendiren bir çalışmaya rastlanmamıştır.

Bu çalışmada, sağlık sistemlerinde cevap verebilirlik üzerine yapılan uluslararası çalışmaların sistematik derleme yöntemi ile analiz edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, sistematik incelemeler ve meta analizleri için geliştirilen “PRISMA” yönergesi kullanılmış, belirlenen dahil edilme kriterleri doğrultusunda ulaşılan 27 çalışma araştırma kapsamına alınmıştır. İnceleme sonucunda sağlık sistemlerinde cevap verebilirlik üzerine yapılmış çalışmaların en fazla 2017 yılında gerçekleştirildiği (n=5) ve en fazla çalışma yapılan ülkenin İran (%25.9) olduğu belirlenmiştir. İncelenen çalışmaların büyük kısmında ayakta ve yatan hastalar (%29.6) birlikte değerlendirilmiştir. Cevap verebilirlik alt boyutlarından en yüksek puanı alan alt boyutlar, saygılı tedavi (%25.9), gizlilik (%22.2) ve sosyal destek (%18.5); en düşük puanı alan boyutlar, seçim (%37.04) ve otonomi (%25.9)’dir. Ayrıca cevap verebilirliğinin cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi, yerleşim yeri ve hizmet türü gibi değişkenlerden etkilendiği saptanmıştır. Cevap verebilirliğin ölçümü, hem genel sağlık sistemi hem de belirli sağlık hizmetlerinin performans değerlendirmesinde kullanılmaktadır. Cevap verebilirlik çalışmaları üzerinde yapılan bu araştırmada elde edilen bulgular, bütüncül ve derinlemesine bir perspektif sunarak, ulusal düzeyde sağlık sisteminin değerlendirilmesinde yapılacak çalışmalara rehber olabilir, çalışmaların gündeme gelmesini sağlayabilir.