Küresel çevre sorunlarının, salgın hastalıkların ve doğal afetlerin artması insan yaşamında ve toplumsal yaşam biçiminde önemli değişikliklere neden olmuştur. 2019 yılının sonunda ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sonucunda binlerce kişi hayatını kaybetti. Salgın sürecinde sürdürülebilir ve sağlıklı yaşam tarzları ve mekânların oluşturulması önem kazanmıştır. Pandemi ve enfeksiyonlara karşı özellikle kapalı mekânlarda önlem alınmazsa, hastalığın bulaşma riski ve hızı artmakta, insan sağlığı ve güvenliğini tehdit etmektedir. Binaların pandemiye uygun olarak tasarlanması bağlamında yetkililer, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir iç mekânlar sağlamak için WELL Covid-19 Sağlıklı Bina Sertifikasını geliştirdi. Sertifika, oluşturulduktan hemen sonra birçok ülkede etkin bir şekilde kullanılmaya başlandı. Ayrıca WELL Covid-19 Sağlıklı Bina Sertifikası, uzun süredir sertifika hizmeti veren LEED gibi önemli kuruluşlar tarafından da kabul görmüştür. Bu kapsamda çalışmada WELL Covid-19 Sağlıklı Bina Sertifikası amacı, yöntemi, değerlendirme kriterleri ve işleyişi literatür araştırması sonucunda elde edilmiştir. Ayrıca WELL Covid-19 Sağlıklı Bina Sertifikası almış bir binada sertifikanın genel yapısı ve değerlendirme kriterleri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir.

Harput, which hosted many civilizations, lost its feature of being a center over time due to the political, cultural and social changes it has gone through. In the past, Hüseynik (Ulukent), a residential area connected to Harput, was affected by these changes and faced problems in preserving historical and cultural heritage and transferring it to future generations. Accordingly, Hüseynik has needed environmentalist and sustainable strategies and approaches that would keep its values alive, create new employment areas. In this sense, the concept of ecotourism, which protects natural, cultural and historical values and contributes socially and economically to the area where it is applied, may offer important opportunities to improve the current situation of Hüseynik and to meet his needs. In this context, within the scope of the study, an evaluation was made on the ecotourism potential of Hüseynik. The aim of the study is to evaluate the current ecotourism potential of the region and to determine applicable strategies at the level of local people and local governments. As a result of the comprehensive literature and field work carried out, the historical, cultural and natural texture of the region has been examined and its features that respond to the ecotourism potential have been determined. In line with the data obtained, the strengths and weaknesses, opportunities and threats in the implementation of the ecotourism approach in the region were analyzed with the SWOT method. As a result of the analysis, strategies were determined for the implementation and development of ecotourism in Hüseynik.

ÖzYaşam biçimi ve psikolojik gereksinimler sonucu insanların tatil ve dinlenme ihtiyacını karşılamak üzere çeşitli turizm faaliyetleri geliştirilmiştir. Ekoturizm, günümüz toplum ve devlet düzeninin getirdiği ekonomik kaygıya bağlı olarak sürdürülebilir ilkeler ve amaçlar çerçevesinde şekillenen turizm faaliyetlerinden biridir. Turizm potansiyeli olan doğal güzelliklerin, tarihi eserlerin ve bölge ekonomisine katkı sunacak çeşitli etkinliklerin değerlendirilmesi ile ekoturizm gerçekleşir.Çalışmada, tarihi birikime ve doğal güzelliklere sahip İçme Beldesi'nin ekoturizm potansiyeli üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Bu bağlamda, ekoturizm ve bölge tarihi hakkında literatür çalışması yapılmış, bölgenin mevcut durumunu belirlemek üzere gözlemsel bir gezi düzenlenmiştir. Elde edilen veriler ışığında, bölgenin ekoturizm açısından SWOT analizi yapılmış ve bölgenin ekoturizm merkezine dönüşümü için stratejiler sunulmuştur.

Original scientific paperIn existing buildings, it may be necessary to repair, adapt, renew, relocate or demolish buildings and building parts that have come to the end of their usage period due to spatial, functional, technical and economic obsolescence. After the necessary applications to extend the service life of buildings, it is of great importance to analyze the dynamic behavior of buildings under soil-structure interaction and earthquake loads and to obtain accurate results. In this study, the seismic soil-structure interaction of the historical Sungur Bey Mosque, which was first built in 1577 but was disassembled, moved and rebuilt in another area (relocated) in order to preserve its historical and cultural values and extend its service life, was examined. The analysis of the masonry structure that survived after the Sivrice (2020) earthquake, where the great loss of life and property occurred, was carried out with the PLAXIS 3D software program. The real record of the Sivrice NS (2020) earthquake was used in dynamic analysis. Local soil properties obtained as a result of field investigation studies were utilized in numerical modeling. Depending on the result of the analyzes, the effects of soil-structure interaction on a reconstructed historical masonry structure were examined. The results obtained from the analysis showed that the local soil conditions have an amplification effect on seismic waves that may induce structural damages in prospective seismic events.