The aim of this research, was to investigate the relationship between problem-solving skills, psychological resilience and self-esteem of the students of the sports sciences faculty. Relational scanning method were used in the research. Moreover, the relationship between demographic characteristics and undergraduate students' problem solving skills, self-esteem and psychological resilience status was investigated. The sample of the study consisted of 256 students in total, whom 100 are women (39.1%) and 156 are men (60.9%). In the research, to collect the data, Personal Information form, Psychological Resilience Scale, Rosenberg Self-Esteem Scale and Problem Solving Inventories were used. The data were analyzed statistically by using SPSS 22.0 package program. The demographic characteristics of the research group are frequently clustered in "male" groups on gender, "first grade" on grade level, "Physical Education and Sports Teaching" on department, "middle" on income level, "small city" on family residence. In addition, it was concluded that the psychological resilience, problem solving skills and self-esteem levels of the undergraduate students who participated in the research were at the "medium" level. The psychological resilience of the research group was statistically significantly differs based on their gender (p = 0.007), grade levels (p = 0.017), income level of their families (self-perception sub-dimension, p = 0.032), and the place where their families reside (self-perception subdimension, p = 0.043). Also, a significant positive relationship was found between the problem-solving skills and self-esteem of students (r = 0.262, p <0.01). According to the results of the research, it can be said that as self-esteem level increases, problem-solving skills increase, in other words, as the problem-solving skill gets stronger, self-esteem increases.
Bu çalışma üniversite öğrencilerinin kendilerini gerçekleştirme düzeyi ve benlik saygıları arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bu grubun lisans eğitimine devam edip etmemesi ile kendini gerçekleştirme ve benlik saygısı ilişkisinin önemli olduğu düşünülmüş ve konu sosyo-demografik değişkenler açısından da sorgulanmıştır. Bu çerçevede çalışmanın amacı; üniversitede meslek yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerinin benlik saygısı ile kendini gerçekleştirme değişkenleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu araştırmanın örneklemi 2016-2017 öğretim döneminde İstanbul'da 2 yıl eğitim veren bir vakıf meslek yüksekokulunda öğretimine devam eden, 18-26 yaş arasındaki, 76 kız ve 59 erkek öğrenciden oluşmaktadır. Öğrenciler gönüllülük esasına göre seçilmiş ve anket çalışması yürütülmüştür. Verilerin analizinde ANOVA testi, t testi, Pearson korelasyon analizi, çoklu regresyon analizi yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda genel anlamda kendini gerçekleştirme ve benlik saygısı arasında anlamlı bir ilişki bulanamamıştır. Fakat alt boyutlar açısından bakıldığında; kız öğrencilerin ve orta gelirli ailelere sahip öğrencilerin "kendini gerçekleştirme düzeyi" yüksek bulunmuştur. "Zamanı iyi kullanma", "desteği içten alma", "başkalarıyla yakınlık kurabilme", "duyguları açıklama düzeyi", "içten geldiği gibi davranabilme", "kendini gerçekleştiren değerleri benimseme", "saldırganlığın kabulü" alt boyut puanları açısından kız öğrenciler erkek öğrencilerden anlamlı derecede farklı bulunmuştur.
Öz: Bu çalışma; İstanbul'da ikamet edenlerin şehirle ilgili memnuniyet düzeyi ile yaşam doyumu ve stres düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu araştırmanın evrenini İstanbul'da ikamet eden yetişkinler oluşturmaktadır. Örnekleminin İstanbul popülasyonunu temsil etmesi için TÜİK 2018 verilerine göre İstanbul eğitimli ortalamasını temsil eden semtlerde yaşayan (169 kişi), ortalamanın altındaki semtlerde yaşayan (103 kişi) ve ortalamanın üstündeki semtlerde yaşayan (160 kişi) toplam 434 gönüllü katılımcı oluşturmuştur. Araştırmada kişisel bilgi formu ve 3 ölçek kullanılmıştır. Kişisel bilgi formu; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, medeni durumu, İstanbul'u vazgeçilmez yapan özellikler nelerdir sorularından oluşmaktadır. Araştırmada ayrıca; Tatar vd. (2017) tarafından geliştirilen "Kent Yaşamından Memnuniyet Ölçeği", Kaba vd. (2018) tarafından geliştirilen "Yetişkin Yaşam Doyum Ölçeği", Moos (1993) tarafından geliştirilen "Stresle Başa Çıkma Yöntemleri Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma bulgularında; kent memnuniyeti, yaşam doyumu ve stresle başa çıkma açısından anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İstanbul, market, kafe, eğitim kurumları konusunda memnun olunan bir şehir olarak görülürken, gürültü kirliliği, ev-kira fiyatlarının yüksek olması, insan yoğunluğu, hava kirliliği, çarpık kentleşme açılarından memnun olunmayan bir şehir olarak ifade edilmiştir. İstanbul'u vazgeçilmez kılan durum olarak tarihi özelliği ifade edilmiştir. Kent Yaşamı Memnuniyeti, Stresle Başa Çıkma Ve Yaşam Doyumu İlişkisi: İstanbul Örneği 326 Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi Sonuç olarak; İstanbul'un kültür kenti değil, AVM kenti olduğu, eğitim kurumlarının niceliksel arttığı fakat kültürel etkinliklerin azlığı sebebi ile niteliksel artmadığı ve gürültü ve hava kirliliğine sahip bir arada yaşamaktan zorl anan insan kalabalığına sahip bir şehir olarak algılandığı bulgusuna ulaşılmıştır.Abstract: In this study, the relationship between city satisfaction level and life satisfaction and stress levels of the residents of Istanbul was examined.The population of this study consists of adults residing in Istanbul. In order to represent the Istanbul population of the sample, according to TurkStat 2018 data, a total of 434 participants living in different districts were constituted. Participants were in three different education group which are living in different districts in the Istanbul average of education (169 people), living in districts below the Istanbul average of education (103 people) and living in districts above the Istanbul average of education (160 persons). People participated in the study on a voluntary basis. Personal information form and 3 scales were used in the study. Personal information form consist on; age, gender, education level, marital status, and what makes Istanbul indispensable. Also in the research "Development of A Urban Life Satisfaction Scale" which developed by Tatar et al, (2017)" Adults Life Satisfaction Scale" which developed by Kaba et al.(2018) and "Emotional Reactivity Scale" which developed by Moos 1993 ...
ÖZETBu araştırma, üniversitede öğrencilerinin öz-duyarlık, değer yönelimleri ve dindarlık eğilimleri arasındaki ilişkileri konu edinmektedir. Araştırma grubu Kırklareli ve Marmara Üniversitesi ile İstanbul Bilim Üniversitesi'nde öğrenim gören 437 öğrenciden oluşmaktadır. Veriler 2014 yılında Mart ve Nisan aylarında toplanmıştır. Araştırma rastgele seçilmiş örneklem özerinden tarama ve ilişkisel model olarak kurgulanmış; Neff tarafından geliştirilen "Öz-duyarlık Ölçeği", "Dini Tutum ve Davranış Ölçme Envanteri" ve "Schwartz Değer Listesi" ölçme aracı olarak belirlenmiştir. Verilerinin değerlendirilmesinde SPSS-20 programı kullanılmıştır. Değişkenler arası karşılaştırmalar bağlamında öz-duyarlık ve dini yönelimler arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Katılımcıların genel dindarlık düzeyi yükseldikçe öz-duyarlığın aşırı-özdeşleşme boyutuna giren tutumlarının da yoğunlaştığı görülmüştür. Veriler, öz-duyarlıkta, mezun olunan okulun kurumsal yapısından ziyade aile ve yakın çevrenin etkili olduğunu düşündürmektedir. Özetle, "Evrensel değerler ve öz duyarlılığın sevecenlik ve bilinçlilik alt boyutları arasında pozitif ilişki vardır" yorumu yapılabilmektedir.
Bu çalışma bireylerin; romantik ilişki, kişilik özellikleri ve bağlanma stilleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Çalışmaya, 119'u kadın, 116'sı erkek toplam 235 üniversite öğrencisi katılmıştır ve katılımcılara, Kişisel Bilgi Formu, Aşka İlişkin Tutumlar Ölçeği (LAS), Beş Faktör Kişilik Envanteri (NEO-PI-R) ve Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri (YİYE) uygulanmıştır. Araştırma verileri kadın-erkek ve ilişkisi olanlar-ilişkisi olmayanlar üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışma verileri için t test ve korelasyon analizleri yapılmıştır. Elde edilen bulgular; tutkulu aşkın duygusal dengesizlik ve kayıtsız bağlanma ile arasında negatif ilişki bulunurken; sahiplenici aşk ile duygusal dengesizlik ve saplantılı bağlanma arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Uyumlu kişilik ile oyun gibi aşk ile arasında negatif bir ilişki görülürken; mantıklı aşk ve arkadaşça aşk arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Ancak arkadaşça aşkın duygusal dengesizlik ve kayıtsız bağlanma ile arasındaki ilişki negatiftir. Mantıklı aşkın sorumluluk alt boyutuyla arasındaki ilişki pozitif olurken, duygusal dengesizlik ile arasındaki ilişki negatiftir. Özgeci aşkın hiçbir kişilik ve bağlanma boyutlarıyla anlamlı bir ilişkisi bulunmamıştır. Kadın katılımcılar duygusal dengesizlik ve kayıtsız bağlanma da, erkek katılımcılar ise oyun gibi aşk ve özgeci aşkta yüksek puan almıştır. İlişkisi olan katılımcılar tutkulu aşk, arkadaşça aşk ve özgeci aşk boyutlarında anlamlı ölçüde yüksek puanlar almıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.