İş stresinin görev performansıyla ilişkisi alan yazında sıklıkla incelenmektedir. Ancak, can güvenliği gibi önemli çıktıları olan güvenlik performansının iş stresiyle ilişkisini ele alan çalışmaların çok daha az olduğu görülmektedir. Bu nedenle mevcut çalışmanın ilk amacı, iş stresi ve güvenlik performansı arasındaki ilişkinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Bu ilişkiyi inceleyen önceki araştırmalarda çeşitli bireysel ve durumsal faktörlerin bu ilişkiye olan etkisinin ortaya konulmasına karşın güvenlik ikliminin düzenleyici rolünün henüz incelenmediği dikkat çekmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın bir diğer amacı, iş stresi ve güvenlik performansının alt boyutları arasındaki ilişkide durumsal bir değişken olan güvenlik ikliminin düzenleyici rolünün sınanmasıdır. Bir yandan oldukça stresli işleri barındırması, bir yandan da çalışanlardan yüksek düzeyde güvenlik performansı beklentisine sahip olunması nedeniyle mevcut araştırma sağlık sektöründeki çalışanlar ile yürütülmüştür. Bu doğrultuda araştırmanın katılımcıları İstanbul ve Kocaeli sınırları içerisinde ulaşılabilen 165 sağlık çalışanından (%73.3 kadın, %26.7 erkek) oluşmaktadır. Bu çalışanlar, üçü kamu hastanesi ve sekizi özel hastane olmak üzere 11 kurumun çeşitli departmanlarında ve farklı rollerde (doktor, hemşire, teknisyen, fizyoterapist ve laborant) görev yapan kişilerdir. Verilerin toplanmasında İş Stresi Değerlendirme Ölçeği, Güvenli Davranış Ölçeği ve Güvenlik İklimi Ölçeği kullanılmıştır. Korelasyon analizi sonucunda iş stresinin güvenlik performansının alt boyutları olan güvenlik uyumu ve güvenlik katılımı ile negatif yönde ve anlamlı ilişkilere sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca iş stresi ve güvenlik katılımı arasındaki ilişkide güvenlik ikliminin düzenleyici rolü olduğu tespit edilmiştir. Buna göre düşük güvenlik iklimine sahip ortamlarda iş stresinin güvenlik katılımını artırdığı, yüksek güvenlik iklimine sahip ortamlarda ise azalttığı tespit edilmiştir. Diğer yandan, iş stresi ve güvenlik uyumu arasındaki ilişkide güvenlik ikliminin düzenleyici bir rol oynamadığı gözlenmiştir. Bu sonuçlar, alan yazındaki diğer araştırma sonuçları ile karşılaştırılmış, ölçümle ilgili ve ortamsal faktörlerin bu sonuçlar üzerindeki etkisi tartışılmıştır.
Havacılık sektöründeki birçok rolde, özellikle pilotlar arasında, erkeklerin sayıca baskın olduğu görülmektedir.Tarihsel süreçte birçok meslek alanında kadınların oranında iyileşmeler yaşansa da pilotlukta kadınların oranı istikrarlı bir şekilde düşük kalmıştır. Kadınlar havacılığın erken dönemlerinde sektörün gelişiminde önemli bir rol oynamış olsalar da katkıları istisnai olarak görülmüş ve yeterli temsil edilmelerini sağlamamıştır. Kadın pilotlara ilişkin stereotipik inançlar, kadınların havacılıkta yer alma isteklerini olumsuz etkilemektedir. Özellikle işin evden uzakta olmayı gerektirmesi, ev alanından sorumlu kabul edilen kadınlar için dezavantaj yaratmakta ve pilotluğun erkek işi olarak görülmesine neden olmaktadır. Kadınlar bu önyargılara karşı koyup havacılıkta yer almayı başarsalar da görevlerini sürdürürken belirli zorluklar ile karşılaşmaya devam etmekte ve sürekli olarak kendilerini kanıtlamak zorunda kalmaktadır. Hâlbuki kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklara ve bu farklılıkların sonuçlarına ilişkin yapılan araştırmalar pilotluk açısından herhangi bir grubun diğerine kıyasla daha üstün olmadığını göstermektedir.Havacılık sektöründeki büyüme hızına bağlı olarak gerekli iş gücü ihtiyacının karşılanmasında kadınlar hayati bir önem arz etmektedir. Bu nedenle örgüt kültüründe iyileştirmeler sağlanmalı, kadınlar ve aileleri için farkındalık ve bilgilendirme çalışmaları yürütülmeli, eğitime yönelik maddi destek kuvvetlendirilmeli, işe alım ve eğitim uygulamalarında belirli düzenlemeler yapılmalı ve iş-yaşam dengesini sağlamaya yönelik politikalar benimsenmelidir.Ayrıca yürütülecek araştırmalarda örtük tutumlar da değerlendirilmeli ve cinsiyetler arası farklılıklar incelenirken bağlamsal performans ve ekip kaynak yönetimi becerileri de dikkate alınmalıdır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.